Cuma , 27 Şubat 2015
Anasayfa » Yazarlar » İddaa  
İddaa  

İddaa  

Tribünlerindeki seyirci sayısının azalmasında başlıca sayılabilecek bir kaç etken bulunuyor.

1- Passolig

2- Şike Soruşturması

3- İddaa

Passolig ve Şike Soruşturması üzerine uzun uzun analizler yapıldı. Hatırlatacak olursak, kredi kartlarının bir zamanlar sokaklarda bile dağıtıldığı ülkemizde, passolig almanın zorluğu diye bir durum sözkonusu değildir. Asıl korku statlardaki her hareketin kayıt altına alınıp, ceza verilebilirlik oranının artması ve özellikle Anadolu takımlarının taraftarının “takımı biz destekliyoruz, kar kış demeden, sırtımızdan futbolcusundan yöneticisine kadar herkes prim yapıyor” düşüncesi ile para vermek istememesi. Şike Soruşturması’nda ortaya çıkan delillerin “maçların masada kazanılıyor” imajını kuvvetlendirmesi sonucu gerçek seyircinin ilgisinin azalması.

Ve son olarak “iddaa”nın olumsuz etkisi. “Spor Toto”dan sonra spor hayatımıza giren iddaa farklı spor branşlarını da içine alan, internet üzerinden de kolayca oynanabilen bir bahis oyunu. Sporun işine bahis girince temiz kalmasının mümkün olmadığını biliyoruz. Futbolcuların bahis oynamasının yasak olduğu ülkelerde basına yansıyan bahis dükkânından çıkan futbolcu görüntüleri ciddi eleştiri konusudur. Hatta zaman zaman bazı futbolcularımızın bahis oynadığı düşüncesine kapılırız. Futbolcunun kendi oynadığı maç hakkında bahis oynaması, hele de karşı tarafın kazanacağı üzerine kurulu senaryolarda açıkça “şike” anlamına gelebilmektedir. Farklı yasal sınırlamalar ile sadece kendi takımına bahis oynama gibi “uydurma” çözümler üretilebilir. Benim açımdan bahsin kendisi sporu zehirlemektedir. Seyirci ise bundan fazlası ile etkilenmektedir.

Bahis demek para demektir ve para işin içine girince insanlar reel düşünmeye başlar. Minimum risk maksimum kâr teorisine göre, az para yatırarak çok kâr etme düşüncesi ile “iddaa” bu teoriye bire bir uymaktadır. En az 3 TL ödenerek oynanabilen “iddaa”, insanları bahse alıştırıp az miktar ile çok kâr elde edebilme ihtimalini güçlü tutmaktadır. Reel düşünceler ile bahis oynayan taraftar, oynadığı bahsin tutmasını hedeflediğinde kendi takımına değil, gerekirse rakip takıma oynar. Sonucunda ise kazanamayacağını düşünerek kendi takımına karşı oynadığı bahis için stada gidip takımını desteklemesi aptalca bir iş olacaktır.

Statlarda seyircinin azalmasındaki sebeplerden bir tanesi de “iddaa”dır. Ne kadar çok insan “iddaa” oynarsa statlarda maçlara ilgi o kadar azalır. Ancak maddi getirisi çok daha fazla olacak ki, seyirci azlığı kimsenin umurunda değil. Futbolumuzda parayı getirenin seyirci olması gerekiyor. Aksi takdirde kaliteli futbol seyredemeyeceğiz. Yazılarımda sık sık dile getirdiğim bir ülkenin genel düzeni ile futbol arasındaki paralellik aynıdır vurgusu, ülkenin belli bir standarda ulaşmadan futbolun düzelmeyeceği anlamına gelse de, bir yerlerden başlamak lazım. İmkân varken futboldaki adımlar atılırsa, düzelme yavaş da olsa, en azından futbol ile direk bağlantılı diğer sosyal alanlara olumlu yansır. Herkesin kendi kapısının önünü temizlemesi misali.

[email protected]

 

*

Not:

Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://arsiv.taraf.com.tr

Hakkında Numan Türer

Numan Türer