Pazar , 5 Nisan 2015
Anasayfa » Manşet » Biri aradı, tutuklanacağımı söyledi
Biri aradı, tutuklanacağımı söyledi

Biri aradı, tutuklanacağımı söyledi

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, internet andıcı soruşturmasında tutuklanacağını 9 gün önce “özel bir yerden” öğrendiğini açıkladı.

CNN TÜRK’te dün akşam Ahmet Hakan’ın sunduğu Tarafsız Bölge programına katılan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ önemli açıklamalar yaptı.

Başbuğ şunları söyledi:

“5 Ocak tarihinde adliyeye gelirken tutuklanmayı bekliyordum. Hatta 27 Aralık 2011 akşam saatleri bir haber geldi bana, özel bir yerden. Dediler ki, ‘Siz yakın bir zamanda Ergenekon davası nedeniyle tutuklanacaksınız.’ Bu kanaldan çıkan bilgiler genellikle doğru çıkma ihtimali yüksek olan bilgilerdi. Mayıs 2011, görev başında olan bir muvazzaf orgeneral, Bilgin Balanlı gözaltına alındı ve tutuklandı. Benim emrimde çalıştı, çok başarılı bir arkadaşımızdı. Normal şartlarda Hava Kuvvetleri Komutanı olacaktı. Hava Kuvvetleri Komutanlığı elinden alındı. Layıktı bu göreve. Eylül 2011, Genelkurmay Karargahı’nda benim emrimde çalışan silah arkadaşlarım internet andıcı adlı rezalet bir dava ile suçlandı. Bu Türk hukuk tarihine bir ayıp olarak geçecek. ‘Artık sıra bana geliyor, olabilir’ dedim.”

“TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ’NDE HAİNLER DE VAR”

“Bir kişinin, iki kişinin, üç kişinin yapacağı bir olay değil. Kesinlikle örgütlü bir yapı. Belki bir yerlerden de destek alıyor. Ama direkt şu yapıyor diyemem. Bence hiyerarşik bir yapı. İçinde polis var, savcı var, hâkim var. İçinde TSK’dan hainler de var. Bu Cemaat yapılanmasını kendi siyasi, ekonomik, kişisel menfaatleri için kullananlar. Hatta buradan TSK’ya ait faaliyetlerin planlayıcısı bir grup var. Buna karşıyız. Ama Cemaat’in içinde bu konulardan bihaber tertemiz insanlar da var. Türk ordusu peygamber ocağıdır. Biz dine nasıl karşı oluruz?”

“ALLAH BÜYÜK DİYORUM”

Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın 2009’da kendisiyle ilgili ortaya atılan suikast iddiaları ve ‘Kozmik Oda’da yapılan aramayla ilgili “Kullanılmış olabilirim” ifadesi için de değerlendirme yapan İlker Başbuğ, “Allah büyük diyorum” dedi ve şöyle devam etti:

“Bakın ben o dönem Sayın Başbakan’a, ‘Bugün bunlar bizi hedef aldı, yarın sizi alabilirler’ dedim. Keşke o dönem bizi daha fazla dinleselerdi. Bu kozmik oda olayı bir ihbarla oluyor. Burada iki araba var ve şüpheli bir durum var, buraya kadar normal her şey ama cümlenin sonunda ‘Bunlar Bülent Arınç’a suikast yapacaklar’ deniyor. Ben iyi ki o gün o kararı vermişim. O gün o kozmik odaya girilmeseydi Türk Silahlı Kuvvetleri büyük bir töhmet altında kalacaktı.”

SİTELER KAPALIYDI

İlker Başbuğ kendisine yöneltilen ‘İrtica ile Mücadele Eylem Planı’ ve ‘İnternet Andıcı’ ile ilgili suçlamalara da yanıt verdi. ‘İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nın düzmece olduğunu belirtti, ‘İnternet Andıcı’ diye anılan belgenin ise karargâhta hazırlanmış bir resmi kağıt olduğunu ancak söz konusu internet sitelerinin suçlamalara konu olduğu dönemde kapalı olduğunu vurguladı.

İFADESİYLE İLGİLİ BİLGİ VERDİ

Başbuğ, Ergenekon davasında bazı sanıklara kumpas kurulduğu iddiasıyla yürütülen soruşturmada dün ‘müşteki’ sıfatıyla ifade verdi.

 

TESBİT

Başbuğ programda bu ifadeye ilişkin şunları söyledi:

“Birincisi ben 2008-2010 dönemiyle ilgili olarak bu süreçte tespit ettiğim süreçleri sayın savcıya anlattım. Olayların değerlendirmesi ve bu değerlendirmeden benim çıkarttığım sonuçlar. ‘Şimdi siz bu tespitlere bakın. Soruşturma açılacak konular varsa soruşturmayı açıp yargıya götürürsünüz’ dedik. Benim isim vermem için elimde belge olması lazım. Biz bu safhada tespitler yaptık. Genel resmi çizdik. Bundan sonrası yargıda.”

“Biz isim vermedik prensip olarak. O isimleri savcı bulsun. Türkiye’de hukuk, adalet katledildi. Daha bunu nasıl söyleyeceğiz. Bu güvenin yeniden tesis edilmesi devlete ve devletin ilgili kurumlarına düşüyor. Bu da HSYK başta olmak üzere yargının diğer kurumlarının işi. İsimler vermedik, ben isim vermeyi uygun görmüyorum ama isimler belli. Bir olay anlatıyorsanız kimin yaptığını kamuoyu da biliyor.”

“DURSUN ÇİÇEK AKILLI ÇOCUK”

Başbuğ ıslak imza tartışmalarına konu olan ve denizci albay Dursun Çiçek’in imzasının bulunduğu iddia edilen ‘İrtica İle Mücadele Eylem Planı’nda, Dursun Çiçek’in parmak izlerinin yer almadığına dikkat çekti. Çiçek’in parmak izinin belgeye sokulmak istendiğini söyledi:

“Dursun Çiçeği savcılığa çağırıyorlar, veriyorlar eline belgeyi, soruyorlar ‘Bu imza sana mı ait’ diye. Dursun Çiçek akıllı bir çocuk, eldiven giyiyor. Eldiven giymese, alsa, parmak izleri evrakın üzerine düşer. 14 kişiye ait parmak izi var. Bir kişinin parmak izi yok. Dursun Çiçek… İmzası olan kişinin parmak izi olmaz mı o kağıtta? Dursun Çiçek mahkemede, ‘Bu parmak izleri kimin, araştırın’ dedi. Araştırılmadı.”

İlker Başbuğ darbe soruşturmalarıyla ilgili görüşlerini dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a ilettiğini, bazı isimleri verdiğini söyledi.

İlker Başbuğ Ergenekon davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin ‘hak ihlali’ tespit etmesinin ardından tahliye edildi. Ergenekon davası ise Yargıtay’da. Henüz Yargıtay aşaması sonuçlanmadı.

CNN TÜRK