SERVAN ALTIKANAT*/ Bir insanın renginden ötürü öldürülmesi ile, ırkından, mezhebinden, inancından ötürü öldürülmesi arasında hiçbir bir fark yoktur. O yüzden 1915’te Ermeni olmak, Maraş’ta Alevi olmak, Uludere’de Kürt olmak, Baltimore’da siyah olmak, hepsi aynı duygu. “Bugün size diyorum ki, dostlarım, şu anın getirdiği güçlüklere ve engellemelere rağmen bir hayalim var benim. Amerikan rüyasına derinden kök salmış bir ... Devamını Oku »
Her Taraf
Türkiye, dünyanın en adaletsiz ikinci ülkesi
İBRAHİM SEDİYANİ*/ Yüzde 10’luk küçük bir mutlu ve abdestli azınlık, Cenab-ı Allah’ın bize bağışladığı nimetlerin tam “üçte biri”ni alıyor. Yüzde 20’lik küçük bir mutlu ve abdestli azınlık da, nimetlerin tam “yarısı”nı alıyor. Yapılan araştırmalar, dünya ülkeleri arasında “sosyal adaletsizlik” ve “gelir dağılımındaki eşitsizlik” konusunda ilk sırada Meksika’nın geldiğini gösteriyor. Dünyanın en “adaletsiz” ikinci ülkesi ise, “Adalet” kelimesiyle başlayan ... Devamını Oku »
Adalet Bakanlığı üç maymunu oynamaya devam ediyor…
ADEM ERDEN 2 No’lu T Tipi Hapishanesi- Kocaeli Sayın Başar Arslan, Öncelikle sizi ve çalışmalarınızı saygıyla selamlarım. Gazetenizin 23 Eylül 2013 Pazartesi sayısında “Cezaevi işkencesi AİHM’e gitti” başlıklı haberim 13. sayfada yayınlandı. 12 Aralık 2013 Perşembe sayısının 12. sayfasında ise HerTaraf köşesinde “Adalet Bakanlığı üç maymunu oynuyor” başlıklı yazım yayınlandı. İnsan ve insan haklarından yana, taraf olan değerli ... Devamını Oku »
Emekçi hakları mı, Taksim mi
YUSUF ENGİN*/ Dünyadaki tüm emek örgütlerinin kabul ettiği birlik, mücadele ve dayanışma gününde bile sendikalarımızın biraraya gelip işçilerin asıl problemlerini dile getirememeleri çalışanlarımızı sermaye karşısında mecalsiz bırakmaktadır. Bunun önüne geçmek için emek örgütlerimizin asgari müştereklerde biraraya gelmesi gerekmektedir. 1 Mayıs 1886’da, ABD’de, işçilerin çalışma sürelerinin 14-16 saate, 12-13 yaşlarındaki çocukların ve kadınların ise günde 12 saate varmasına karşı ... Devamını Oku »
Yedinci siren çaldığında…
KAHRAMAN ÇAYIRLI*/ Tüm dünya rüzgâr/ güneş enerjisinden elektrik üretmeye yönelirken nasıl büyük bir vebalin peşine gidiyoruz? O nükleer santralin yedinci sireni çaldığında her şey için çok geç kalmış olunacak, Kahve makinesi ile, otopark alanları ile, daha az ve daha fazla radyasyona maruz kalmakla, maruz kalınan radyasyonla ters orantılı değişen maaşlarla ayrışan iki sınıf, Nükleer Santral’i de ikiye bölüyor. Vasıfsız, ... Devamını Oku »
Rafi, Niko, Yani, Mösyö, Hanna, Bağdagül Teyze neredesiniz şimdi?
MURAT UTKUCU- GECİKMİŞ YAZILAR/ Her şey değişir ve akar. Ne hayat kendini iki kere tekrarlar ne aynı sokağı, aynı bacaklar iki kere adımlar. Ülke ve insanlar da değişiyor. Ama rejim hep kendini yeniden ve yeniden üretiyor. Eskisini ilga edip yenisini kurduğunu iddia edenler için, yetmişlerin Beyoğlusu ile bugünü kıyaslayın. Her ikisinde de mahalleyi tek tipleştirmek isteyen kaymakam aklını görürsünüz. ... Devamını Oku »
Bir mizahi-politik Beyoğlu hikâyesi: Otuz yıl önce Kasımpaşa Lisesi’nde ne oldu
MURAT UTKUCU- GECİKMİŞ YAZILAR/ Kasımpaşa Lisesi’nde, ihtimal artık saç kontrolü yapılmıyor. Ama otuz iki yıl sonra Yalova’da Serkan Hoca, Vali tarafından öğrencilerinin önünde aynı nedenle aşağılanıyor ve onuruna yediremediği için can veriyor. Serkan Hoca, makamından başka hiçbir insani özelliği olmayan o Vali’ye haddini bildirse, mesela sınıfından kovsa şu anda yaşıyor olacaktı belki. Taksim’den Şişhane’ye doğru giderken, Pera Palas’ın sol ... Devamını Oku »
Obama’ya açık mektup: Çok büyük ayıp ettiniz!
TANER AKÇAM- ARADA SIRADA/ Her yıl 24 Nisan beyanlarınızın biz Türklerle alay etmek anlamına geldiğini biliyorsunuz değil mi? “Düşüncelerimi değiştirmedim,” diyerek 1915’in soykırım olduğunu söylüyorsunuz. Sonra da bu kelimeyi kullanmayarak Türk hükümet yetkililerini sevindiriyorsunuz. Kullanın “soykırım” kelimesini Sayın Başkan. Göreceksiniz bir şey olmaz! Almanya’ya, Fransa’ya bir şey olmadı! Size de olmaz! 24 Nisan’da soykırım kelimesini kullanmayarak, sadece ... Devamını Oku »
‘Kara Kitap’ 25 yaşında
KAHRAMAN ÇAYIRLI*/ “Kara Kitap”ın ilk kez yayımlanmasının üzerinden 25 yıl geçmiş. Orhan Pamuk, kitap yazmanın, bir ruh hâlini okura geçirebilmek olduğunu anlatıyor… Nüktedan, neşeli, mütevazı, heyecanlı, bir yandan önündeki kâğıda resimler çiziyor. Merdivenlerine kadar hınca hınç dolu kocaman bir oditoryumdayız. “Kara Kitap”ın ilk kez yayımlanmasının üzerinden 25 yıl geçmiş. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi. Orhan Pamuk, “yeni ... Devamını Oku »
Eğer 1915 olmasaydı…
MUZAFFER İRİS*/ Eğer 1915 olmasaydı bugün nüfusları, okulları, gazeteleri, parlamenterleri, işadamları ile Türkiye dünya ekonomisinde ilk değil ama belki de ilk 3 sırada olurdu. Bilimde, sanatta, kültürde, sporda, ekonomide dünyadaki yarışın Türkiye açısından bugünkü durumda olmayacağı kesindi. Katoliklerin ruhani lideri Papa Francesco 12 Nisan 2015 Pazar günü yaptığı konuşmada “20. Yüzyılın ilk soykırımı Ermenilere yapıldı” ifadesini kullandı. Ardından ... Devamını Oku »