Taraf Gazetesi Düşünmek Taraf Olmaktır
Fazıl Say’ın ‘Yeni Şarkılar’ı
Her şiirde ayrı bir dünya bulunur. Bazılarında ise dünyalar… Bir de şairin kelimeleriyle çizdiği resimlerin; yarattığı dünyaların içinde kaybolmayı sevenler var. Onlar, her mısranın üstünde konaklayıp imgelerin, metaforların derinliklerine bakarlar. İster istemez yaparlar bunu. Yeni âlemleri keşfetmeden, her sözcükle biraz daha zenginleşip büyümeden duramazlar çünkü.
Bazıları ise ezgilerle dünya kurarlar. Onlar, doğanın uçsuz bucaksız, sonu, dibi olmayan heybesinden topladıkları seslerle defalarca dinlense bile tüm sırlarına vâkıf olunamayacak kadar anlamlı müzikler yaratanlardır.
Kim bilir kaç kuşağın hayatına mana katmış; kolay kolay ölmeyeceğini ispat etmiş şiirlerle güzel müziklerin birlikteliği, silinmezi zor izler bırakır elbet insanın hafızasında, yüreğinde…
Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli piyanist ve bestecilerden Fazıl Say, ikinci kez bu birlikteliğin güzelliğini taşıyan bir albümle müzikseverlerin karşısında. Sanatçının 20 sene evvel bestelediği şiirlerden oluşan “İlk Şarkılar” isimli çalışması, geçen yıl Ada Müzik tarafından yayınlanmış ve çok sevilmişti. Aralarında klasik müziğe çok da aşina olmayanların da bulunduğu pek çok dinleyici, Türk şiirinin büyük isimlerinin, Nâzım Hikmet’in, Cemal Süreya’nın, Metin Altıok’un, Ömer Hayyam’ın, Orhan Veli’nin, Pir Sultan Abdal’ın, Muhyiddin Abdal’ın dizelerini Fazıl Say’ın müziği eşliğinde yeniden ve farklı bir açıdan keşfetmişti.
Şimdi ise daha deneysel parçalardan teşekkül eden ikinci “şarkı albümü”nü çıkardı Fazıl Say. Besteci, yine usta şairlerin dizeleri üstüne bina ettiği ezgilerle öyküler anlatıyor. Seslerle, enstrüman seçimleriyle hikâyelerini kısa film gibi gözler ve yürekler önüne seriyor.
Edip Cansever’in “Şey Şey Şey ve Şeylerden”, Turgut Uyar’ın “Göğe Bakma Durağı”, Cemal Süreya’nın “Bu Bizimki”, Nâzım Hikmet’in “Masalların Masalı” ve Ömer Hayyam’ın “Ey Kör” şiirleri, Fazıl Say’ın müziğini giyiniyor.
“İlk Şarkılar”daki eserleri de seslendiren solist Serenad Bağcan’ın yorumu, bu yeni şarkılara da çok yakışıyor. Her biri yaklaşık dokuz, on dakika süren uzun şarkılar bunlar. Orkestrasyon, enstrümanlar ve vokaller, şiirin dünyasına yeni yorumlar ekliyor.
Besteci bu yapıtlarında hem Türk, hem de Batı müziği enstrümanlarını kullanmış. Ney, kanun, klasik kemençe, keman, arp, elektro gitar ve tabii ki Fazıl Say’ın piyanosu el ele verip kompozisyonu tamamlamış. Bu arada dinleyicilerin Fazıl Say’ın “Mezopotamya Senfonisi”nden aşina olduğu “teremin” adlı enstrüman var. Bu ilginç enstrüman, zaman zaman bir sopranonun, bazen de dünya dışından gelen gizemli bir varlığın çığlığına dönüşen sesiyle “Şey Şey Şey ve Şeylerden”, “Göğe Bakma Durağı” ve “Masalların Masalı”nda, bestecinin anlattığı öykülerin ayrılmaz bir öznesine dönüşüyor. Bu ilginç çalgıyı Carolina Eyck’in yorumlandığını ve albüme katkıda bulunan diğer müzisyenler arasında Derya Türkan (kemençe), Cihat Aşkın (keman), Hakan Güngör (kanun), Burcu Karadağ (Ney), Aykut Köselerli (vurmalı sazlar), Çağatay Akyol (arp, bas blokflüt), Okan Ersan (Elektro gitar) ile Eylem Pelit’in de (bas gitar) bulunduğunu ekleyelim.
Fazıl Say’ın 2014 ve 2015’te bestelediği, sadece adları değil kendileri de yeni olan bu şarkılarda insan sesi de ön planda. Solist Serenad Bağcan’ın yanında opera kökenli ses sanatçılarının vokalleri, zaman zaman bir opera korosuyla karşı karşıya olduğu izlenimini uyandırıyor insanda.
Albümün son şarkısı “Ey Kör”, elektro gitar ve vurmalı sazların da etkisiyle sert, coşkulu bir tınıya sahip. Uzun lafın kısası, Fazıl Say’ın Ada Müzik’ten çıkan son albümü “Yeni Şarkılar”, şiirle müziğin birlikteliğinden doğan öykülere, keşiflere ve şarkılara tutkun dinleyici için mutlaka uğranması gereken bir durak.
twitter:@ozlemertan
