Cuma , 29 Mayıs 2015
Anasayfa » Yazarlar » Fenerbahçe Avcı’ya av oldu!
Fenerbahçe Avcı’ya av oldu!

Fenerbahçe Avcı’ya av oldu!

Spor medyamıza şöyle bir bakıyorum da; bazı “ben büyüğüm” diyenler, ya da büyük geçinenlerden, tabir yerinde olacaksa ‘tık’ yok. Demem o ki, gazete ve televizyonların spor sayfaları, ya da spor programları kış uykusuna yatmış, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” modunda olayı kulak arkası ediyor. Oysa ki; eski günler, eski yıllar olsa, birazdan değineceğim konuya hep birlikte sahip çıkarlar ve Fenerbahçe’nin gasp edilen hakkını söke söke alırlardı.

 

Evet… Gasp edilen hak, yani konu nedir.

 

Spor sayfalarının zaman zaman kırıntılarını gösterdiği ya da yazdığı olayın başlangıcı taa 2002 yıllarına dayanır. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nın hemen bitişiğinde bulunan Kenan Evren Lisesi’nin bulunduğu alanın üst kullanım hakkı, yapılan bir sözleşmeyle sarı-lacivertli kulübe bırakılıyordu. Umarım anlaşılmıştır. Taraflardan biri Fenerbahçe Kulübü olurken, diğer tarafta Milli Eğiti Bakanlığı vardı.

 

Bu sözleşmenin imzalandığı günleri dün gibi hatırlıyorum. Şartnamede istenen üç ayrı okul ve bir spor salonuydu. 2002 yılından günümüze kadar yapılan her türlü ara yazışmalarda, durum teyit edildi, yani onaylandı. Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, verdiği sözü yerine getirdi, attığı imzanın arkasında durdu ve her ne gerekiyorsa yaptı.

 

ORTALARDA AVCI VAR!

 

Bugünlerde ortalarda avcı var. Kim bu avcı derseniz, cevap hazır. Fenerbahçe’yi; çiftesinin namlusunda tutan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı. Tetiği ha çekti, ha çekecek. Niye mi. Bakanlığının o günlerde imzaladığı sözleşmeye “Olamaz” diyor. Sözleşme, kontrat, anlaşma her neyse. İstemişsiniz, Aziz Yıldırım ya da Fenerbahçe yapmış. Nedir bunlar? Ataşehir, Üsküdar ve Sancaktepe’de üç okul. Bir de spor salonu. Şimdi ne olacak? Devlet verdiği sözü tutacak.

 

AVCI’NIN HEDEFİ BULMAYAN ATIŞLARI

 

Bir kere.. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, konu ile yaptığı açıklamalarda, “Kapalı spor salonu” diyor. Bu lafa oldum olası illet olurum. Sayın Bakan, açık spor salonu olur mu da, “kapalı spor salonu” diyorsunuz. Spor salonu, spor salonudur. Açık ya da kapalısı olmaz. Haa “kapalı kort, kapalı yüzme havuzu” derseniz o zaman tamam.

 

Usulden esasa geçelim…

 

Sayın Bakan, bakanlığının imzaladığı sözleşmeyi inkâr edip yok sayarken şöyle buyuruyor: “Harcadıkları 18 milyon lirayı verelim.

 

Sayın Nabi Avcı, ya hesap bilmiyor, ya da Afrika’nın gün yüzü görmemiş karanlığında yaşıyor. Bir değil, iki değil, üç okul binlerce metrekare üzerine kurulu. Üstelik bir de spor salonu. Günahtır ve de ayıptır. Bu ülkenin bakanı, bu ülkenin eğitim sorumlusu, yapılan harcamayı hangi hesap ve hangi mantıkla böyle yorumluyor. Bakan Bey’in buyurduğu o parayla, yani 18 milyon lira ile, İstanbul’un Anadolu yakasında kaç apartman katı alına bilir, bir hesabını yapıversinler.

 

YANLIŞ ÜZERİNE YANLIŞ

 

Kapalı spor salonundan vazgeçtik. 18 milyon liraya üç okul, bir spor salonunu da kenara bıraktık. Yine Sayın Bakan buyuruyorlar ki, “O arsanın değeri 375 milyon”. Mal Fenerbahçe’nin değil ki. Belli bir süre kiralık. Yap, işlet, devret. Memleketin yarısı bu sistemle devredilmiştir. Ayrıca kulübün yapıp işlettiği alanın yüzde 26’sı da yine devletin.

 

Uzatmadan sonuca gelirsek. Argoda “ketenpereye getirmek” gibi kaba bir tabir vardır. Yani hakkını haklının elinden almak gibi. İşte böyle. Fenerbahçe koskoca Fenerbahçe, avcıya av oldu. Bilmem başka ne demeli.

 

Unutmadan şunu da yazalım. Nisan ayının son günlerinde Bakan Nabi Avcı ile Ankara’da görüşen Aziz Yıldırım, toplantı çıkışında küfür etti diyorlar. Ceza Kanunu’nun 301. maddesinden yargılanması gündemde. Tekrar Metris yolu gözükürse şaşmayın. Onu da yaparlar.

 

[email protected]

 

*

Not:

Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://arsiv.taraf.com.tr

Etiketler:

Hakkında Turgut Kologlugil

Turgut Kologlugil