Taraf Gazetesi Düşünmek Taraf Olmaktır
Bu tabir literatüre geçmeli. Sivasspor, başarısız hocası Roberto Carlos’la yollarını ayırdı. Lükse bak. Türk takımlarının yöneticilerinin kafası karışık. Kış yaramadı büyük ihtimalle.
Galatasaray, İtalyanlarını kenara bırakıp, özbeöz evladı Hamza Hamzaoğlu’nu takımın başına getirdi.
Trabzonspor, eski sevgili Ersun Yanal’la mutluluğa yelken açtı.
Fenerbahçe, yarı evlat Ersun Yanal’ın yerine, damarını kessen sarı-lacivert atacak İsmail Kartal’la saadet aradı.
Sivasspor altta mı kalır. “Ne anlar elin Brezilyalısı” deyip anlaşamadığı Roberto Carlos yerine, bu toprakların Maradona’sı Sergen Yalçın’ı teknik direktörlüğe layık gördü.
Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören yabancı sınırı sahanın içinde kaldırmaya hazırlandıklarını söylerken ilk dersi süratle Türk yöneticilere vermeli. Zira yabancı sınırını yanlış anlamış olmalılar. Sınır saha içinde kalkacak, kulübede değil.
BİTMESİN DENECEK MAÇ
Zirve yarışı veren, Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin üç puan aldığı haftanın gerçek kazananları Bursaspor ve Trabzonspor oldu. Hem de berabere kalarak. Nasıl mı? Futbol oynayan için spor ve geçim kaynağı olsa da izleyen için hayır duası tadındadır. İyi futbol, izleyeni de oynayanı da ihya eder. Bursaspor- Trabzonspor maçı biterken ağızda tek söz kaldı: 90 dakika çok kısa. 14 haftada bizi uyutan onca maçtan sonra ilaç gibi geldi bu skoru 3-3’lük zevki 4×4’lük maç. Evet, belki kaotik bir futbol oynandı. Orta sahalar rahat geçildi. Diziliş ve sistem hataları vardı. Ama iki takımın kazanmak için ortaya koyduğu mücadele ve istek bol pozisyonla ve gollerle birleşince futbolu neden sevdiğimizi bir kez daha anlamış olduk. Haftanın kazananlardır Bursaspor ve Trabzonspor.
DEVİRDAİM ZİRVE
Son haftaların ritüeli. Cuma lideri Fener. Cumartesiler sarı-kırmızı. Haftanın kapanışında ise bir dahaki haftaya kadar zirvede Kartal. Aralarında zirveyi tek hak edenin elinde liderliğin bulunması ise iç rahatlatıcı. Fenerbahçe, Erciyes deplasmanında pozisyona girmeden kazanırken, Galatasaray evinde Mersin önünde bol pas hatası ve yerleşim kopukluklarına rağmen üç puana ulaştı. Beşiktaş ise her haftanın sonunda neden lider olduğunun dersini vermeyi sürdürdü. Futbolun var adaleti. Beşiktaş kötü de oynasa bir sistemi var. Maçtan kopmuyorlar. Her ânında sahaya ne için çıktıklarını bilerek hazırladıkları planları uygulamaya çalışıyorlar. Akhisar maçında da bu vardı. Ahım şahım bir futbol olmasa da onca eksikleri olsa da kazanılması gereken maçın kazanılması şampiyonluğun şifresidir. Beşiktaş çoğu zaman bunu iyi oyunla süsleyerek yapıyor. Bu bile bu lig için fazla.
LİGİN DİBİ TUTTU
Balıkesirspor Kasımpaşa’yı 5-3’le yenerken ligin dibine meydan okudu. Resmen haftaların hırsını Kasımpaşa’dan aldılar. Paşa ne zaman gol atsa karşılığını iki gol daha atacakmış gibi verdi Bal-Kes. Yıllar sonra geldikleri Süper Lig’den bu kadar kolay gitmeleri yakışmazdı zaten. Bu haftanın bir tuhaf sonucu ise Rize’de alındı. Ligde beş haftadır gol atamayan Gaziantepspor derin nefesi tek golle Karadeniz yaylalarında aldı. Gençlerbirliği ise Aykut Kocaman’ın kâbusu olan “beş”i Ankara’da gösterdi Konya’ya. Kocaman yönetiminde iyi başlayan ama Galatasaray hezimetiyle şoka giren Konyaspor’un kendini hemen toplaması gerek.
14 hafta sonra gelen gol sesleri ve güzel oyun parıltılarının sönmemesi dileğiyle.
*
Not:
Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:
