Cumartesi , 4 Nisan 2015
Anasayfa » Manşet » Demirtaş’tan özerklik vurgusu
Demirtaş’tan özerklik vurgusu

Demirtaş’tan özerklik vurgusu

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Van İl Başkanlığı birinci olağan genel kurul toplantısına katılmak üzere Van’a gitti. Bütün ezilenlerin birlik olması gerektiğini söyleyen Demirtaş, “Türkiye’nin kaynakları herkese yeter. Üretilen bütün malların paranın ülkeye adil dağılımı sağlansa tek bir yoksul kalmaz. Ama üretilen malların yüzde 80’i yüzde 20’sine dağıtılıyor. Her yer için özerk yönetim demokratik kurtuluştur. Bunun adı bölünme değil, birleşme projesidir” dedi.

Kongreye Selahattin Demirtaş’ın yanı sıra Van HDP Milletvekilleri Aysel Tuğluk, Kemal Akdaş, Nazmi Gür, Özdal Üçer,  katıldı. Kongrenin yapıldığı salona ise Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, ve Berkin Elvan’ın posterleri asıldı.

Demirtaş, sadece sünnilerin veya sadece alevilerin partisi olmadıklarını hepsinin ortak partisi olduklarını belirtirken, Sağlık Bakanı Mehmet Müezinoğlu’nun kadınların en büyük kariyeri anneliktir sözlerini de eleştirdi. Demirtaş, şöyle konuştu: “Biz devleti ele geçirmek için iktidara yürümüyoruz, devleti ele geçirenlerden devleti kurtarmak için iktidara yürüyoruz. Kadının da erkeğin de ortak eşit partisi ve yaşamı inşa edilecek. Bu mücadeleyi kadınlar zaten fedakarca yürütüyorlar. Sağlık Bakanı açıklamasına bakın kadının tek ve en önemli kariyeri annelik olmalı dedi. Annelik en ayrıcalıklı konumdur. Ama sen kadına başka bir sorumluluk yüklemezsen orta çağ zihniyetine sahipsin demektir. Hiç merak etme bir kadın senden daha iyi sağlık bakanlığı da yapar. Senden daha iyi ebeveynlik de yapar. Kadını süs gibi gören, kadını sadece çocuk yapsın anlayışını yıkmak için HDP’nin büyümesi lazım.”

HDP HERKESİN PARTİSİDİR

HDP’nin herkesin partisi olduğunu belirten Demirtaş, “HDP’nin her yerde savunması gereken konu, yoksulluk meselesidir. Bütün inançların ortak partisiysek, bütün esnaflın iş verenlerin ve işçilerin de partisiyiz. Hırsızlık yapmayan evinde para sayma makinesi olmayanların da partisiyiz. Onların hakkını hukukunu her yerde savunmak hepimizin görevidir. Elbette yoksulluk bizim kaderimiz değil, işsizlik, açlık kaderimiz değil. Annemizden yoksul doğduk diye çocuklarımız yoksul olacak diye bir şey yok. Zengin topraklar üzerinde muazzam zenginliğe sahip olan bir hazinenin üzerinde yaşayan yoksullar olarak kalmayacağız. 10 kişiden 6’sı işsiz. Yoksulluk ve işsizlik buranın yaşam tarzı olmuş. Bölgenin tamamı böyle. Türkiye’nin en yoksul kentleri. En işsiz şehirleri. Diyorlar burada PKK savaş başlattığı için geri kaldı buralar. 1927 rakamlarına göre de buralar geri, sonraki dönemlerde de bu böyle. Sayın Öcalan anasından doğmadan da buralar yoksuldu, işsizdi, perişandı. Dilimiz, kültürümüz, kimliğimiz, aşımız, ekmeğimiz toprağımız bir bütün olarak onurumuz elimizden alınmak istendi. Bunun böyle gitmeyeceğini biliyoruz. Değiştirmek için dönüştürmek için birlik olmak lazım. Bütün ezilenler kendi içinde birlik olmalı. Türkiye’nin kaynakları herkese yeter. Üretilen bütün malların paranın ülkeye adil dağılımı sağlansa tek bir yoksul kalmaz. Ama üretilen malların yüzde 80’i yüzde 20’sine dağıtılıyor. Bizim ürettiklerimizle birileri kasasını dolduruyor. Bu düzen kolay değişir. Adil bir yönetim ile bu değişebilir. Her yer için özerk yönetim demokratik kurtuluştur. Bunun adı bölünme değil, birleşme projesidir. Doğru anlatılırsa herkesin sahip çıkacağı proje bu olacak” dedi.

BAŞBAKAN BİLE CUMHURBAŞKANI’NA BOYUN EĞMİŞ

AK Parti’nin tek adamlık sistemi yaratığını ve kimsenin eleştirilerde bulunamadığını belirten Demirtaş, “Bir gazeteci onu eleştiren tweet attı. Anında yakaladılar. TÜSİAD başkanını gördünüz. ‘Bir ülkede iş verenin muhatabı Başbakandır’ diyor. Sen misin bunu diyen. Hep birlikte linç etmeye başladılar. Öyle psikolojiye büründü ki ülke, kimse Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiremez. Muhafızlar hemen harekete geçiyor. Bu tek adam düzenini yıkacak bir parti var. Bu yüzden HDP’den korkuyorlar. Başbakan bile Cumhurbaşkanı’na boyun eğmiş durumda. Bakanlar Kurulu’nu toplayacakmış. Gerekli gördüğü hallerde toplayabilir. Davutoğlu’na soruyorum. Sen Başbakan’sın Bakanlar Kurulu’nun başkanısın. Cumhurbaşkanı senin kabineni saraya neden davet etti, neden topladı ? Neden gerekli gördü bunu bilmek istiyoruz. Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu’nu kendi başkanlığında toplamayı neden gerekli gördü ? Bunun açıklanması lazım. Ama Başbakan da bunu soracak cesaret yok ki. Cumhurbaşkanı istediğim zaman hükümeti toplarım diyor, Başbakan buna itiraz bile etmiyor. Ülkeyi hala saraydan Recep Tayyip Erdoğan yönetiyor. Değişen bir şey olmadı. Bizler böylesine bir sistemi demokrasiye aykırı bir sistem olarak görüyor ve bunu değiştireceğiz. Biz iktidara gelirsek tek adamlı bir sistem olmayacak. Yetkilerimizi yerele devredeceğiz, saraylarda oturmayacağız” dedi.

Murat ÇAĞLAR/VAN, (DHA)