Çarşamba , 20 Mayıs 2015
Anasayfa » Yazarlar » ‘Çay içen insan hiç kötü olur mu’
‘Çay içen insan hiç kötü olur mu’

‘Çay içen insan hiç kötü olur mu’

Annelerimizden en sık duyduğumuz sözlerden biridir “Bak beş kardeş geliyor!” Hatta bazen elini göstermesi bile durumun mana ve önemini anlamamız açısından yeter de artar bile. Hayatımızda böyle bir yere sahip “beş kardeş” lafı. Şimdi kelimenin gerçek manasını ifade eder şekilde bir Onur Ünlü dizisi olarak karşımızda.

Anne ve babalarını depremde kaybeden birbirinden farklı karakterdeki beş erkek kardeşin hikâyesi anlatılıyor dizide. Kardeşlerine ebeveynlerinin yokluğunu hissettirmemek için aileyi sırtlamış fedakâr abi Sait, histerik adliye muhabiri Nazım, mahallenin imamı Turgut, şarkıcı olmak isteyen ama kaderine “soğukta pişmek” düşen bodyguard Orhan, at yarışları meraklısı ve oldukça sorumsuz Aziz. Sıradan bir yaşama sahip bu beşlinin hayatı, Sait’in kendisi gibi “yaralı” olan Canan’la evlenme kararı almasıyla değişiyor. Artık her bir karakteri “olağan dışı” günler bekliyor. Tabii Sait’in kızı olduğunu iddia eden Melike, onun annesi ve Sait’in büyük aşkı Fahriye’nin mahalleye dönmesi işlerin daha da çok sarpa saracağının işareti.

Dizinin formatında biraz “Neşeli Günler” misali Yeşilçam aile filmlerinin, biraz “Süper Baba” dizisinin ve çokça da “Leyla ile Mecnun”un yansımalarını görmek mümkün. Seyircinin bu üçünü ne kadar çok sevdiği düşünüldüğünde başarılı bir senaryo matematiği gerçekleştirildiği görülüyor. Kardeşlerin birbirinden oldukça farklı olması ve ailede farklı roller üstlenmeleri hem çok çocuklu ailelerdeki durumu yansıtıp insanlarda gerçeklik algısı oluştururken hem de insanların karakterlerden herhangi biri ile özdeşim kurmasını kolaylaştırıyor.

Eleştirilerde, dizinin erkek dizisi olması ve bunun seyirci alışkanlıkları gözönüne alındığında yapımın erken sonlanmasına sebep olacağı kaygısı mevcut. Dizilerimizin kadın dünyası üzerinden kendini var ettiği aşikâr ama o dünyanın bile eril bir dille karşımıza çıktığı gerçeğini bir kenara atmak imkânsız! Kadınların kullandığı dil, toplumsal rol paylaşımı, sevdiği erkeği elde etmek için rakibini ataerkil yapının olumsuz olarak gördüğü şeylerin içine sürükleyip gözden düşürme çabaları gibi durumları gözönüne aldığımızda izlediğimiz şey, ataerkil dünya içinde varlığını kuralına uygun şekilde yaşayarak koruyan ve bu yapıyı tekrar üreten bir “kadın” dünyası! Yani senaryo iyi olduğu sürece, eril yapının “gerçek” yüzleri “erkeklerin” başrolde olduğu bir dizinin izlenmemesi için bir sebep göremiyorum.

Diziden birkaç enstantaneye değinelim: Leyla ile Mecnun’da Şekerpare, İsmail abiyi terk ettiğinde onun Mecnun ve diğerlerine sorduğu bir soru vardı: “Bu acı geçiyor mu?” Dizide bu sefer Nazım, Sait abisine soruyor aynı soruyu. “Çay içen insan hiç kötü olur mu?” anlayışı yine Nazım üzerinden dizide yer alıyor. Ama orijinal espri hocadan geldi: “İlk ekmeği en günahsız olanınız bansın!” Hz. İsa’nın zina yapan kadını taşlamak isteyen kalabalığa söylediği söze bir atıf vardır burada: “Aranızda günahsız olan, ona ilk taşı atsın!

Yayın günündeki güçlü rakiplerine rağmen geçmişten kalan kemikleşmiş bir izleyici kitlesini arkasına alan dizinin uzun ömürlü olması sevenlerinin dileği ancak Kanal D’nin reyting politikasının bir başka kurbanı olma ihtimalinin tüm seyircileri korkuttuğu da bir gerçek!

 

***

 

  1. Night Shyamalan bu kez televizyonda!

 

6. His” filminden tanıdığımız bir isim Shyamalan! Daha sonra çektiği filmlerde pek de başarılı olamadığından bu filmdeki başarısı için ruhunu şeytana sattığı bile söylenir kendisinin! Mesela “Son Hava Bükücü” filmi eleştirmenlerce o kadar çok yerden yere vuruldu ki sormayın gitsin! Kendisi şimdi Fox Tv’de 14 Mayıs itibariyle yayınlanacak olan “Wayward Pines” adlı dizinin yapımcılarından ve yönetmenlerinden biri olarak karşımıza çıkacak. Tanıtımları henüz yayınlanan dizi, kayıp iki FBI ajanını aramak için gönderilen Gizli Servis Ajanı Ethan Burke’in girişi olan ama asla canlı çıkılamayan Wayward Pines’daki sırları çözüp oradan kurtulmaya çalışmasını anlatan tekinsiz bir hikâyeye davet ediyor bizi. Umarım bu sefer Shyamalan şeytanın bacağını kırar!

[email protected]

 

*

Not:

Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://arsiv.taraf.com.tr

Etiketler:

Hakkında Betül Tansel

Betül Tansel