Pazar , 31 Mayıs 2015
Anasayfa » Yazarlar » Çatırdamayan yer yok!
Çatırdamayan yer yok!

Çatırdamayan yer yok!

Ülkemizde spor işleri de, aşina olduğumuz karmakarışık devlet işlerine döndü… Hani deriz ya “Üzüm üzüme baka baka kararır” diye.. Aynı hesap. Bir mahkeme tutuklu bulunan onca kişiye “Haydi güle güle, serbestsin” derken, bir diğeri ortaya çıkıp “Olmaz öyle şey, kal kaldığın yerde” fetvası veriyor. Ne demeli bilmem ki… Ülkenin “Çatısı delinmiş, akıyor” tespitini yapalım, kenara çekilip spor işlerine bakalım…

 

İĞNE VE ÇUVALDIZ

 

Çok tekrarladığım bir tabir bu… Ne güzel söylemiş kim dediyse… “İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır.” Yani diyor ki; bir kere iğnenin acısını hisset, ondan sonra çuvaldız kullan… Şunu demeye getiriyordu. Önümüze kim gelirse eleştiri oklarımızı fırlatıyoruz. Ya biz gazeteciler, yani spor yazarları, sütten çıkmış ak kaşık mıyız?.. Hiç de değil. Bu açılış kelimeleriyle sözü Türkiye Spor Yazarları Derneği’ne getiriyorum…

 

MESELE NEDİR?

 

Dilimiz yettiğince hemen anlatmaya çalışalım. Büyük bir ihtimalle malumunuzdur.

İçinde bulunduğumuz günlerde, Alanya’dan başlayıp, İstanbul’da sona erecek olan, Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu koşuluyor. Her müsabaka ve yarışmalar öncesi önemli bir kuraldır; organizasyonu, ya da bir maçı izleyecek olan gazeteciler, derneklerine başvurarak akreditasyon yapmak zorundadırlar… Yani; elini kolunu sallayıp “Ben geldim” diyen gazeteci, o müsabakaları izleyemez.

Uzatmadan derdimizi anlatalım… Sözkonusu bisiklet turuna akreditasyon yapan 14 basın kuruluşunun, katılma talepleri iptal edildi… Neden biliyor musunuz? Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu, başta Cumhuriyet olmak üzere, gazetemin de aralarında bulunduğu 14 yayın kuruluşunu, bisiklet turundan aforoz etti… Nasıl bir iş bu? Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nu izlemek için ‘Ak Saraycı’ mı olmak gerekir illaki? Spor sayfalarına gelen bu ambargoyu, elâlem kınadı, bir tek Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin çıtı çıkmadı… Amma… Benim genç arkadaşlarım asla yılmadılar, işin, yani turun peşini bırakmadılar. Sonunda da hak ettiklerini aldılar. El mi yaman, bey mi yaman, cümle âleme gösterdiler. Türkiye Spor Yazarları Derneği, sessiz kaldı. Hakkını verelim içlerinden biri, evet evet sadece biri “Neler oluyor” derken, diğerleri “Aman bir tatsızlık çıkmasın” aczine düştüler.

 

FUTBOL OLMADAN OLMUYOR

 

İşler karışık, çatı delik olunca, futbol da bu bozuk düzenden etkilenmez mi?.. Elbette.

Çok allayıp pullandırmadan Fenerbahçe’yi gündeme getirmek istiyorum. Geçen yıl bu zamanları bir hatırlayıverin… Şampiyonluk mücadelesi veren Ersun Yanal’ın suyu ısınmak üzereydi… Şimdilerde de aynı su İsmail Kartal için ısınıyor. Şuna o kadar çok eminim ki, İsmail Kartal iki kupayı kazansa, yetmedi bir de ağzı ile kuş tutsa, sezon sonu Fenerbahçe’den gidecektir… Cumhurbaşkanı’nın karşısında süt dökmüş kedi gibi oturan, ortalığı germeme adına söz veren kaptan Emre’nin oyundan alınışından sonra gösterdiği o küçültücü tavır, İsmail’i bence bitirmiştir… Çünkü; yüksekten gelen sert fırtına, aşağıda rüzgâr estiriyor… Bilmem anlatabildim mi acaba? Biraz saha açacak olursam.. Başkan Aziz Yıldırım’ın İsmail Kartal üzerindeki kapsama alanı da delinmiştir, bu sporun karışık işlerinde…

Kafesteki Kartal’ın kurtlara yem olacağı gün ışığı gibi aşikâr.

 

[email protected]

 

*

Not:

Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://arsiv.taraf.com.tr

Etiketler:

Hakkında Turgut Kologlugil

Turgut Kologlugil