Taraf Gazetesi Düşünmek Taraf Olmaktır
Tanrı’dan başka kimse Flamenko’yla beni ayıramaz
Sadece farklı dans türlerini harmanladığı kendine has Flamenko tarzıyla değil, dünyanın en iyi kadın dansçılarından biri olarak da övülen Eva Yerbabuena, ilk kez İstanbul’a geliyor.
11 yaşında Flamenko dersleri almaya başlayan ve 15 yaşından beri sahnelerde olan Eva Yerbabuena, İspanyol dansının en güçlü kadınlarından biri olarak, hayranlık uyandıran topluluğu ile birlikte 22 Mayıs Cuma akşamı İş Sanat kapanış sezonuna imzasını atıyor olacak. 2014 Ulusal Dans Ödülleri’nde İngiltere’de “En İyi Kadın Dansçı” kategorisinde aday gösterilen ilk Flamenko yıldızı olarak tarihe geçen Yerbabuena, sahneye koydukları bol ödüllü gösterileri ile dünya çapında büyük ilgi görüyor. Ünlü İngiliz Independent gazetesi, Yerbabuena’yı “Ancak her nesilde bir rastlanan sanat yeteneğine sahip.” diyerek övüyor. Eva Yerbabuena ile Flamenko’yu, Flameko’ya nasıl tutulduğunu, gösterilerini ve İstanbul’u konuştuk.
» Dans türlerini buluşturarak yarattığınız kendinize has Flamenko tarzınızla biliniyorsunuz ancak Flamenko’yu diğer türlerden ayıran hangi özellikleri seviyorsunuz?
Flamenko bana sahnede her zaman canlı müzik olanağı veriyor ve yorumlayan herkesi dönüştürme kapasitesine sahip. Çok içten gelen, çok doğal bir sanat ve içinde etkileyici bir kültür zenginliği de var.
» Henüz 11 yaşında Flamenko derslerine başlamışsınız; peki Flamenko’ya ilk olarak nasıl tutulduğunuzu hatırlıyor musunuz?
Sahnede canlı performanslarla şarkıcıların, dansçıların ve gitarın olduğu ilk Flamenko festivaline katıldığımda ve sanatçıların sahnede nasıl dönüştüklerine şahit olduğumda 12 yaşındaydım. O noktada, Flamenko’nun benim için kişiliğimi geliştirmek, kendimi bulmak ve utangaçlığımı sahnenin arkasında bırakmak için çok iyi bir kılıf olduğuna karar vermiştim.
» Ünlü Carmen Amaya’nın size büyük ilham verdiğini okumuştum; sizin sanatınız üzerindeki etkisini nasıl tarif edersiniz?
Carmen Amaya ile kariyerimin başlarında profesyonel açıdan oldukça zor dönemler geçirdikten sonra tanışmıştım. O dönem emekliye ayrılmayı bile düşünürken, elime Carmen’in bir videosu geçmişti, o zaman beni inandığım Tanrı’dan başka hiç kimsenin Flamenko’dan ayıramayacağına karar vermiştim. Carmen Amaya’nın dansında o zamanlar ihtiyacım olan ve seyirciyi adeta hipnotize eden incelikteki büyüleyiciliği ve gücü gördüm.
» Gösterilerinizle tüm dünyayı geziyorsunuz ve en büyük Flamenko festivallerinde sahne aldınız, sizce en çok hangi ülkenin kuvvetli bir Flamenko izleyicisi var?
İzleyicisi diğerlerinden daha kuvvetli diyebileceğim tek bir yer yok ama her nerede olursa olsun izleyicinin enerjisiyle size unutulmaz dakikalar verebileceği gibi unutmak isteyebileceğiniz anlar yaşatabileceği de kesin.
» Yenilikçi bir Flamenko dansçısı olarak sizce bir Flamenko dansçısının mutlaka sahip olması gereken özellikler neler?
Koşulsuz bir aşkla yapıyor olmaları…
» Herhangi bir performans için seyirci ile sanatçı arasındaki enerji de çok önemli; peki siz İstanbul izleyicisinden neler bekliyorsunuz?
Sadece Flamenko’yu analiz etmelerini ve anlamaya çalışmalarını değil, hissedebilmelerini umuyorum. İstanbul’a ilk kez geliyor olacağım. Arkadaşlarımdan insanların sıcakkanlı olduklarını, yemeklerini, sokaklardaki sihri ve korunan zengin tarih mirasını hep duydum. Ama biliyorum, Ahmet Rasim’in dediği gibi, “Manzaranın güzelliği hüznünde yatar.
CENK ERDEM
