Liam Neeson’ın 2008’den beri başlattığı takibin sanırım sonuna geldik. Paris’ten İstanbul’a son olarak da Los Angels’a koca şehir kazan Neeson kepçe, hiç bitmeyecek izlenimi veren hatta üçüncü bölümde, dördüncüye göz kırpan bir dizi film Taken 3: it End Here/ Takip 3: Son Karşılaşma.
EMEKLİLİK GÜNLERİ…
Neeson’ın eski bir gizli operasyon ajanı Bryan Mills’ı canlandırdığı filmde, eski karısıyla tam barışmak üzereyken, onu bir cinayete kurban veren kahramanımız bir de katil zanlısı olarak suçlanır. Kendisine kurulan büyük bir tuzağın içine düşen Bryan kaçmaya başlar. Kaçarken bir yandan da olayı çözmeye çalışır. Film, kızını kurtarmak için Paris, İstanbul demeden gezen Bryan’ı ilk olarak emeklilik günlerini yaşarken gösteriyor. Brayn’ın kızı büyümüş, tek başına bir hayat kurmuş hatta ünlü ajanı “dede” yapmaya hazırlanmaktadır. Artık yaşlanmış olan Liam Neeson için filmin açılışı gayet olağan görünüyor. Asıl anormal olan Bryan’ın tüm o patlama, çatlama sahnelerinden sağ çıkması üstelik burnu bile kanamadan yoluna devam etmesi oluyor.
KAÇIRMA YOK AMA İHTİMALİ VAR
Bu filmde Bryan’ın kızı kaçırılmıyor. Ama kaçırılma tehlikesi yaşıyor. O yüzden Bryan bir yandan peşindeki polis ordusuna “Siz çok salaksınız, ben sizin gibileri cebimden çıkarırım” çalımları atarken, bir yandan da kızını korumaktadır. Bunu yaparken de tüm polis teşkilatını şaşkına çevirmektedir. Bu filmde diğerlerinin aksine eski özel ajan düşmanlarıyla kovalamaca oynamıyor. Bu defa kedi- fare oyunu oynadığı kişiler ABD polisleri. Takip 3: Son Karşılaşma‘nın diğerlerinden farklı bir yanı yok. Her durumda tereyağından kıl çeker gibi operasyon düzenleyen bir grup eski gizli ajan, onların düşmanları, kaçırılan masumlar, havaya uçan binalar, zincirleme tarfik kazaları, 60 yaşında aksiyonun dibine vuran bir kahraman ve dahası… Bir aksiyon filmi çekebilmek için tüm malzeme mevcut. Bu durumda “Ne duruyorsun 4’ü de çeksene” demekten başka bir şey gelmiyor insanın içinden. Zaten bu şablon olduğu sürece takibin sonu gelmez…
SUZAN DEMİR