Cumartesi , 4 Nisan 2015
Anasayfa » Güncel » ‘Faşist baskıya boyun eğmeyeceğiz’
‘Faşist baskıya boyun eğmeyeceğiz’

‘Faşist baskıya boyun eğmeyeceğiz’

Konya’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret iddiasıyla tutuklanan 16 yaşındaki lise öğrencisi, yapılan itiraz sonucu tahliye edildi. M.E.A. cezaevi çıkışında duygu dolu anlar yaşadı.

Konya’da geçen salı günü ‘Devrim şehidi’ Kubilay’ı Anma töreninde yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği suçlamasıyla, okulundan alınarak tutuklanan lise öğrencisi 16 yaşındaki M.E.A., 2’nci Sulh Ceza Mahkemesi’ne yapılan itiraz sonucu tahliyesine karar verildi. Tahliye kararını öğrenen M.E.A.’nın annesi “Çok mutluyum. Beklediğime kavuştum” dedi.

CEZAEVİNDEN ÇIKTI

Tahliye kararı verilen lise öğrencisi M.E.A. cezaevinden çıktı.

‘MUSTAFA KEMAL’İN ASKERİ OLDUĞUMUZ İÇİN İÇERİ ATILAR’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla tutuklanıp iki gün cezaevinde kaldıktan sonra itirazı haklı bulan mahkemenin kararıyla tahliye edilen 16 yaşındaki lise öğrencisi M.E.A., “Biz terörist değiliz. Mustafa Kemal’in askeri olduğumuz için bizi içeri attılar ve gözdağı verdiler’ dedi.

Cezaevi önünde annesi Nazmiye Gök, CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, CHP Gençlik Kolları Başkanı İrfan İnanç Yıldız, arkadaşları ve yakınları M.E.A.’yı davul- zurna eşliğinde karşıladı. M.E.A. cezaevin kapısından çıktıktan sonra annesi Nazmiye Gök ve arkadaşlarına sarıldı.

M.E.A.’yı karşılayan CHP Milletvekili Engin Özkoç, bir lise öğrencisinin okuldan alınıp, tutuklanması kararının tüm Türkiye’nin vicdanı sızlattığını söyledi. Olayı CHP olarak siyasete alet etmediklerini ve M.E.A.’nın özgürlüğüne kavuşması için destek olduklarını belirten Özkoç, liseli M.E.A. yaptığı bir eleştiri ve söylediği sözden dolayı tutuklandığını, ancak sağduyu sayesinde tahliye edilmesiyle bir nebze olsun hukuka karşı güvenlerinin arttığını belirtti.

İki gün hapiste kaldıktan sonra özgürlüğüne kavuşan M.E.A. da yaptığı kısa konuşmada, kendilerinin terörist olmadıklarını söyledi. M.E.A., “2-3 gündür beni destekleyen anneme, aileme, dedeme, anneanneme, CHP’ye, CHP Gençlik Kolları’na teşekkür ederim. Biz terörist değiliz. Biz bu yola çıkarken söz verdik. Faşist baskıya boyun eğemeyeceğiz. Biz Mustafa Kemal’in askeriyiz dedik. O yüzden içeri atıldık. Mustafa Kemal’in askeri olduğumuz için bizi içeri attılar ve gözdağı verdiler’ diye konuştu.

‘ÇOCUĞUMLA GURUR DUYUYORUM’

Oğlunun kavuşunca sevinç gözyaşlarına hakim olamayan anne Nazmiye Gök, oğlu M.E.A. ile gurur duyduğunu söyledi. Olaya ilgi gösteren herkese teşekkür eden Nazmiye Gök, “CHP Gençlik Kolları, Kadın Kolları herkes yanımızda oldu. Türkiye yanımızda oldu. Herkese teşekkür ediyorum. Çocukların yeri cezaevi değil. Onların okul sıralarında oturması lazım. 3 gündür ağlamıyorum. Şu an sevinçten ağlıyorum. Ben çocuğumdan utanmıyorum. Gurur duyuyorum’ dedi.

Arkadaşları ise M.E.A.’nın adını söyleyerek yalnız olmadığını belirten sloganlar attı.

DEDESİNİN EVİNE GELDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret suçundan tutuklanan ve yapılan itiraz sonucu tahliye edilen M.E.A., cezaevi önünde annesi Nazmiye Gök, CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, CHP’liler ve arkadaşları tarafından karşılandıktan sonra dedesi Mehmet Emin Akkavim’in evine gitti. M.E.A.’yi burada da yakınları ve komşuları, sevinçle karşıladı.

‘BENİM YERİM HAPİSHANE DEĞİL, OKUL SIRALARI’

Tahliye olduğu için çok mutlu olduğunu söyleyen, yaşanan süreçte kendisine destek olan başta ailesi olmak üzere herkese teşekkür eden M.E.A., “Benim yerim hapishaneler değil. Okul sıralarıdır” dedi.
Gazetecilerin nasıl gözaltına alındığını sorması üzerine M.E.A., “Polisler okuluma geldi. Ben dersteydim. Çağırdılar. Polislerle beraber okuldan çıktık. Bunlar kimsenin yaşamak isteyeceği şeyler değil” dedi.
Cezaevindeyken neler düşündüğü sorulması üzerine M.E.A., “Yapılan haksızlıkları düşündüm. Geçen sene 1 Mart’ta ‘Bağımsız adalet istiyoruz’ demiştik. İnşallah biz inşa edeceğiz” dedi.

HÂKİMİN YÜZÜNE BAKMAYA FIRSAT KALMADI

Tutuklanma kararı verildiği sırada hakimin tavrının sorulması üzerine M.E.A., “Mahkeme zaten en fazla 5 dakika sürmüştür. O nedenle yüzüne bile dikkat etme fırsatım olmadı. Tutuklama kararı çıktı” dedi.
“Hakim ile aranda bir diyalog geçti mi?” sorusuna da M.E.A., “Yok” yanıtını verdi.
Tutuklu kaldığı süre içinde neyi özlediği sorulması üzerine M.E.A. cezaevinde yediği pilavı beğenmediğini ve annesinin pilavını özlediğini söyledi.

ANNESİ: ÇOCUKLARIN YERİ ORASI DEĞİL

Anne Nazmiye Gök ise gazetecilerin, “Oğlunuz özgürlüğüne kavuştu, neler söyleyeceksiniz?” sorusuna üzerine, gülerek “Önce oğluma pilav yapacağım” dedi. Nazmiye Gök ardından da “Çok mutluyum. Çocukların yeri orası değil” diye konuştu.
M.E.A.’nın avukatlarından ve CHP İl Başkan Yardımcısı Ulaş Çalıkuşu, “Biz bütün sorgu ve mahkeme aşamasında yanındaydık. Arkadaşımız M.E.A., orada efendiliğinden hiç ödün vermedi. Dışarı çıktıktan sonra da yine efendiğini bozmadı. Herkesi vicdanına bırakıyoruz. Hukuki süreç devam ediyor” dedi.

‘ONUN YERİ HÜCRELER DEĞİL OKUL’

M.E.A.’yı cezaevi önünde karşılayıp, birlikte dedesinin evine gelen CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç da M.E.A.’nın ailesine efendi bir çocuk yetiştirdikleri için teşekkür etti. Özkoç, “Çok efendi bir evlat yetiştirmişsiniz. Hücreler değil onun yeri, onun yeri okulu. Okuluna gidecek. sırasına oturacak. Arkadaşlarıyla berabar olacak. Memleketine, vatanına bağlı bir evlat yetiştirmişsiniz. Size bu ülkenin vekili, evladı olarak bundan dolayı teşekkür ediyorum. Bazı kırgınlık olmuştur. İç kırıklıklar olmuştur. Bu 2 gün içerisinde yaşadığımız olaylardan dolayı biz bu ülkeyi sonuna kadar sevmeye onunla ilgili onu koruyamaya kollamaya devam edeceğiz.”

M.E.A.’ye derslerinde başarılar dileyen Özkoç, derslerine yoğunlaşması konusunda da uyarı da bulundu.

M.E.A.’nın avukatlarından Efkan Bolaç da “Latince bir söz var. ‘Gerçeğin gücü ile kainatı fethedebilirim.’ Gerçeğin gücüyle, adaletin gücüyle biz M.E.A.’yı aldık. Bundan sonra kimseyi adaletsizliğin pençesine bırakmayı düşünmüyoruz. Adaletsizliğe uğrayanlara da M.E.A. dahil, var gücüyle savaşsın. Var gücüyle o dişlinin içinden insanlarımızı çıkartsın” dedi.

LİSELİ GENÇ KONUŞTU: OKULDAN ALINMAK KÖTÜ BİR DUYGU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret suçundan geçen salı günü tutuklanan ve avukatlarının yaptığı itiraz sonucu bugün tahliye edilen ve tutuksuz yargılanacak olan 16 yaşındaki M.E.A., yaşadıklarını DHA’ya anlattı.

M.E.A., okulda polis tarafından gözaltına alınmanın kötü bir duyduğu olduğunu, polisin ifade için çağırması haline Güvenlik Şubesi’ne gidebileceğini belirterek şunları söyledi:

‘Okuldan alınmak kötü bir duygu. Arkadaşlarımın, öğretmenlerimin yanında, onların yanında polislerle çıkmak kötü bir duygu. Eğer polis tarafından aranmış olsaydım, ifade vermek için giderdim. Zaten beni gözaltına alan polislere de söyledim, beni arasaydınız ben ifade vermeye gelirdim diye.’

Gözaltına alınmadan önce okulda iken komşusunun, eve polislerin geldiğini ve kendisini aradığını söylediğini belirten M.E.A., ‘Komşum bana durumu bildirince ben o zaman bile düşünmüştüm, gidip kendim ifade vereyim diye. Kısa bir süre sonra zaten polis okula geldi. Okuldan çıkmak tabi arkadaşlarımın ve öğretmenlerimin yanında kötü oldu’ dedi.

‘DEMİR PARMAKLIKLARLA ÖRÜLMÜŞ YERDE BEKLEDİM’

M.E.A., Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne götürüldüğünde polisin, ilk olarak devrim şehidi Kubilay’ı anma etkinliğinde çekilen görüntüleri gösterip, alandakilerin ve bazı katılımcıların kim olduğunu sorduğunu belirtti. Tanımadığı yönünde cevap verdiğini anlatan M.E.A. sözlerini şöyle sürdürdü:

‘Sonra Çocuk Şubesi’ne geçtik. Orada bir kaç saat, bekleme salonu yazıyor ama her tarafı kilitli demir parmaklıklarla örülmüş bir yerde bekletildim. Sonra savcılığa gittik. Savcı neler söylediğimi sordu sadece. Savcının yanında pek fazla durmadım yaklaşık 5 dakika kaldım. Hemen nöbetçi mahkemeye sevk edildiğimi duydum. Nöbetçi mahkemede de en fazla 5 dakika kalmışımdır. Çünkü hemen bir kaç kelime bir şeyler sordu, savcılıktaki ifademin aynısı orada da verdim. Sonra hakim ‘tutuklu yargılanma’ kararını söyledi. Ben bu kararı beklemiyordum. Hiç kimse tutuklanmayı beklemez. Benim yaşımda birinin parmaklıklar arkasına gitmesini kimse beklemiyordu. Bunu da yaşadık. Herkes şaşkındı. Ben çok şaşkındım.’

CEZAEVİNDE GÖZLEM KOĞUŞUNDA BEKLEDİM

Tutuklama kararının ardından cezaevine götürüldüğünü belirten M.E.A. orada yaşadıklarını anlattı:

‘Cezaevine gittik. Burada sıkı bir aramadan geçtik. İçeri girdikten sonra uzun bir süre normal bir koğuşa dahi hiç girmedim. İnfaz koruma memurlarının yanında bekledim, onlarla beraber oturdum. Beni koyacak bir koğuş bulamadılar. Onlara göre suçum diğerlerinden farklı, ‘diğerlerinin yanına alırsak, sen sabaha çıkmazsın’ gibisinden bir şeyler söylendi. Ondan sonra gözlem koğuşunda bekledim. Karar çıkmasaydı, eğer bu gün muhtemelen normal çocuk koğuşuna alacaklardı. Orada mücadele edecektik biraz.’

‘İYİ DAVRANDILAR’

Cezaevinde görevlilerin iyi davrandığını ifade eden M.E.A., ‘Cezaevinde aslında bana iyi davrandılar. İlk girdiğim gün bir sıkıntı yaşanmadı. Fakat ben ilk gün biraz endişeliydim. Avukat ağabeylerim de o gün şartlardan dolayı yanıma gelememişlerdi. O yüzden biraz endişelenmiştim. Ertesi gün onlar geldikten sonra biraz daha iyi oldum. Gazete istemiştim, acaba hakkımda ne yazılmış diye. Ancak bana getirilen gazetede benimle ilgili haber yoktu. Hiç haber alamadım. Çıkacağım gün (bugün) koğuşuma televizyon verdiler. Sabah dışarıda olanları görebildim sadece’ dedi.

‘ELİMİZDE SİLAH YOKTU, TAŞ YOKTU, MİKROFON YÜZÜNDEN CEZAEVİNE GİRDİK’

Anma töreninde ellerinde silah ve taşın olmadığını sadece mikrofonun olduğunu ifade eden M.E.A., sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu vatan, bu millet için bir şeyler yapmaya çalışan gençler olarak bizim elimize silah yoktu, taş yoktu, sopa yoktu, elimizde sadece mikrofon vardı. O mikrofon yüzünden cezaevine girdik. Tabii ki benim yaşıtlarım için çocuk konumunda olan birisinin içeride olması kötü bir duydu. Hepsi için de özgürlük istiyorum. Özellikle bugün duruşması devam eden Ali İsmail Korkmaz için adalet istiyorum.’

İstanbul’da kendisini desteklemek için düzenlenen gösteride 3 liselinin gözaltına alınmasına da değerlendiren M.E.A., ‘Öncelikle yanımda oldukları için teşekkür ederim. Onların gördüğü muameleyi de doğru bulmuyorum. Onların bir an önce bilmiyorum şu an serbest bırakıldılar mı, ama gözaltına alındıklarını duydum. Üçü de benim yaşıtım. Bana destek vermek için yaptıkları eylemde gözaltına alındılar. Onlar içinde adalet istiyorum. Her öğrencinin yeri okuldur, sıralardır, ailesinin yanıdır. Hiç birine cezaevi yakışmıyor. Mevcut iktidardan da bizi cezaevlerine atmak yerine, eğitimde daha önde gelecek projeler geliştirmelerini bekliyorum’ dedi.

‘GALATASARAYLIYIM AMA BEŞİKTAŞ’A VE ÇARŞI GRUBUNA SEMPATİ OLUŞTU’

Kendisini savunan avukatlardan birinin Çarşı Grubu’nun da avukatı Efkan Bolaç olduğunu hatırlatan M.E.A., ‘Ben Galatasaraylıyım aslında. Şimdi Efkan abiden sonra Beşiktaş ve çarşı grubuna sempati oluştu. Ona da çok teşekkür ediyorum’ dedi.

‘ANNEMİN PİLAVINI ÖZLEDİM’

Annesinin yaptığı pirinç pilavını özlediğini belirten M.E.A., ‘Ben pirinç pilavını çok severim. En sevdiğim yemektir belki de. Cezaevinde ilk gördüğümde sevinmiştim, bir kaşık aldım, ancak beğenmedim. Annemin pilavını özlemişim. Dışarıda özlemlerimden biride pilavdı’ diye konuştu.

CEZAEVİ MÜDÜRÜYLÜ ‘GÖRÜŞÜRÜZ’ DİYALOGU

Avukatlarının gelip çıkış işlemleri tamamlandıktan sonra cezaevi müdürüyle karşılaştıklarını belirten M.E.A., ‘Cezaevi müdürü baştan beri bana orada yardımcı olmaya çalıştı. Çıkarken ben de dalgınlıkla ‘görüşmek üzere’ demiştim. Cezaevi Müdürü de ‘Dışarıda görüşelim. Burada görüşmeyelim’ diye espriyle cevap verdi’ dedi.

ARKADAŞLARI PASTA KESTİ, HALAY ÇEKTİ

Cezaevinden tahliye olduktan sonra dedesi Mehmet Emin Akkavim’in evine giden M.E.A., burada ailesiyle hasret giderirken onu yalnız bırakmayan arkadaşları da pasta kesti, ardından da davul ve zurna eşliğinde sokakta halay çekti. M.E.A. arkadaşlarıyla birlikte halaya katıldı ve oynadı.

DHA