
AYM’den MİT’e kod isimle telekulak cezası… Altan, Çongar ve Baransu’ya tazminat
Anayasa Mahkemesi, kimliği açık kişilerin kod adıyla, sahte isimle dinlenmesini Anayasaya aykırı görerek ihlal kararı verdi.
ANKA’da yer alan habere göre, Anayasa Mahkemesi’nin MİT’in talebi üzerine gazeteci-yazarlar Ahmet Altan’ın “Çaşif”, Yasemin Çongar’ın “Elizabeth” ve “Arashi Çuarzad”, Markar Eseyan’ın “Hossain Seyfuliah” ve “Vahan”, Mehmet Baransu’nun ise “Malik Hussein Feyda” kod adlarıyla telefonlarının dinlenilmesini hak ihlali sayan kararının gerekçesi Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. Altan, Çongar, Baransu ve Eseyan, haklarında uygulanan telekomünikasyon yoluyla iletişimin dinlenmesi ve kayıt altına alınması tedbiri sonucunda özel yaşamın gizliliğinin, haberleşme ve ifade özgürlüklerinin ihlal edildiğini belirterek, Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Başvuruyu kabul edilebilir bulan Yüksek Mahkeme, ihlal kararı verdi. Basın ve haberleşme özgürlüğü ile gizliliğine saygı hakkının Anayasa’da güvence altına alındığının belirtildiği gerekçede, basının haber kaynaklarının korunmasının da özgünlüğün önemli unsurlarından birisi olduğu vurgulandı. Haber kaynaklarının korunmasının basın özgürlüğünün önemli koşullarından birisi olduğunun ifade edildiği gerekçede, haber kaynaklarının korunmaması halinde basının kamuoyuna doğru ve güvenilir bilgi sunma ve halkın gözcülüğü görevini gerektiği gibi ifa edemeyeceği kaydedildi.
HABERLEŞMENİN DENETLENMESİ, ÖZGÜRLÜĞE YÖNELİK AĞIR MÜDAHALEDİR
Bireylerin karşılıklı veya toplu olarak, sözlü, yazılı ve görsel iletişimlerine konu olan ifadelerinin gizliliğinin sağlanması gerektiğine dikkat çekilen gerekçede, posta, elektronik posta, telefon, faks ve internet aracılığıyla yapılan haberleşme faaliyetlerinin haberleşmenin özgürlüğü ve gizliliği kapsamında değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Kamu makamlarının, bireyin haberleşme özgürlüğüne ve gizliliğine keyfi bir şekilde müdahale etmelerinin önlenmesinin Anayasa ile sağlanan güvenceler kapsamında olduğunun anımsatıldığı gerekçede, haberleşmenin içeriğinin denetlenmesinin, gizliliğe ve özgürlüğe yönelik ağır bir müdahale oluşturduğu belirtildi. Telekomünikasyon yoluyla iletişimin dinlenmesi ve kayda alınmasının da müdahale kapsamında değerlendirildiğinin ifade edildiği gerekçede, başvurucuların kullandıkları telefonların 2937 sayılı Kanun’un gereğince hâkim kararına istinaden MİT görevlileri tarafından dinlendiği, bu tedbirlerin, haberleşme özgürlüklerine yönelik birer müdahale oluşturduğu belirtildi. Haberleşme özgürlüğünün mutlak nitelikte olmayıp, meşru bir takım sınırlamalara tabi olabileceğinin de kaydedildiği gerekçede, 2937 sayılı Kanun’un 6. maddesi gereğince verilen telekomünikasyon yoluyla iletişimin dinlenmesine dair kararlarda, tedbir uygulanacak kişinin kimliğinin belirtilmesinin kanunen zorunlu olduğu anımsatıldı.
KOD İSİMLERLE DİNLEME KANUNİ DEĞİL
Başvurucular hakkında uygulanan dinleme tedbirlerine dayanak teşkil eden talep yazıları ve mahkeme kararlarında, başvurucuların kimlik bilgileri yerine birtakım kod isimlere yer verildiğine dikkat çekilen gerekçede, haberleşmelerinin gizliliğine yönelik müdahalenin kanuni olmadığının açık olduğu vurgulandı. Anayasa ile güvence altına alınan haberleşme özgürlüklerinin ihlal edildiğine hükmeden Anayasa Mahkemesi, başvurucuların mağduriyetlerinin yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyeceğini, manevi zararları karşılığında, her birine takdiren 3 bin 500 TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.