Kürt olduğu ile gurur duyan ve bunu her fırsatta da tekrar eden bir dostumla sohbet ediyordum. Biraz da kasıtlı, kendisine “ben bir Türk olarak” biçiminde bir cümle kurdum; “yapma ya” dedi, şaşırmıştı. Kendisine sordum; “Kürt politikası başta olmak üzere, senin bu devlet hakkında gündeme getirdiğin her eleştirinin altına imza atan bir kişi olarak, Türküm diyemez miyim?” ve “senin kendini ... Devamını Oku »
Yazar Arşivi: Taner Akçam
‘Ermeni takıntısı’ ve Türklük
Tarihle yüzleşme sorunu konusunda yazdıklarıma gelen eleştiriler arasında en çok hoşuma gideni, “Ermeni takıntısı” ya da “Soykırım takıntısı” eleştirisi. Ortada bir takıntı olduğu kesin… Bu “takıntı” ibaresinin hoşuma gitme nedeni bana eski solculuk yıllarımı hatırlatması. O yıllarda, durmadan kadın-erkek eşitliğini veya Kürt meselesini gündeme getiren arkadaşlarımıza, daha derin ve önemli memleket meseleleri olduğu hatırlatılır ve bu “takıntılardan” kurtulmaları istenirdi. ... Devamını Oku »
Türklük ve cinayet ilişkisi!
Bugünkü konu Musul milletvekili Mehmet Emin Bey. Hem Türk olmaktan gurur duyan hem de Ermenilere yönelik cinayetleri kınayan birisi… Tarihle yüzleşme konusunda ilginç bir örnek! Çünkü, tarihle yüzleşmenin zorluklarından birisi, “1915’te yaşanan bir soykırımdır”, dendiğinde insanların buna “atalarımıza nasıl katil dersiniz”, diye tepki göstermesidir. “Talat ve Enver başta olmak üzere, İttihatçılar cinayet işlediler”, cümlesi “Türklüğe hakaret” anlamında yorumlanıyor. ... Devamını Oku »
Türklük ve tarihle yüzleşme
Siyasetin tarih üzerine konuşma tarzında bir zemin kayması şart. Bu toplum tarih üzerine konuşma tarzını değiştirmedikçe hiçbir sorununu doğru dürüst çözemez. Tarih üzerine konuşma tarzı iki önemli inançtan besleniyor. Birincisi, 1915’te yaşananların suç teşkil etmediğine inanılıyor. Yani sorun, soykırım kavramında yatmıyor. Bu tamamıyla bir yanılsama… Savunulan şu ki, eğer bir devlet kendisini tehlikede hissediyorsa, vatandaşlarını sürebilir, bu sırada bu ... Devamını Oku »
Siyasette zemin kayması
HDP, 1915 konusunda “komisyon kuracağız, o ne karar verirse kabul edeceğiz” siyasetini savunmaya başladı. Bu siyaset değişikliğinin iki önemli nedeni var gibi. Birincisi, HDP Tarihle Yüzleşme konusunu fazla düşünmüş değil ve Öcalan’ın Hakikat Komisyonu önerisini her derde deva zannediyor. İkincisi, HDP Tarihle Yüzleşme sorununu, Kürt ve Alevi meselesi gibi kendilerince önemli saydıkları konuların yan unsuru olarak ele alıyor. Oysa ... Devamını Oku »
Tarihle yüzleşme siyaseti
HDP’nin, “1915 soykırımdır” söyleminden, “hakikat komisyonu kuracağız, o komisyon ne derse onu kabul edeceğiz”, söylemine kayması konusunu tartışıyorum. İlk söylenecek şey, HDP’nin konumunun gözönüne alınması zorunluluğudur. Sonuçta HDP inkârcı bir deryada küçücük bir adacık gibidir. Bize en azından bu konuyu tartışma imkânı sunuyor. Siyasi eleştiri, HDP’nin inkârcı koalisyon karşısındaki yalnızlığını dikkate almak zorunda. Görünen o ki, HDP konu ... Devamını Oku »
HDP ve soykırım
Yanılıyor olabilirim ama bana 30 Nisan tarihli CNN oturumunda Levent Gültekin’in sorusu da Demirtaş’ın cevabı da önceden düşünülmüş gibi geldi. HDP, “1915 soykırımdır” tezinin oy kaybettireceğini gördü ve geri adım atma ihtiyacı hissetti. Bu ihtiyacın batı bölgelerinden çok Kürt bölgelerindeki hassasiyetlerden kaynaklandığını tahmin ediyorum. Elimde hiçbir veri yok ama “HDP soykırım demekten vazgeçti; bir komisyon kuracaklarmış ve komisyon ... Devamını Oku »
Ermeni Soykırımı ve siyaset
Selahattin Demirtaş’ın 30 Nisan’da CNN’de yaptığı bir görüşmede Ermeni Soykırımı konusunda söyledikleri önemliydi. Levent Gültekin’in, “Siz direkt beyanname ile soykırımı tanıdınız… toplumun karşı çıktığı bir şeyi peşinen kabul etmek haksızlık olmaz mı demokrasi adına…”, biçimindeki sorusuna, “Hayır, peşinen kabul etmedik”, diye cevap verdi ve şu açıklamayı getirdi; “Bizler hakikatle ve geçmişle yüzleşme komisyonu kuracağız ve bu komisyonun çalışmasını ... Devamını Oku »
Samantha Power ve Soykırım’ın 100. yılı
İki resim paylaşmak istiyorum. Birisinde ABD Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Samantha Power, New York’ta Aziz Vartan Ana Kilisesi’nde Soykırım için yapılan dinî ayinde… Diğeri ise ayin sonrası verilen resepsiyonda, ayaküstü sohbet sırasında. Samantha Power’ı akademisyen yıllarından tanıyorum. Harvard Üniversitesi’nde, Kennedy School of Government bünyesinde faaliyet gösteren, İnsan Hakları Politikası Carr Merkezi yöneticisi olarak çalışmıştı. 2008 yılından beri ise Obama ... Devamını Oku »
Obama’ya açık mektup: Çok büyük ayıp ettiniz!
24 Nisan’da soykırım kelimesini kullanmayarak, sadece Ermenileri hayalkırıklığına uğratmadınız, bu topraklara demokrasinin ve insan haklarına saygının egemen olmasını isteyen Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Türkiye insanına da çok büyük ayıp ettiniz. Ama sorun aslında daha derinlerde; ortadaki bilerek oynadığınız bir komedi var ve ben bir Türk olarak bu komediden utanıyorum. Her yıl 24 Nisan beyanlarınızın biz Türklerle alay etmek ... Devamını Oku »