Bugünlerde Erivan’da çekilmiş, ellerinde, 1915 öncesinden kalma, aile büyüklerine ait resimleri tutan bir grup çocuğun fotoğrafına bakıyorum. Bizim çocukların yaşlarında olmalılar, küçücüğünden büyüğüne… Gerçek hayattaki komşumuzun suratsız, nefret dolu hâllerinden daha bir içten bakıyorlar bana resimden. Var olmayan bir hayatta sanki tanışıyoruz ailecek. “Arayı açtık, görüşelim” diyivereceğim geliyor fotoğraftaki çocuk yüzlerine. Erivan’a ilk kez beş yıl önce gitmiştim. ... Devamını Oku »
Etiket Arşivi: sezin oney
Auschwitz’in ağaran saçları
Sarı, kızıl, kahve, siyah, beyaz, gri; her tondan saç rengi. Auschwitz toplama kampının kurbanlarının, öldürülmeden önce kesilen saçları, toplam bir tonu aşkın ağırlıkta… Ve bu saçlar, aradan geçen 70-75 yıllık zaman diliminde, yavaş yavaş ağarıyor –hepsi griye dönüştü, dönüşecek… Hafifçecik saç telleri, insana böylesi ağır gelen bir gerçeği yaratabiliyor işte… Soykırımların, katliamların, cinayetlerin kurbanları, baskı ve şiddetin mağdurları, ... Devamını Oku »
Sulukule’de bir öğle vakti
Cuma namazı kalabalığı, Neslişah Sultan Camii’nde önce birer- ikişer sonra, akın akın oluyor. Sulukule’deyim, Fatih Belediyesi’nin ısrarla inşa ettiği Sulukule projesinin TOKİ evlerinin orta yerinde kalan Cami’de. Sadece Cumaları, çevreleri demirden duvarlar ve duvarların üzerine dikenli teller “Osmanlı tipi konutların” sitesinin kapıları, çevresini saran mahalleye ve ötesine açılıyor. Erkek çocuklar, genç erkekler, yaşlılar; çevredeki esnaf, memurlar, iş- güç sahipleri, ... Devamını Oku »
Entelektüelin sonu
13 Nisan 2015 günü, dünyanın iki ayrı köşesinden iki yazarı aldı götürdü. İki çok yönlü entelektüel, Uruguaylı Eduardo Galeano ve Almanyalı Günter Grass, artık yoklar. Onların ölümü, “entelektüel”in de devrinin kapanmasını sembolize ediyor bence. Entelektüel, bizlere Çarlık Rusya’sından kalma bir kavram; 19. yüzyılın ortalarında karşımıza çıkmaya başlayan intelligentsiya, Moskova ve St. Petersburg gibi merkezlerde, klasik sınıf yapılarından öte, “aydınlıklarıyla” kendi ... Devamını Oku »
8 Haziran sabahı
Kara koyun olarak, görmek istediğimi değil, gördüklerimi yazacağım: hiçbir siyasi çıkarım, hedefim, desteğim de yok. Bir partiye sırtımı yaslayıp ikbal sahibi olmayı ve parti taraftarlarınca popülerleştirilmeyi de reddediyorum. Görüşlerim sadece objektif analizlerdir. Bu seçimler, “baraja takıldı” bile. Türkiye’nin çok önemli sorunlarını konuşmuyor, HDP’nin barajı geçip geçmeyeceğini tartışıyoruz. HDP’nin kararını sorgulamıyor, bu kararı eleştirmiyor sadece gündeme yönelik bir soruyu ortaya atıyorum. ... Devamını Oku »
Tetik ve medya
18 Ocak’ta Arjantin’de, Savcı Alberto Nisman evinde ölü bulundu. Nisman, ölmeseydi, Kongre’de Arjantin Cumhurbaşkanı Cristina Fernandez de Kirchner’in aleyhinde ifade verecek ve tutuklanmasını talep edecekti. Savcı, Buenos Aires’te 1994’te gerçekleştirilen, Yahudi Cemaati’nin bir merkezi olan Arjantin İsrail Karşılıklı Dayanışma (AMIA) binasının bombalanması olayını soruşturuyordu. Ülke tarihinin en kanlı saldırısı olan, 85 kişinin öldüğü ve yüzlerce kişinin yaralandığı olayın arkasında İran’ın ... Devamını Oku »
Karanlık döneme giriş
27 Şubat’ta Rusya’da muhalif siyasetçi Boris Nemtsov öldürüldüğünden beri, hep aynı şeyleri dile getiriyorum: Tıpkı Rusya’da olduğu gibi, Türkiye’de de siyasette toksik bir ortam var. Bu ortam, politik cinayetlere uzanan karanlık bir dönemin kapısını Rusya’da açtı ve Türkiye’de açmaya doğru gidiyor. Mart’ın ortasındaki bir yazımda şöyle demiştim: “Bu suikastın [Nemtsov suikastı] haberini ilk duyduğum anlarda, Dolmabahçe’de ‘barış sürecinde tarihî anların ... Devamını Oku »
Demokratik minimum
Tuhaf bir seçime gidiyoruz. Bir yanda, devletin tüm gücünü arkasına alarak seçimlere giren bir iktidar partisi, öte yanda da muhalefet partileri var. Üstelik, muhalefet partilerinin tümü, Türkiye’nin son yıllarda değişen koşulları karşısında bir dönüşüm krizi yaşıyor. CHP, hem değişim sancılarını en ağır ve en “ortalıkta” yaşayan parti, hem de, son yıllarda en çok değişen siyasi yapı. Sol ve sağı “birleştirmeye” ... Devamını Oku »
Seni sevmeyen ölsün SYRİZA
Atina’da, Yunan gazeteci meslektaşlarımın, 25 Ocak’taki genel seçimlerin beklenmedik galibi, SYRİZA’nın ilk aylardaki iktidarındaki performansıyla ilgili yorumlarını dinlerken, gülümsemeden edemedim. SYRİZA’nın karizmatik lideri, ülkenin genç Başbakanı Aleksis Çipras’ın, iki aylık liderliği boyunca yaptığı ilk tercihlerini son derece yapıcı ama sert biçimde sorguluyorlardı. Türkiye’de ise, Çipras ve SYRİZA heyecanı, rüzgârı malum hiç de azımsanacak derecede değil. Öyle ki, 15 yıllık dış ... Devamını Oku »
Cassandra veya değil
Bu toprakların entrikalar dolu mitolojik hikâyeleri meşhur; kapalı kapılar ardında dönen dolaplara coğrafya olarak çok aşinayız. Yunan mitolojinin efsanevi karakterlerinden Cassandra, Troya Savaşı’nın felaketini seziyordu. Geleceği öngörebilmek de, bu mitolojik karakterin hem kaderi, hem de yaşamını gölgeleyen kederi de olmuştu. Cassandra’ya geleceği görebilme yeteneği armağan edilmişti. Ancak Cassandra, kehanet yeteneğine bir de lanet eklemişti; kimse, gelecekle ilgili öngörülerine inanmayacaktı. Dahası, ... Devamını Oku »