Taraf Gazetesi Düşünmek Taraf Olmaktır
Hakaretin karşılığı
Taraftar hakaret etse hemen işlem yapılıp adli para cezası verilebiliyor, hattâ işin içine rakibin yabancı oyuncu veya antrenörlerini katıp hakareti din, dil, ırk, etnik köken ve mezhep bağlamına bilmeden bile soksa, hapis cezası alabiliyor. Ayrıca hakaret takibi şikâyete bağlı bir suç olmasına rağmen, spor alanları için bu hüküm kaldırılmış durumda. Yani hakaret edene ceza verilmek zorunda. Hakareti tespit ettiği hâlde (passolig ile artık şahıs şahıs tespit edilebiliyor) işlem yapmamak suçtur. Yani spor alanında suç işleyene cezalar gayet ağır.
Soru çok basit:
Taraftarın statta yaptığı kavga mı kitleleri daha fazla galeyana getirir, yoksa futbolcu ile rakip antrenörün yaptığı kavga mı? Emre ile Bilic’in kavgası gibi.
İki meşhur insanın kameralar önünde yaptıkları kavga uzun süre konuşulur. TV’lerden sosyal medyaya kadar herkesi meşgul eder ve toplumu ister istemez böler. Taraf olmanın duygusu ile herkes kendi suçlusuna sahip çıkar ve iş içinden çıkılmaz bir hâl alır. Bu durumda kitleleri tahrik edenlerin cezalarının 6222 sayılı sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanunda daha şiddetli olması gerekmez mi?
Cevabınız: “Kesinlikle evet, mantıklı olanda budur” ise orada durun.
Kanunda “Spor alanlarında taşkınlık yapılması ve tesislere zarar verilmesi” maddeleri sadece kasten yaralama ve mala zarar verme varsa herkese işlem yapılabileceğini söyler. Emre-Bilic kavgasında yer alan hakaret suçunun 6222 sayılı kanunda yeri yoktur. Çünkü “hakaret içeren tezahürat” başlıklı maddeler adı üstünde taraftar ile ilgilidir ve konusu sadece tezahürat ile yapılan hakaretleri içerir. “Şiddete neden olabilecek açıklamalar” ise yine sadece basına demeç yoluyla insanları tahrik etmeyi cezalandırmak amacıyladır. Tezahürat harici yapılan hakaretler kameraya alınsa bile, basında demeç şeklinde değil ise bu kanuna göre cezalandırılamaz.
Peki, Emre ve Bilic kavga etti ve sonucunda ne olması gerekiyordu? Kanunda tezahürat harici hakaret suçu için bir ceza öngörülmediği için, Emre-Bilic kavgasında genel hükümler uygulanır. TCK’ya göre hakaret suçunda her iki taraftan birinin şikâyetçi olması gerekiyor. Aksi takdirde herhangi bir işlem yapılamaz.
Yani, savaşı başlatıp insanları birbirine kırdırabilirsiniz ama ceza almazsınız.
Aslında taraftar Emre’ye cezayı Hollanda maçında ısınmaya çıktığında ıslıklayarak kesti. Volkan Demirel de benzer şekilde ıslıklanmıştı. Seyircinin vermeye çalıştığı mesaj gayet açık. Milli takım herkesin takımı ve futbolcuların herkese hitap etmesi gerekiyor. Sadece kendi taraftarının sevgisi ve rakiplerin nefreti ile milli takımda yer bulamazsınız. Bulsanız bile sürdürülebilir bir durum değildir. Sürekli ıslıklanan bir futbolcu sahaya performansını yansıtamadığı gibi, takımı da aşağı doğru çeker. Hattâ oyuncunun kalitesinden dolayı antrenörlerin vazgeçemeyecek olması da sorunu büyütür. Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal.
*
Not:
Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:
