Doğruya doğru; Hakan Fidan hakkında güya siyasi değilmiş de, siyasete atılacakmış babında ortalıkta dolaşan dedikodulara ve haberlere hep mesafeli durdum. Gülmeyen, zorunda olmadıkça insani ilişki kurmayan ve konumu itibariyle de her zaman çekinceyle yaklaşılacak birinin otobüsün üzerinden halkı selamlaması ya da köy kahvesinde emmilerle çay içerek mazot fiyatı sohbeti yapması bir türlü hayalimde canlanmadı. Sanki hâlihazırda yokmuş gibi yeni bir ... Devamını Oku »
Yazar Arşivi: Ahmet Erdi Öztürk
İyi saatte olsunlar film yapmış
Can yoldaşım ile sırt sırta verip bütün baskılara direndik. Etrafımızda yükselen “yapmayın, etmeyin, zamanınıza acıyın” sözlerine kulaklarımızı tıkadık. Dahası sistemin yarattığı boşluklardan yararlanmayarak belediyelerin peşkeş çektikleri olanaklara el sürmeyi de vatandaşlık bilincimize aykırı gördük. Milletin vergilerinin üstüne yatmadık. Vatandaşın parasını çarçur etmeyi de kendimize yediremedik. Her sıradan birey gibi arka sıraların ortasından iki tam bilet aldık. Büyük boy mısır ve ... Devamını Oku »
Sürdürülebilir OHAL
Bilmem farkında mısınız? Son zamanlarda hiç aklımıza gelmeyecek kimi isimlerin, enteresan cümleleri, günlük gazete adı altında basılan renkli kâğıtları süslemeye başladı. Mürekkeplerini iktidarın damlattığına şüphe dahi etmediğimiz kimi kalemler kısık ve titrek bir sesle çok odalı, haddinden fazla korunaklı devasa yapıya seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Kimisi müzakere diyor, bir diğeri sesimizin tonunu bir parça düşürsek nasıl olur diye kendi ... Devamını Oku »
İyi ki paralel var
Çoğunuz Murathan Mungan’ın o ünlü sözünü biliyor olmalısınız; “Türkiye’de her şey olabilirsiniz ama rezil olamazsınız”. Son günlerde bu sözün günümüze uyarlanması gerektiğini düşünüyorum. Kuşkusuz Mungan gibi bir ustanın lafını değiştirecek değilim. Bu haddim değil, bunu biliyorum. Zira beceremem de. Ama naçizane söyle bir şeyler desek nasıl olur diye de düşünmüyor değilim. “Türkiye’de her şey olabilirsiniz ama sihirli kelimeyi biliyorsanız suçlu ... Devamını Oku »
Darbe var darbe
Bu topraklarda çok partili siyasal hayata geçildiği günden itibaren istisnasız hemen her hükümet, ensesinde darbenin soğuk nefesini hissederek yol almaya çalıştı. Birçokları dönemlerini kazasız belasız tamamlasa da, bazıları canavarın ellerinde “can vermekten” kurtulamadı. Her ne kadar mevcut iktidar şimdilerde “kandırıldık” diyerek vitesi geriye takıyor, “Milli orduya kumpas kuruldu” sözleriyle kendine saf ve naif süsü veriyor olsa da, darbe girişimleri karşısında ... Devamını Oku »
Bir de siz yapmayın hocam
Doğruya doğru; kim ne derse desin, sevmeyen sevmesin, tahammül edemeyen edemesin ama ben Prof. Dr. Burhan Kuzu’ya karşı karmaşık duygular besliyorum. Siyasal ve ideolojik duruşuna tamamen karşı olmamın yanı sıra, olur olmadık yerde ortaya çıkan Anadoluluk görünümlü naifliğini ve doğallığını da seviyorum. Dahası kimi zamanlarda “E kardeşim o bakanlar benim kankam, ne diye onları Yüce Divan’a yollayayım, siyasi hayatın biter ... Devamını Oku »
SYRİZA vakası
Bütün gece hop oturup hop kalktılar. Kaçan o bir sandalye için içleri sızladı, ama olsun dediler ve çılgınlarca devrim şarkılarını haykırdılar. Hızlarını alamayıp bu dalganın önce Avrupa’ya yayılarak Merkel’i tahtından edeceğine, Fransa’da ise Le Pen’i de çıktığı iktidar yolundan geri döndüreceğine dair teoriler geliştirdiler. HDP’yi ona benzettiler, CHP’ye ondan referansla yeni yol haritaları çizdiler. En son noktada da onun yaktığı ... Devamını Oku »
Londra’da Türkiye’yi konuşmak
Bendeniz, Sir Arthur Conan Doyle’un Sherlock Holmes romanlarıyla, daha görmeden, hissetmeden ve yaşamadan Londra’ya bağlanmıştım. Yıllar sonra gün başına cebimde 10 pound ile onu keşfetmeye çalışmış, hayatında daha önce hiç çalışmamış birisi olarak orada garsonluk yapmış, trajikomik lisansüstü eğitim macerası sırasında yağmurunda ıslamış, farklılıklarında yenilikler keşfetmiş, orada düşmüş ve yeniden orada ayağa kalkmış birisiyim. Değişen ve dönüşen şartların hiçbirisi ise ... Devamını Oku »
Faşizm ile göz göze
Hiç öyle eğip bükmeden, lafı dolandırmadan ya da kendimizi dahi tatmin edemeyecek boş lafların arkasına saklanmadan itiraf edelim. Evden çıkar çıkmaz karşılaştığımız yüzlerin bazıları, otobüste, dolmuşta, vapurda yer verdiklerimizin bir bölümü, lokantalarda arka masalarımızda yemeğini söyleyen şık hanımefendilerin, beyefendilerin belirli bir kısmı, kısacası aynı devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olduğumuz insanların azımsanmayacak bir bölümü Charlie Hebdo katliamını lanetlemediler. Ya dilleri ... Devamını Oku »
‘Gâvurun’ insanlığı, bizimkinin…
Aranızda bilenleriniz vardır diye düşünüyorum. Bilmeyenler için de söyleyeyim; bendeniz, belirli bir süredir yurtdışında yaşıyorum. Son yıllarda da farklı ve yeni fırsatlar için farklı ülkelerde ikamet ettim. Bu vesileyle de farklı diller, dinler, kültürler ve insanlar tanıdım, daha da tanımaya devam ediyorum. Kimilerinin “gâvur” diye adlandırdığı kişiler ile oturup kalkıyor, alışveriş yapıyor, dostluklar kuruyor, dersler alıyor ve konuşmalar yapıyorum. Sosyal ... Devamını Oku »