Perşembe , 21 Mayıs 2015
Anasayfa » Yazarlar » Gelenek bozulmadı  
Gelenek bozulmadı  

Gelenek bozulmadı  

Ligin ilk yarısında Sneijder’in iki golü ile Galatasaray Telekom Arena’daki Fenerbahçe derbisini 2-1 kazanmıştı. İkinci devrede Kadıköy’de oynanacak maçta hemen hemen herkes aynı fikirdeydi. Gelenek bozulmayacak. Yani Fenerbahçe yenecek. Daha ziyade Galatasaray maçı kazanamayacak. Öyle de oldu. Galatasaraylı futbolcular baskıyı kaldıramadı ve 1-0 yenildiler. Fenerbahçe maçında sahada gözükmeyen Selçuk İnan bir hafta sonra İBFK karşısında harika bir vole golü attı. Fenerbahçe ise kazandıkları psikolojik savaş sonrası, Gençlerbirliği’ne 2-1 yenildi.

Büyük takımları arasındaki rekabetin toplumun en üst kademesinden en altına kadar herkese yansıması oyuncu üzerindeki baskıyı artırdığı gibi, kazanma sonrası elde edilecek psikolojik makam da çok değerli olacağından primlerin miktarı da artırılır. Böylece zaten mevcut stres ile başa çıkamayan oyuncunun, stresi kaldıramayacağı seviyelere çıkar ve performansı düşer.

Kadıköy’de Fenerbahçe’yi yenememek ile Türkiye kupasını bilmem kaç yıldır alamamış olmak insanların kafalarında oluşturduğu psikolojik bariyerlerdir. Onyıllardır Türkiye Kupası’nı alamayan Fenerbahçe 2011-2012 sezonunda şampiyonluğu Galatasaray’a kaptırdıktan sonra Bursaspor’u kupa finalinde farklı yenerek kupa hasretine son vermişti. Sonuçta maddi manevi pek bir değeri olmayan kupa kazanılmış ve milyonlarca lira getirisi olan ve formadaki yıldız sayısını da artıran şampiyonluk kaybedilmişti.

Galatasaray’ın Kadıköy’de kazanamamasında da aynı durum sözkonusudur. İlk yarıdaki derbiyi güzel gollerle kazanmak ve ardından deplasmanda kaybetmek sadece psikolojik etki yapar. Aslında Galatasaray camiasına tavsiyem Kadıköy’de oynanacak maçlara kesinlikle herhangi bir anlam yüklememeleri. Sadece taraftar değil, asıl önemli olan yönetici, antrenör ve sporcuların bu taktik ile hareket etmeleri gerekir. Oyuncu maçı kendileri ile bir sene daha dalga vesilesi olarak görürse üzerindeki baskı iyice artar. Baskının belli bir seviyede olması gereklidir ama derbi maçlarda zaten doğal motivasyon vardır. Fazlası endişeye sebep olur ve takım hâlinde oyuna olumsuz yansır.

Taffarel maçtan önce “Savaşa değil maça gidiyoruz” diyerek baskıyı azaltmayı denemiş olsa da yalnız kaldığı ortadadır. Çünkü kulüp başkanı bile maçtan sonra “Yenildik ama üzgün değilim, gelenek bozulmadı” dedi. Tamamen bu konuyu psikolojik bariyer yaptıklarının göstergesi.

Unutmayın psikolojik bariyer, geçilmesi için herhangi bir sebep yok iken, zihnimizde oluşturduğumuz bu işe yapmanın mümkün olmadığı düşüncesidir. Galatasaray’ın Fenerbahçe’yi Kadıköy’de yenmesi tam da bu tanıma uyuyor. Gelen antrenörlerin gayriihtiyari şaşkınlıkla söyledikleri sözler bile bariyeri sağlamlaştırıyor. Mancini ilk geldiğinde “Bir kaç hafta içinde Şükrü Saracoğlu Stadı’nda Fenerbahçe’ye karşı oynayacaksınız ve Galatasaray 14 yıldır orada maç kazanamadı. Bunu bir sınav olarak görüyor musunuz” sorusuna İstatistikler tarihin bir parçasıdır. En önemli parçası değildir ama sanki değiştirilmek için oradadır. Ben Manchester’a gittiğim zaman da hayatı boyunca şampiyonluk görememiş bir takım vardı, kazandık. Biz işimize konsantre olarak oraya gidersek, iyi çalışırsak tarihi değiştirebiliriz” cevabını vererek belki de farkında olmadan Fenerbahçe’yi Kadıköy’de yenmeyi tarihi değiştirme olarak nitelemişti. Hâlbuki Fenerbahçe defalarca başka takımlara karşı Kadıköy’de yenilmişti.

[email protected]

 

*

Not:

Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://arsiv.taraf.com.tr

Etiketler:

Hakkında Numan Türer

Numan Türer