
Almanya Cumhurbaşkanı ve Parlamento Başkanı 1915 için ‘soykırım’ dedi
Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Berlin’de ilk kez, Osmanlı döneminde 1915 yılında yüz binlerce Ermeni’nin öldürülmesini soykırım olarak nitelendirdi. Gauck’un ardından Parlamento Başkanı Norbert Lammert de “soykırım“ dedi.
Berlin Katedrali’nde 1915 yılında öldürülen Ermenilerin anısına düzenlenen ayine katılan Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck burada bir konuşma yaptı. Konuşmasında bir Almanya Cumhurbaşkanı olarak ilk kez Birinci Dünya Savaşı sırasında yüz binlerce Ermeni’nin öldürülmesini soykırım olarak niteleyen Gauck, bunda Almanya’nın da sorumluluk taşıdığını söyledi.
Gauck konuşmasında, Alman parlamentosunda Ermenilerin katledilmesinin 100’üncü yılı dolayısıyla yapılacak açıklamaya benzer şekilde “Ermenilerin kaderi, 20’nci yüzyılın korkunç izlerini taşıdığı kitlesel kıyım, etnik temizlik, tehcir ve soykırımlar tarihine örnek teşkil etmektedir” ifadesini kullandı.
Gauck ayrıca “Bu bağlamda Almanya’nın da Ermenilere uygulanan soykırımda sorumluluğu -hatta yeri geldiğinde suçu- olup olmadığının araştırılması bizim için zorlu ama kaçınılmaz bir sorumluluktur” açıklamasını yaptı.
Konuşmasında, “Bugün yaşayan kimseyi suçlu koltuğuna oturtmak gibi bir niyetimiz olmadığının da altını çizmek isterim” diyen Almanya Cumhurbaşkanı, “Kimsenin gerçeklerden korkmasına gerek yok. Bizi birbirimizden ayırmış olan ve ayıran şeyleri ancak birlikte aşabiliriz” ifadelerini kullandı.
PARLAMENTO BAŞKANI DA SOYKIRIM DEDİ
Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelendirmesinin ardından, Federal Parlamentoda gerçekleştirilen 1915 Olayları’nın 100’üncü yılını anma toplantısında konuşan Parlamento Başkanı Norbert Lammert de “soykırım“ dedi.
Özel oturumun açılış konuşmasını yapan Lammert, soykırımın tanımını yaptıktan sonra, 1915 olaylarını net olarak “soykırım” olarak niteledi. “Biz Almanlar olarak kimseye geçmişi konusunda ders verecek durumda değiliz. Ancak tecrübemizle başkalarını yüzleşme konusunda cesaretlendirebiliriz. Bu acı verse bile. Buna Almanya’nın sorumluluğunu hatırlatmak da dahil. Bu sorumluluğu almak, Ermenisten ve Türkiye’ye karşı bizim inandırıcı olmamız için şart” diyen konuştu.
Savaşların ve acıların günümüzde de yaşandığını hatırlatan Lammert, Türkiye’nin bir milyonu aşkın Suriyeli mülteciye kucak açmasını överek, “Türkiye milyonun üstünde mülteciye almasını takdire layık, ama bu büyük az takdir gören hizmete karşılık, Avrupa’nın utandırıcı oranda insanlık yardımları var. Türkiye’nin günümüzde bu sorumluluğu üstlenmekte gösterdiği istekliliği kesinlikle unutmuyoruz“ dedi.
Bugün yaşayanların o dönemde yaşanan olaylarda sorumluluğu olmadığına değinen Lammert, “Ermenistan ile yakınlaşma ve karanlık tarihin aydınlığa kavuşturulması için mücadele verenlere (Orhan Pamuk, Hrant Dink gibi) destek olmalıyız” ifadelerini kullandı.
Lammert’in ardından sırasıyla Gernot Erler (SPD), Ulla Jelpke (Sol Parti), Christoph Bergner (CDU), Cem Özdemir (Yeşiller), Frank Schwabe (SPD), Norbert Röttgen (CDU) Dietmar Nietan (SPD), Erika Steinbach (CDU), Bernd Fabritius (CSU) yaşananların soykırım olduğu yönündeki görüşlerini dile getirdiler.
HÜKÜMETE KALSA SOYKIRIM YOK
Cumhurbaşkanı Gauck ve Parlamento Başkanı Lammert’in açıkça “soykırım” demelerini öven Cem Özdemir, Alman hükümetinin orta yol bulma çabalarını ”Hükümete kalsa hala soykırım yok diyecekler” sözleriyle eleştirdi.
“1915 olaylarının “soykırım” olduğu Türkiye’ye zamanında söylenseydi, 6-7 Eylül olayları, Kürt sorunu, Çorum ve Sivas olayları gibi alevilere yönelik olayların önüne geçilebilirdi” diyen Özdemir, Türkiye’de ders kitaplarında 1915 olaylarının tüm açılığıyla ele alınması gerektiğini savundu. Cem Özdemir,”Türk çocukları Talat Paşa ve Enver Paşaları değil, Ermenilere yönelik alınan kararın Kütahya’da uygulanmasına karşı duran, zamanın Kütahya valilerini kahraman olarak görmeli” dedi.
ORTAK METİN ÇIKMADI
Parlamnetoda ortak bir metin üzerinde anlaşma sağlanamadığı için herhangi bir oylama yapılmadı. Milletvekillerinin görüşlerini açıklamasının ardından koalisyon ortakları Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) grubu, Sol Parti ve Yeşiller tarafından ayrı ayrı hazırlanan metinler görüşülmek üzere komisyonlara gönderildi.
KOALİSYON ORTAKLARININ METNİ
Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) grubunun üzerinde anlaştığı ve hükümetin de destek verdiği ortak metinde, açıkça “soykırım” kelimesi yer almazken “Jön Türk rejiminin talimatıyla 24 Nisan 1915’te Osmanlı topraklarında bir milyonu aşkın etnik Ermeni’nin planlı olarak tehcir ve kıyımına başlandığına dikkat çekmek istiyoruz. Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilerin neredeyse tamamen imhasına yol açan olayı esefle karşılıyoruz. Onların kaderi 20’nci yüzyılda korkunç biçimde yaşanan kitlesel kıyım, etnik temizlik, tehcir ve soykırım tarihine bir örnek teşkil ediyor” ifadelerine yer verildi.
Metinde ayrıca Süryani ve Keldaniler gibi diğer Hıristiyan toplulukların da tehcir ve katliamlardan etkilendiğine vurgu yapıldı. Aynı zamanda Holocaust’un (Yahudi soykırımı) eşsiz olduğunun ve Almanya’nın bunun suç ve sorumluluğunu taşıdığına da değinildi.
Alman hükümetinden Türkiye’yi Ermenistan ile yakınlaşma konusunda cesaretlendirmesi de istenilen açıklamada, Türkler ve Ermeniler arasında uzlaşma ve tarihsel sorumluluğun üstlenilmesi için gerekli adımların atılması için destek olunması çağrısı yapıldı.
SOL PARTİ ÖNERGESİ
Sol Parti tarafından verilen önergede, 1915 olaylarının açıkça “soykırım” olarak nitelendirilmesi ve Almanya’nın da sorumluluğu hatırlatılıyor. Ermeni ve Almanlar tarafından oluşturulacak bir komisyonda yaşananların ders kitaplarına girmesi de isteniyor.
YEŞİLLER’İN METNİ
Yeşiller tarafından hazırlanan metinde de açıkça “soykırım” sözünün yer alması isteniyor. Ayrıca Almanya’nın Türkiye ve Ermenistan arasında uzlaşma sağlanması konusunda çaba göstermesi talep edilirken, Türkiye-Ermenistan yakınlaşmasının tıkanmasına dikkat çekiliyor.
Ahmet YILDIRIM / Ahmet İNCEL – ALMANYA / DHA – Deutsche Welle Türkçe