
Zirve davasında kahkaha damgası
Zirve davasının sulandırılması nedeniyle, derin devletle hesaplaşma fırsatının kaçırıldığını söyleyen Protestan Kiliseler Birliği Genel Sekreteri Şahin, “Bu ülke karanlığı seviyor” dedi.
Malatya’da biri Alman üç Hristiyanın boğazının kesilerek katledildiği ve sekiz yıldır devam eden Zirve davasının son duruşmasına, sanıkların kahkahaları damgasını vurgu. Davayı başından beri takip eden ve bütün duruşmalara katılan Protestan Kiliseler Birliği Genel Sekreteri Umut Şahin, “azmettirici sanıkların” kahkahalarının salonu inlettiğini yazdı. Peki Zirve davasında neler oluyor? Yıllardır süren yargılamada “adalet beklentisi” ne durumda? Mağdur yakınları neler hissediyor? Dava nereye gidiyor?
‘BU DEVLET KENDİ ADAMINI VERMİYOR’
Önceki gün 104. Duruşması yapılan davanın neredeyse tüm duruşmalarına katılan Protestan Kiliseler Birliği Genel Sekreteri Umut Şahin yaşananları Taraf’a anlattı. Zirve davasının sulandırıldığını söyleyen Şahin, “Derin devlet hesaplaşması bu sefer de kaçırıldı. Şu an bizde, ‘Bu ülkede Hristiyanlara ne yaparsan yap bu devlet kendi adamını vermiyor’ gibi çok ciddi bir umutsuzluk hali var. Bu ülke karanlığı seviyor” dedi. Özel yetkili mahkemeleri kaldıran ve tutukluluk süresini 5 yıla indiren yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte yaşanan tahliye dalgasına, son dönemdeki paralel iddialarının da eklendiğini söyleyen Şahin, “Aslında yargılama geçen yıl mart ayında bitti” diyerek yaşananları özetledi. Şahin, “Mahkemeler dağıtılıp, katil sanıklar serbest bırakılınca bu dava teknik olarak bitti, şu an prosedür tamamlanıyor. O tarihten itibaren, azmettirici sanıklarda büyük bir motivasyon var ve keyifleri yerinde. Serbest bırakıldıktan sonra dava da daha bir etkinler. Dava bitsin diye bekliyoruz. Sekiz yıldır mahkemeyi takip ediyorum, gördüğüm tablo şu, katil sanıklara müebbet, azmettiricilere de ya beraat verecekler ya da en iyi ihtimalle usulsüz dinleme yaptıkları için üç beş yıl hapis verecekler. Onu da cezaevinde tutuklu kaldıkları güne sayacaklar ve bırakacaklar” dedi.
SALON SANIKLARIN KAHKAHALARIYLA İNLEDİ
Davaya karşı büyük bir umutsuzluk oluştuğunu söyleyen Şahin, “Artık bizde çok büyük bir umutsuzluk var. Sanıklar beraatlerini bekliyor. Mesela dün, duruşma salonunun önünde bekliyorduk. Öldürülen Uğur Yüksel’in annesi Hatice hanım da yanımızdaydı. Tutuksuz sanıklar da gelmişlerdi ve kendi aralarında şakalaşıyor, gülüyor ve hatta kahkaha atıyorlardı. Hatice Hanım da oğlunu kaybetmiş, boynu bükük oturdu orada. Oranın kahkahalarla inlemesi beni çok incitti” şeklinde konuştu.
DERİN DEVLETİN D’SİNE DOKUNAMAZLAR
Zirve davasının bu hale gelmesiyle, derin devlet yapılanmasıyla hesaplaşma fırsatının da kaçırıldığını vurgulayan Şahin şöyle devam etti: “Biz Tanrının adaletine güveniyoruz artık. Bu güne kadar, Protestan cemaati olarak bu davaya çok sahip çıktık. Zirve davası gerçeğin ve derin devlet denen yapılanmanın ortaya çıkartılması için çok büyük bir fırsattı ama bu kaçırıldı. En azından bu rüzgarda kaçırıldı. Bu aşamada derin devletin ‘d’ sine bile dokunulabileceğini zannetmiyorum. Derin devletin önüne büyük bir zırh koyuldu. Paralel yapıyla hesaplaşma denen şeyi Hrant Dink üzerinden yapıyorlar. Malatya’da belirgin bir durum olmadığı için Zirve’yi tam adapte edemiyorlar.
AYSUN YAZICI