Pazartesi , 1 Haziran 2015
Anasayfa » Her Taraf » Güzel bir devlet ütopyası
Güzel bir devlet ütopyası

Güzel bir devlet ütopyası

 

HİLAL CANSU ERDOĞAN*/ İşte benim sevgili ütopyam. Özür dilemeyi ve birbirine teşekkür etmeyi bilen bir toplum hayal ediyorum ben. Bize önce insan olmayı bilmeyi sonra insana saygı gösterebilmeyi aşılayın ki kardeş olmayı bilelim. Güzel insanların oluşturduğu güzel bir toplum, güzel bir devlet ütopyası olsun bunun adı.

 

 

O gün diğer tüm günlerden farklı bir güne uyanmıştık. Sabahları gazete okumayı eskiden beri seviyordum. Ama ilk defa bir sabah ve bir gazeteyle hayatımın değişeceğini anlamıştım. 7 Haziran seçimleri için seçim bildirgelerinin en güzeli yayınlanmıştı. Okurken kendimi tutamayıp gözyaşlarımın gazete mürekkebini, değdiği harfle dağıttığını gördüm. Şöyle diyordu tam olarak:

Asgari ücreti şuraya veyahut buraya çekeceğiz demiyoruz biz. Herkese ev, araba anahtarı vaatleri de vermeyeceğiz. Mazotun fiyatına dahi el sürmeyeceğiz. Anayasada gözümüz yok! Sistem değişikliğinden de dem vurmuyoruz. Biz tam olarak şunların sözünü veriyoruz. Depresyon ilaçlarının kökünü kazıyacağız! Kimseyi ruh hâlini bozacak kadar sıkıntılı yaşatmamak için imkânsızı başarıp gülücükler, mutluluklar, huzurlar dağıtacağız. Noel babanın herkesin uyuduğu saatte bacalardan hediye verdiği geceler gibi dağıtacağız umutsuzluğu, mutsuzluğu, kırgınlığı. Hiçbir çocuğun gözünde yaş, hiçbir annenin yüreğinde telaş bırakmayacağız. Cinayet kelimesini tarihe gömeceğiz. İnsanı insana kırdırmayacağız, yok ettirmeyeceğiz, vurdurmayacağız. Kız çocuklarına istismarı, kadınlara tecavüzü insanlık suçu olarak sayıp bitireceğiz. Okul önlerinde, duvar diplerinde, kuytu köşelerde pamuk şekerinden başka şey sattırmayacağız. Uyuşturucu nedir bilmeyecek damarlarımızda gezen neşeli kanlar. Fiziksel şiddete, ruhsal şiddete psikolojik savaş açacağız. Kadınları, çocukları, insanları yıpratmaya izin vermeyeceğiz. Eşlere, annelere, evlatlara hediye edilmek üzere koparılan tüm çiçekler helaldir, bu yolda basılan çimlere biz bakacağız. Yeter ki ezilen yalnızca biraz bakım yapılınca düzelen çimler olsun. Kitap okuma saatlerinizde yanınızda olacağız. Okumak isteyene her tür kitabı hibe edeceğiz. Saraylar, villalar, hanlar, hamamlar kadar kıymetli ve sık ziyaret edilen yerler olacak kütüphaneler. Aile içi aşırı sevgiyi destekleyeceğiz. 20 yaşında ölen 80 yaşında gömülmeyi bekleyen insanların kökünü kazıyacağız. Yaşamak sevmektir yazacağız boş gördüğümüz duvarlara en insanist duygularla. Çocukları oyuncağa doyuracağız. Meydanlarda, alanlarda yaşına başına bakmadan, toplum ne der diye çekinmeyen insanlara dans ettireceğiz, oyunlar oynattıracağız. İnsanı insana sevdireceğiz. Sevdireceğiz ki, köpek, domuz, inek ve çakal gibi hayvanların kulağı çınlamasın. Kendine bakabilen toplum yetiştireceğiz. Her bir bireyi mutlu olan bir toplumdan bahsediyoruz, Devleti halkından, halkı devletten memnun bir toplumdan. Balkonlarda ailecek mum ışığında yemek yiyen, sofrayı beraber toplayan, teknolojinin kölesi olmayan, eve küsmeyen, sokağa küsmeyen insanların olduğu yeni bir toplumu inşa edeceğiz. Kim ne der kaygısına düşmediği için kapitalizmin baldırı çıplak kölesi olmayan toplumu biz yapacağız!

Bir kadın, bir insan, bir vatandaş başka ne ister ki?

Yukarıda benim sevgili ütopyamı okudunuz. Satırlar arasında dolaşan gözlerinize teşekkür ederim. Özür dilemeyi ve birbirine teşekkür etmeyi bilen bir toplum hayal ediyorum ben. Kızlarına, kadınlarına zilli, erkeklerine potansiyel dolandırıcı, çocuklarına geleceğin işsizi gözüyle bakılmayan ürkütülmemiş, ürkmemiş bir toplum hayal ediyorum. Seni seviyorum derken bile utanıyoruz bizler oysa. Bir köpeğin başını okşarken bile içten pazarlıklıyız sakin başına avucumuzu sürterken. Siyasetten, devletten, azınlıktan yahut çoğunluktan, hattâ o ahşap tutmaçlı mühürden bile tek dileğim psikolojisi düzgün bir toplum. Çocuğuna oyuncak alamadığı için kendini köprülere vuran babalar değil görmek istediğim. Evden çıkıp geri dönemeyen gencecik kızlar değil. Sokaklarda kırgın, mutsuz, yoksul vatandaş görmek istemiyorum ben. Bize korkmadan yürüyebileceğimiz ay ışığı aydınlatmalı sokaklar, gülen yüzlü insanlar, huzurlu uykular ve alın terli başarılar verin size dünyayı fethedelim. Bize önce insan olmayı bilmeyi sonra insana saygı gösterebilmeyi aşılayın ki kardeş olmayı bilelim. Güzel insanların oluşturduğu güzel bir toplum, güzel bir devlet ütopyası olsun bunun adı.

[email protected]

 

Etiketler: