Pazar , 31 Mayıs 2015
Anasayfa » Yazarlar » Bugün direnmezsen yarın dilenirsin
Bugün direnmezsen yarın dilenirsin

Bugün direnmezsen yarın dilenirsin

Bu spot cümle Bursa’da üç gündür Oyak Renault ve Tofaş’ta direnen işçilerin slogan cümlesi. İş bırakma eylemi üçüncü gününde sürüyor. Türkiye’nin otomotiv devi Oyak Renault’ta çalışan işçilerin ücret artışı isteğiyle başlattıkları eylem üretimin durmasına neden oldu. İşçiler, işçi sendikası olan Türk Metal Sendikası’nın işveren sendikası MESS ile anlaşarak şimdiye dek iki yıllık imzalanan toplu sözleşmenin üç yıla çıkarılmasına; düşük ücretlere; işten atmalara; sendikal bürokrasiye karşı çıkarak toplu iş sözleşmenin revize edilmesini sağlamak ve kendi temsilcilerini kendileri seçmek istedikleri için eyleme geçtiler. Bu fabrikada çalışan işçiler işverene karşı haklarını savunmadığı için üye oldukları Türk Metal Sendikası’ndan istifa ediyorlar. Binlerce işçi Türk Metal’den istifa etti ve direnişe katıldı. İşverenlerin ve işçilerin istifa ettiği Türk Metal Sendikası’nın ilk refleksi ise işçilerin taleplerini dikkate almak yerine direnişi yasadışı ilan etmek ve direnişçi işçileri işten atmakla tehdit etmek oldu. Ancak işçiler şimdi direnmezlerse yarın dileneceklerini bildikleri için direnişe geçtiler ve direnişi bırakmıyorlar. Aileler işçi babalarına, ağabeylerine, oğullarına destek oluyorlar. İşçilere diğer fabrikalardaki işçilerden de büyük destek var. Oysaki işçilerin bugün için temel olarak istedikleri üç şey biliniyor: 1- İşten atılmaların olmaması, 2- Türk Metal’in kendilerini temsil etmemesi, işçileri kendi seçtikleri arkadaşlarının temsil etmeleri, 3- Ücretlerde iyileştirme… ancak ne yazık ki Türkiye’de sarı sendikacılıktan başka bir şey yapılmadığı için işçiler kendi göbeklerini kendileri kesmek zorunda kalıyorlar. Aslında bunu “Türkiye’deki sendikaların hepsi sarı mı” başlıklı yazımda iki yıl önce ayrıntısı ile izah etmiştim.

 

GREV HUKUKSUZ MU?

 

Metal işçilerinin bu direnişini Prof. Dr. Korkut Boratav, Prof. Dr. Fuat Ercan, Prof. Dr. Nilay Etiler, Prof. Dr. Kuvvet Lordoğlu, Prof. Dr. Hakan Mıhcı, Prof. Dr. Hakan Ongan, Prof. Dr. İzzettin Önder gibi duayen hocaların olduğu akademisyenler haklı buldular. Akademisyenler, metal işçileri eyleminin hukuka uygun olduğunu, ILO ve İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi kararlarına göre barışçıl toplu eylem ve iş bırakmanın hak olduğunu belirttiler. Metal işçilerinin haklı talepleri ve direnişleri ile ilgili bildiri yayınlayan hocalar, “Hak arayan işçinin eylemine yasadışı demek keyfiliktir. İşçilerin haklı ve meşru eylemleri yasadışı ilan edilemez. Hukuksuz olan, metal işçilerinin sendikal özgürlüklerinin ihlal edilmesi, işçilerin temsilcilerini özgürce seçme haklarının engellenmesidir. Hukuksuz olan işçilerin grev hakkının ‘milli güvenlik’ gibi gerekçelerin arkasına saklanılarak yasaklanmasıdır. Metal işçileri düşük ücretlere, sendikal bürokrasiye karşı mücadele ederken, çalışma yaşamının baskıcı yasa ve kurumlardan arındırılarak, sendikal hak ve özgürlüklerin hayata geçirilmesi ve sendikaların birer işçi örgütü olarak yeniden inşası için de mücadele ediyorlar. Bu nedenle birkaç ay önce grevleri hükümet tarafından ‘milli güvenlik’ bahanesiyle yasaklanan bütün metal işçilerinin kalbi Bursa’daki metal işçileri ile atıyor. Renault ve Tofaş işçileri kazanırsa bütün metal işçileri kazanacak. Ama daha önemlisi işçiler bu direniş ile taleplerini kazanırlarsa hepimiz kazanacağız. Kendi kaderlerini belirleme cüretini göstererek direnişe geçen işçiler ekmek, demokrasi ve onurları için mücadele ediyor. Metal işçisinin taleplerinin bir an önce karşılanmasını biz de talep ediyor ve başta Renault olmak üzere bütün metal işçilerinin haklı mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu bildiriyoruz” diye belirttiler.

 

PROVOKATÖRLERE DİKKAT!

 

Bu şekilde toplumsal olaylarda her zaman kötü niyetli, kötü düşünceli insanlar sırf asıl gayeyi sabote etmek için harekete geçer ve toplumsal olayları provoke etmek ister. Eminim işçilerin emeklerinin, alın terlerinin karşılığını istediği bu direnişte de bu kötü niyetli kişiler harekete geçip provoke etmek isteyecektir. Sazlı, davullu süren bu iş bırakma eyleminin içine kesinlikle bu tip insanların katılmasının engellenmesi, bu insanlara prim verilmemesi gerekir. Diğer türlü, alın terinin karşılığını isteyen işçiler haklı taleplerinde haksız duruma düşeceklerdir.

[email protected]

Etiketler:

Hakkında Nusret Ezer

Nusret Ezer