Küresel sistemin ürettiği şiddet savaş, toplu ölümler, ölümcül göçler ve bireysel vahşi cinayetlerle insanlığı kuşatmış durumda. Şiddet dalga dalga hayatımıza, ilişkilerimize, mahallemize,sokağımıza, evimize girdi. Modern toplum, medeniyet dediği şeyin temelinde şiddet olduğunun farkında değil. Oysa medeniyet şiddetten arındırıldığı ölçüde var olabilir. Nilgün Tutal Cheviron, Haneke filmlerindeki temaları şöyle sıralar: Batı burjuvazisinin ve orta sınıfının insandışılaşmasının ve duygularını kaybetmiş olmasının eleştirisi, ... Devamını Oku »
Yazar Arşivi: Ümit Kardaş
Özgecan sistemin kurbanı
Genel olarak enformasyon ve iletişim araçları ya da başka bir adlandırmayla zihin teknolojileri, kontrol teknolojileri olarak işlev görmekte ve kontrol toplumları yaratmakta. Bireylerin ve grupların isteklerinin kontrolü ve yönlendirilmesi yoluyla var olma imkânları yok edilmekte. Nilgün Tutal Cheviron, özellikle televizyon bağlamında ele aldığı bu meseleyi “Televizyon ve İçimizdeki Şiddet” isimli kitabında irdeliyor. Tutal, televizyonun zihinlerimizi nasıl köleleştirdiğini, gerçeklik ... Devamını Oku »
Osmanlı- Türk sistemi
1876 Anayasa’sı ile Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasi yönetimi yarı meşruti bir yapıya geçti. Bu yapı içinde çift meclisli bir Meclis-i Umumi’de, daha çok yetkilere sahip ve Padişah tarafından seçilen kişilerden oluşan bir Heyet-i Ayan ve Padişah, Meclis-i Vükela, Şûra-yı Devlet tarafından kuşatılmış halkın seçtiği tek temsilî ve demokratik organ olan Heyet-i Mebusan bulunmaktaydı. Kuşkusuz bu gelişimi İngiliz klasik parlamentarizminin gelişme sürecini ... Devamını Oku »
İngiliz parlamentarizmi ve Kral
Birleşik Krallık (United Kingdom), İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’yı içine alan siyasi bir kavramı ifade eder. Bu ülkeler merkez olan İngiltere’den özerklik modeliyle yönetilir. İngiltere’nin yazılı bir anayasasının olmadığı söylense de, Anayasa, örf hukukunun, tarihsel bildirilerin, kanunların ve en önemlisi oturmuş geleneklerin yüzlerce yaşındaki koleksiyonundan oluşur. Hak ve özgürlüklerin koruyucusu olan hâkimlerin yüzyıllar içinde yarattıkları ortak hukuk (common law) ... Devamını Oku »
Parlamenter sistem ve İngiltere
Feodalizm, monark ile soylular arasındaki iktidarı dengeliyordu, gevşekti, güçlü, ulusal bir hükümeti hoş görmüyordu. Değişmeye ve genişlemeye yönelmemişti. Bütün iktidarı kendilerinde toplayan yeni monarklar ise mutlakıyetçi idi, Orta Çağ’a özgü feodal yapıya hor bakıyorlar ve iktidarlarını güçlendirmek için yeni ekonomik, idari ve askerî araçlar kullanıyorlardı. Tarihsel süreç içinde mutlakıyetçi monarşiler cumhuriyete ve demokrasiye evrildi. Süreç içerisinde, ulus-devletlerin tarihsel geçmişleri, oluşturulmuş ... Devamını Oku »
Başkanlık sistemi zaruri mi
Başkanlık sisteminin ayırt edici özelliği devlet başkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi, yürütme organının tek kişiden ve danışmanlarından müteşekkil olması, yürütmenin yasamanın güvenoyuna dayanmamasıdır. Bu asli özelliklerin dışında bu sistemle yönetilen ülkelerin bir çoğunda tali olarak, yürütmenin yasamayı feshedememesi, yürütme organında görev alan bir kişinin aynı anda yasamada da görev alamaması, başkanın yasama organının çalışmasına katılamaması gibi özellikler de bulunabilir. Başkanlık ... Devamını Oku »
Türk tipi başkanlık sistemi
Anlaşılan seçimlere kadar merkezden bölgelere yetki devri, iktidarın hukukla dengelenmesi, bürokratik kurumların şeffaflığı ve hesap verebilirliği, anadiliyle yaşamak, siyasetin finansmanı gibi çoklu, katılımcı, özgürlükçü, meşru hukuka bağlı bir demokrasiyi inşa etme yönündeki anayasal tartışmalar yerine başkanlık sistemi üzerinden anayasa tartışması yapacağız. Cumhurbaşkanı halka Türk tipi başkanlık sistemini ve yararlarını, güçlü başkanın nasıl sorunları çabucak çözeceğini, ülkenin böylece nasıl çağ atlayacağını ... Devamını Oku »
Değişmeyen çıkmazımız
Türk ulus-devleti asker bürokratlar tarafından bürokratik bir devlet olarak kuruldu. 1924’te 2. Meclis oluştuğunda Halk Fırkası Genel Başkanı Mustafa Kemal aynı zamanda muvazzaf bir mareşal, Başbakan olan İsmet İnönü de muvazzaf bir orgeneraldi. Yine muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Genel Başkanı Kazım Karabekir de muvazzaf bir korgeneraldi. Bu askerler siyaseti temsil ederken aynı zamanda komuta etme yetkilerini de kullanıyorlardı. Başta ... Devamını Oku »
Hayata rağmen sevebilmek
Romain Rolland’a göre özgür insanın tek ahlaki talebi, hayatı tanımak ve buna rağmen sevebilmek olmalı. Jean Christophe, Rolland’ın hem romanının adı hem de romanın ana karakteri. İlk bakışta bu karakterin Beethoven olduğu düşünülür. Ancak Christophe bütün büyük müzisyenlerin özetidir. Biraz Mozart, bazen Handel ya da Wagner veya Schubert’in çocuksu neşesi. Müziğin senfoni gibi bir bütün olarak yüceltilmesi. Ancak karakterin hayatında ... Devamını Oku »
Kötülük ‘bir’ olmada mı
Siyasal iktidar evrenseldir ve toplumsal yapıya içkindir. Kendini “zorlayıcı iktidar” ve “zorlayıcı olmayan iktidar” olarak iki biçimde gösteren siyasal iktidarı insanoğlu nasıl kullanmakta? Fransız antropolog Pierre Clastres, “Devlete Karşı Toplum” isimli kitabında önemli tespitler yapmakta. Clastres, toplum ve siyasal hayatın devlet olmaksızın var olmayacağına ilişkin Kopernikçi iddiayı eleştirerek, evrensel olanın devlet değil, siyaset olduğunu vurguluyor ve siyasal hayattan yoksun toplum ... Devamını Oku »