Pazartesi , 1 Haziran 2015
Anasayfa » Ekonomi » Hoş geldin bebek
Hoş geldin bebek

Hoş geldin bebek

Aybala Hancan, son günlerin rağbet gören mesleklerinden doğum fotoğrafçılığı yapıyor. Daha önce hobi olarak kullandığı kamerasını, artık hayatını kazandığı bir araca çevirmiş. Bugüne kadar sayısız doğuma giren ve aynı zamanda kendisi de bir anne olan Hancan ile mesleğinin güzel yanlarını, zorluklarını ve aileleri konuştuk. Şimdi söz; insanların ilk fotoğrafını çeken o kadında…

 

Doğum fotoğrafçılığında nasıl bir hazırlık süreci yaşanıyor?

Normal ve sezaryen doğumda süre değişkenlik gösterse de doğumdan birkaç saat önce hastanede aileyle birlikte olup, ortamın havasını soluyorum. Bu, benim de motivasyonumu artırıyor. Bu arada ışık ve ortam koşulları gibi teknik detayları kontrol edip, anne ve babanın ebeveyn olmadan önceki son hallerini, heyecanlarını fotoğraflıyorum.

 

Doğum çekimleri ne kadar sürüyor? Sizi en çok ne zorluyor?

Her doğumun kendine özel bir hikâyesi var aslında. 3- 4 saat içinde çekim bitebildiği gibi normal doğumlardaki bekleme süresiyle birlikte yarım günü bulan çekimler de olabiliyor. Zorlandığım kısım sanıyorum işin biraz duygusal boyutu. Bazen çok duygusal anlar yaşanıyor. Kızı doğum yapan anneler gözyaşlarına boğuluyorlar.

 

Bildiğimiz kadarıyla; doğum fotoğrafçılığı son zamanlarda rağbet gören bir meslek…

 

Gittikçe daha çok tercih ediliyor, evet. Birçok ailenin tercihi; artık doğum anını kalıcı bir anıya dönüştürmek… Geriye dönüp baktıklarında bu tatlı hatırayı en güzel, kalıcı şekilde hatırlamak istemeleri oldukça doğal. Çok emek isteyen bu işi bir meslek olarak yapan, özverili davranan doğum fotoğrafçılarının kalıcı olacağına inanıyorum.

 

Ne tür bir özveriden bahsediyorsunuz?

 

Çekim anındaki heyecanı asla kaybetmemek, yaşayan ve daima yaşayacak fotoğraflar çekmeye özen göstermek… Ve tabii ki teknik detaylara da önem vermek.

 

Teknik detaylar diyorsunuz… Yeni doğan bebekler kameranın flaşından olumsuz yönde etkilenmiyor mu?

 

Haklısınız etkilenebilirler. Minicik bir bebekle ilgili hiçbir riski almak istemiyorum. Bu yüzden çekimlerde kesinlikle flaş kullanmıyorum.

 

Bir insanın ilk fotoğrafını çekmek nasıl bir duygu?

 

Her defasında insanın burnunun direğini sızlatan bir durum bu, engel olamıyorum. Tartışmasız çok özel bir duygu.

 

Sizce iyi bir fotoğrafçı olmak için mutlaka eğitim almak şart mı?

 

Lisans eğitimi insanlara hayatta verilen bir tarif kitabını uzun okuma fırsatı aslında. O kitapla ne kadar iyi yemekler yapacağı ise kişinin kendisiyle ilgili. Çok güzel tekniklerle, profesyonel bakış açısıyla ve güzel duygularla mükemmel işler çıkaran insanlar var içlerinde. Bunları takip etmiyor da değilim. Ancak çok klişe işler yapanlara da rastlıyorum. Ve tabi alaylı olup kusursuz, takdir edilesi işler yapan çok arkadaşım var. Yani iş sadece lisans eğitimi ile bitmiyor, bu her uzmanlık alanı için geçerli. Özellikle fotoğraf; çalışmak, sevmek ve duygu aktarımı olduğu için zaman açısından telafi edilebilir bir konu bence.

 

Anne olmanın işinize nasıl bir etkisi sözkonusu?

 

Özellikle doğum fotoğrafı çekerken farkındalığınızın ön plana çıkmasına neden oluyor. Annenin üzülmesi, heyecanlanması gibi durumlarda aileyle yakınlaşıyor, teselli ediyor, fotoğrafçı dışında özel bir bağ kuruyorsunuz. Bunda anne olmanın etkisi var sanıyorum. Bunun dışında anne olduktan sonra tüm bebekler gözünüze daha kıymetli ve güzel görünüyorlar. Bu da yaptığınız işi daha gönülden yapmanıza yardımcı oluyor.

AYŞEGÜL GÜNAY

dogum-fotografcisi-aybala-hancan-141

 

Etiketler: