
Dinî nikâh için resmî nikâh şartını kaldıran AYM’ye kadın tepkisi
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) imam nikâhı için resmî nikâh zorunluluğunu kaldırma kararına tepkiler gittikçe artıyor.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü’nün imzasıyla yapılan açıklamada, “AYM’nin kararı ile şeriat hukukuna kapı aralamıştır. Karar çok eşliliğin, halihazırda büyük sorun olan çocuk yaştaki evliliklerin daha da artmasının, erkeğin belli bir ücret karşılığında anlaşarak kadınla kıydığı Muta nikâhının yaygınlaşmasının ve kadınların evlilikle ilgili hak mahrumiyetleri başta olmak üzere çok çeşitli sosyal sorunların doğmasının önünü açmıştır” dendi.
TKDF’nin açıklaması özetle şöyle: “Anayasa Mahkemesi, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ‘Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören’ başlıklı 230’uncu maddesinin 5 ve 6’ncı fıkralarını iptal etti. 17 üyesinin tamamı erkek olan Anayasa Mahkemesi bu ülkenin kadınlarını çok direkt etkileyecek bir konuda kadınlar aleyhine tavır aldı. Anayasa Mahkemesi bu kararı ile şeriat hukukuna kapı araladı. Karar erkeklerin birden fazla kadınla evlenebilmesinin, halihazırda büyük sorun olan çocuk yaştaki evliliklerin daha da artmasının, erkeğin belli bir ücret karşılığında anlaşarak kadınla kıydığı Muta nikâhının yaygınlaşmasının ve kadınların evlilikle ilgili hak mahrumiyetleri başta olmak üzere çok çeşitli sosyal sorunların doğmasının önünü açacaktır.
“ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERE AYKIRI”
2010 senesinde 26 yıllık imam nikahlı eşi öldüğünde eşinin maaşını ve sigortasını isteyen Şerife Yiğit’in başvurusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Şerife Yiğit’in resmî nikahlı olmadığı eşinin miras haklarından yararlanamamasını AİHM’e aykırı bulmamıştı. Şerife, 6 çocuğu ile hiç bir sosyal güvencesi olmadan ortada kaldı, 26 yılını verdiği ortak yaşamın hukuksal açıdan hiçbir anlamı olmadı. İşte Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karar neticesi uygulamada da olacak olan tam da budur; zira AİHM’e göre de halihazırda, yürürlükteki ulusal kanunlara göre bir imam tarafından kıyılan imam nikahı üçüncü şahıslar ve devlet nezdinde herhangi bir yükümlülük oluşturamaz, esas belirleyici unsur tüm hak ve yükümlülüklerin akdî olarak belirtildiği resmi bir taahhüdün var olup olmadığıdır. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı Türkiye’nin imzacı olduğu tüm uluslararası sözleşmelere, laiklik ilkesine ve devrim yasalarına aykırı bir karardır.”
ZEHRA ÖZDİLEK