Çarşamba , 27 Mayıs 2015
Anasayfa » Yazarlar » Güreşte seçim(!)
Güreşte seçim(!)

Güreşte seçim(!)

Çarşamba günü, Hamza Yerlikaya’nın milletvekilliği adaylığı için başkanlıktan ayrılması nedeniyle Güreş Federasyonu başkanlık seçimi yapıldı.

Bu sütunda defalarca dile getirmeye çalıştığımız üzere, özerk- bağımsız(!) spor federasyonları seçimi mizanseni ve aldatmacası bir kez daha yaşandı.

Seçimde iki aday yarıştı. Biri yıldız, genç ve büyükler kategorisinde onlarca Dünya, Avrupa şampiyonlukları ve Olimpiyat ikinciliği olan, FILA’nın (Uluslararası Güreş Federasyonları Birliği) 100 kişilik zirve sıralamasında 12. Şeref Eroğlu, diğeri güreşte önemli bir başarısı olmayan ancak iktidarın bir bakanına olan yakınlığı ve hemşehriliği dolayısıyla siyasi desteği olan Musa Aydın.

Seçimi arkasına siyasi desteği alan Musa Aydın kazandı.

Amacımız Musa Aydın’ı kötülemek değil. Kendisine başarılar dileriz.

Amacımız efsane bir şampiyonun, FILA’nın asrın güreşçisi seçtiği bir diğer efsane Hamza Yerlikaya’dan sonra güreşimize yönetici olarak hizmet etmesinin siyasi baskıyla engellenmesini kamuoyuyla paylaşmak.

Şeref Eroğlu, tüm siyasi baskılara rağmen seçimi kazanmış olsa dahi, spor teşkilatının gazabına uğrayarak, bütçe ödenekleri kısılıp engellenecek, projelerini gerçekleştiremeyecek, istifaya zorlanacaktı.

Spor federasyonlarının göstermelik seçimlerinde delege yapısının yandaş adayların kazanması için özenle dizayn edildiğini, spor teşkilatının kadrolu memurlarına oy kullandırıldığını, buna rağmen seçimi kazara kazanan istenmeyen kişilerin bütçe kesintisi, denetim ve teftiş baskısıyla nasıl istifaya zorlandığını yine bu sütunda çok yazdık.

Şeref Eroğlu ve Hamza Yerlikaya güreşimizin 28 yıl yerlerde süründüğü bir dönemden sonra Mahmut Demir, Sabahattin Öztürk, Muharrem Demireğen, Turan Ceylan’la yaşadığımız şampiyonlukları ve başarıları sürdüren ve daha da ileriye taşıyan sporcular ve milli kahramanlar.

Hamza Yerlikaya Güreş Federasyonu başkanlığından önce AKP milletvekilliği yaptığı için Güreş Federasyonu başkanlığı seçiminde sorun yaşamadı.

Şeref Eroğlu gibi bir şampiyona siyasi ayrımcılık yapılması kabul edilemez. Bu şampiyon sporcular ülkenin ortak sembolü ve kahramanıdır. Ülkenin ortak sembollerini, tüm toplumun gurur kaynağı olan şampiyon sporcuları siyasi menfaatlerle dışlamak ülkeye ve sporumuza bir şey kazandırmaz.

Şeref Eroğlu’nu 20 yıldır çok yakından tanıyan, şampiyonluklarının bir kısmını onunla beraber yaşayan biri olarak, zekâsının, yeteneklerinin, ve üstün karakterinin federasyon başkanlığı için fazlasıyla yeterli olduğuna inandığımı belirtmeliyim.

Bu sütunda sporun gerçek sahipleri ve emekçileri tarafından siyasi baskıdan uzak, demokratik şartlarda yönetilmesi gerektiğini defalarca dile getirmeye çalıştım.

Şeref Eroğlu’nun bu seçime ne kadar istekli, hevesli ve heyecanlı olarak hazırlandığını biliyorum. Son 25 yılın şampiyon güreşçilerinin tümünün desteğini aldığını da biliyorum.

Sporumuzu siyasi vesayet altına alınarak başarılı olunamaz.

Bu seçimde sonucu, belediye kulüpleri delegeleri, spor teşkilatının tavrı, oy kullanan spor teşkilatının kadrolu memurları ve siyasi etki altında kalan bazı spor kulübü delegeleri belirledi.

İddialara göre seçim öncesi siyasi talimatla Şeref Eroğlu’nun seçimi kazanamaması yönünde sistemli bir kampanya yürütülmüş.

Sevgili Şeref Eroğlu, sen bu seçimi kaybetmedin. Tüm güreş sporcuları, şampiyonlar seni başkan görmek istedi. Sen bir şey kaybetmedin ama güreşimiz ve sporumuz bu şartlarda çok şey kaybediyor.

[email protected]

 

*

Not:

Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://arsiv.taraf.com.tr

Etiketler:

Hakkında Haluk Çetin

Haluk Çetin