Uzunca süredir “Eski Türkiye”nin garabetlerini, fenalıklarını anlatan bir iktidar ile karşı karşıyayız. İktidara tamamen katılıyorum. Aynen onların daha birkaç yıl öncesine kadar dillerinden düşürmedikleri gibiydi memleket. Devlet, kendi vatandaşlarına hain ve iç düşman muamelesi yaparak hepimizin canına okuyordu. Her ayın sonunda toplanan MGK kararlarını korkuyla bekliyorduk. Kırmızı Kitap’a adı yazılanın sonu felaketle bitiyordu. Muhafazakârlar Şeriat getirecekti ... Devamını Oku »
Yazar Arşivi: Hayko Bağdat
La bu Demirtaş size ne etti
Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandı ve hepimizin gözlerinin içine bakarak şu yemini etti: “… ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim.” Erdoğan’ın içinde şeref ve namus kelimeleri geçen bu yeminini ciddiye aldık elbette. Fakat seçimler yaklaştıkça 12 Eylül mirası yüzde ... Devamını Oku »
Emin misin Erdoğan?
“Aldılar bir sabah biz 13 çocuğu… Gedikpaşa’dan yürüyerek Sirkeci’ye… Oradan vapurla Haydarpaşa’ya… Haydarpaşa’dan trenle Tuzla İstasyonu’na… İstasyondan da bir saat yürüyerek, göl ile denizi kenarlayan geniş ve uçsuz bucaksız düz bir araziye götürdüler. O zamanın Tuzla’sı bugünkü gibi zenginlerin ve bürokratların villalarıyla dolu bir mekân değil… İnce kumlu, bakir bir deniz kenarı ve denizden kopma bir ... Devamını Oku »
Nasıl oldu, anlatsanıza biraz!
Gelin şu son tahliye meselelerinin iç yüzünü biraz sesli düşünelim. Hepimizin yarı hukukçu bilgisine haiz olmak zorunda bırakıldığımız Yeni Türkiye’de gözümüzün önünde cereyan eden bu vaka nasıl gerçekleşmiş olabilir? SENARYO 1: İktidar kanadı, devlet içine sızmış Paralel Yapı’nın korkunç planlarından kendisini ve bizleri korumak adına Sulh Ceza Mahkemeleri adı altında bir mekanizma kurdu. Bu mahkemelerin hâkimlerinin tümü ... Devamını Oku »
Bugün 25 Nisan
Ne oldu şimdi? Bugün 25 Nisan işte… yıl, uluslararası diplomasi, Papa, Avrupa Parlamentosu… Almanya, Avusturya, Obama, Erdoğan, Davutoğlu… Sokaktaki komşuma mahcup ettiler beni. Bütün dünya toplanıp ona katil dedi, dedesini cani ilan etti, çocuğunun anlına kara bir leke sürüldü gibi hissetti benim komşum. Bütün o gürültü içerisinde sesimi duyuramadım ona. Teselli edemedim. “Senin ... Devamını Oku »
Son toplamda memleketin hâlidir
Güvenebilir miyiz? Başımız sıkıştığında kapısını çalabileceğimiz devlet kurumlarına güvenebilir miyiz? AKP’ye muhalif olan herhangi bir vatandaş, gazeteci, öğrenci, işçi, memur, ev kadını düşünün. Polisin onun tüm haklarını koruyacağına, karakola düştüğünde siyasi fikrinin başına iş açmayacağına, ya da sadece o fikri yüzünden başına iş almayacağına emin miyiz? Savcılara, hâkimlere, üst mahkemelere güvenebilir miyiz? İktidarın adalete müdahale ... Devamını Oku »
Levent Gültekin içeriden bildiriyor
Perşembe günü Bugün TV’de Nazlı Ilıcak ve Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ile yaptığımız programın konuğu meslektaşım Levent Gültekin idi. Levent, İslami kesimin içinden gelen bir gazeteci. Erdoğan’ı siyasi yasaklı olduğu dönemden beri tanıyor ve muhafazakâr kesimin mücadelesinde ortak mesai geçirmişler. AKP’nin ilk dönemlerinde iktidar medyasında önemli görevler üstlenmiş ve fakat yazılarında eleştirilerinin dozu arttıkça hep uzaklaştırılmış. Öyle ki İslami mahalleden ... Devamını Oku »
Bu adaylardan umutluyum
Listeler nihayet belirlendi. Perde arkasında kulağımıza kadar gelen büyük tartışmalar, araya giren hatırı sayılır kişiler, kıyasıya bir mücadele sonrasında partilerin adayları belli oldu. Bu satırlar yazılırken henüz resmî olarak isimler açıklanmamış olsa da büyük bir sürpriz olmazsa bahsedeceğim isimleri önümüzdeki dönemde Meclis’te göreceğiz. Baştan belirteyim CHP ve HDP’nin aday profillerinden çok memnunum. Evrensel ölçütlerde özgürlüklerin ve adaletin bu adaylarla temsil ... Devamını Oku »
Adalet olmazsa…
Defalarca yazmaya çalıştım. Çıktığım tüm ekranlarda söylemeye çalıştım. Tekrar etmek istiyorum. Bir devleti ayakta tutan yegâne değer adalettir. Güven içinde yaşamamızın, geleceğe umutla bakmamızın, sakin olmamızın, huzurlu olmamızın anahtarı devlet mekanizmasının adalet ile olan ilişkisinde gizlidir. Eğer ki bir insanın ölümüne yol açan mühimmat devlete zimmetliyse onun katili devlettir. Devlet, işlediği her cinayette çöker, iflas eder. Meşruluğunu yitirir. Onu tekrar ... Devamını Oku »
Barış, umuda dönüşürse
Barıştan bahsetmek tehlikeli iştir. İnsanlar inanabilirler… Bu yüzden AKP’ye müteşekkiriz hepimiz. Devlet, yıllarca süren asimilasyon, baskı ve zulüm politikalarının adını koyuverdiydi kısa süre önce: “Bu sorunun adı Kürt sorunudur.” “Tunceli ayaklanması değil, Dersim Katliamı’dır yaşanan, gerekirse özür dileriz” diye buyurduydu. “Faşizan politikalarla bu ülkenin Hıristiyanlarını kovdular topraklarından, peki iyi mi oldu sonucu” diye sorduydu. Devletin böyle söylediğini duydu artık bir ... Devamını Oku »