FANATİZM ve fanatik sözcüklerini bağnazlık ve bağnaz şeklinde tercüme ediyoruz. Ama bana sorarsanız bu ifadeler tam karşılığı vermiyor. Çünkü fazlasıyla laik… Veya lâdini… Her hâlükârda da çok renksiz ve çok kokusuz… Oysa köken Latincede pagan mabetleri tanımlayan “fanum”a uzanıyor. Sonraki sekülerleşmeye rağmen de Batı dillerinde hâlâ metafizik bir çağrışım yapıyor. Dolayısıyla Türkçede kullandığımız bağnazlık ve bağnaz terimleri fanatizm ve fanatik ... Devamını Oku »
Yazarlar
Kara Salı nükleercilerin bayramı oldu
Önceki gün Türkiye elektrik sistemi çöktü. Ve 77 milyon kişi sekiz buçuk saat elektriksiz kaldı. Yakın dönemde bu büyüklükte iki olay ABD ve Hindistan’da yaşandı. Şimdi önce ABD’deki elektrik çöküş olayını ele alalım. Ohio’da elektrik dağıtımını FirstEnergy şirketi yapıyor. Yine FirstEnergy, Başkan Bush’un seçim kampanyasına en yüksek para yardımını yapan şirket olarak biliniyor. Ve First Energy siyasetçilere yakınlığı nedenle düzenleyici ... Devamını Oku »
Korku sinemasını yeniden tanımlayan film
Tobe Hooper’ın oldukça kısıtlı bir bütçe ile çektiği ve korku sinemasındaki çoğu klişenin ilk kez kullanıldığı “Teksas Elektrikli Testere Katliamı” 40. yılı nedeniyle yeniden sinemalarda Kötülüğün insanı çeken ilginç bir yanı vardır. Normalde yaşadığımız toplum içinde, birtakım ahlak değerleriyle birlikte kendi normlarımızda iyi olmaya çalışırız. Her ne kadar kötülükten, kötülük yapmaktan uzak durmaya çalışsak da bunu pek başaramayız. Ne ... Devamını Oku »
Şimdi de İran
Geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yemen’de süren çatışmalara ilişkin basının sorularını yanıtlarken İran ile ilgili herhangi bir devlet yetkilisinden işitmediğimiz sertlikte açıklamalarda bulundu. İran’ı bölgeyi “domine” etmekle suçladı. Yemen’de İran güçleri bulunmadığı hâlde “Yemen’de bir gücü kuvveti varsa çekmesi lazım” dedi. Hızını alamayan Erdoğan İran’ın Irak ve Suriye’deki müdahalelerini kınadı. “Katil” Esad rejimini destekleyen İran’ın İslam anlayışını sorguladı. En ... Devamını Oku »
Başkan olmayı neden bu kadar çok isterler
Şark’ta iktidar olmak, neden eninde sonunda bir güç zehirlenmesine yol açar? Neden “bütün kararları ben vermeliyim” derler, Şark’taki siyasiler? Öyle ya; başlangıçta çoğulculuğu ve katılımcılığı esas alsalar bile, neden sonradan tam tersi bir tavrın mutlakçı figürüne dönüşürler? Başkan olmayı tutkuyla istemek, tek yetkili olmayı ısrarla diretmek, ve bu durumu ülkenin beka sorunu hâline getirmek, nasıl bir ruhsal karmaşanın eseridir? Sizi ... Devamını Oku »
Bir usta ile, Sarkis Abi ile vedalaşmak
Bir ustayı daha yitirdik, Agos’un acısını paylaşıyorum. Sevgili ailesinin acısını paylaşıyorum. Hrant Dink ve Gobelyan’dan sonra bir “kurucu” daha bizimle vedalaştı. Bir kez daha eksildiğimizi hissettim. Onlar Batı Ermenicesinin genç kuşaklar arasında canlanmasına, yaşamını sürdürmesine inanılmaz katkı sundular. Sarkis Seropyan, yıllarca Gobelyan ile birlikte adeta lengüistik bir arkeolog gibi çalıştı. Öğrenmede de, öğretme de öncü oldu. Aynı zamanda tarihî Ermenistan ... Devamını Oku »
Pardon… Terim ‘pardon’ mu diyor
Milli Futbol Takımımızı izlediğimiz bir hafta yaşadık. Ülkenin bitmez tükenmez bu karanlığında, şükür edelim ki, içimiz biraz daha kararmadı. Hollanda beraberliği, Lüksemburg galibiyeti, elektrikleri kesik Türkiye’den daha karanlık gönüllerimize, bir voltluk el feneri oldu. O aydınlığını hissettik el fenerinin minicik ışığında geleceğe dair. Amma velakin.. Geçmişe bakıp da projektörler yakamadık ne yazık ki. İşin bu hakikati varken, Fatih Terim hocamızın ... Devamını Oku »
Meksika tipi başkan…
Başkanlık sistemi tartışmaları, bütün bir gündemin ilk sırasındaki yerini koruyor. Öyle ki yeni anayasa tartışmaların olsun, Kürt sorununun çözümü olsun, seçimler olsun artık bunlardan daha fazla “başkanlık sistemi” tartışmaları bunların yerini almış görünüyor. Erdoğan ve AKP sözcüleri ısrarla başkanlık sistemi tartışmalarını gündemde tutmak için çok özel bir siyasi gayret gösteriyorlar. Bu gayretlerin içinde ise öne başkanlık sisteminin “her derde deva” ... Devamını Oku »
Avrupalı gençler neden IŞİD’e katılıyor (2)
Avrupa’da doğup büyüdükleri, seküler bir eğitimden geçtikleri hâlde, bazı müslüman gençlerin IŞİD gibi bir örgüte katılma kararı almaları herkesi şaşırtmaya devam ediyor. Bu gençlerin sayıları görece az da olsa, böylesi bir eğilim, üzerinde durulmayı hak ediyor. Çünkü çeşitli versiyonlarıyla ‘radikalleşme’, Avrupa’nın bir süredir gündemini meşgul ediyor, uzun bir süre daha da edecek. “Dinin dünyaya dönüşü” başlıklı yazımda kastettiğim hususlardan biri ... Devamını Oku »
DHKP-C ve güvenlik zaafı
İstanbul’da adliye binasında bir savıcı kendi odasında eli silahlı teröristler tarafından rehin alınıp öldürülüyorsa bunun tek açıklaması vardır: İstanbul’da büyük güvenlik zaafı vardır. Gelişmiş memleketlerde, onurlu yöneticililerin olduğu ülkelerde böylesi bir skandaldan sonra yöneticiler istifa eder. Bizde onur ile yöneticilik kavramları henüz birbirine yanaşmadığı için şimdilik istifa beklemek bize lüks. Emniyet’te yapılan tasfiyeler güvenlik zaafının en önemli nedeni. Ocak 2014’te ... Devamını Oku »