
İstirahatli işçi işten çıkarılır mı
İşçinin istirahatli olduğu dönemlerde işten çıkarılma durumları mevcuttur. 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesi gereği bu durumlar şu şekilde sıralanabilir:
- a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa veya sakatlığa uğraması hâlinde, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç işgünü veya bir ayda beş işgününden fazla sürmesi yani işçinin ardı ardına (peş peşe) üç işgünü veya bir ayda beş işgününden fazla istirahat alması ve bu nedenle işe gelmemesi hâlinde işveren işçiyi işten çıkarabilir.
- b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğunun ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulu’nca saptanması durumunda.
- c) Yukarıda (a) bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hâllerinde isitirahatli olması, dolayısıyla da işe gelmemesi sebebiyle, işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hâllerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre Madde’deki bildirim (ihbar) sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar.
Yani daha açık bir anlatımla istirahat süresinin;
–İşyerindeki kıdemi altı aydan az olan işçi için sekiz haftayı,
–İşyerindeki kıdemi altı aydan bir buçuk yıla kadar olan işçi için on haftayı,
–İşyerindeki kıdemi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için on iki haftayı,
–İşyerindeki kıdemi üç yıldan fazla sürmüş olan işçi için on dört haftayı,
aşması hâlinde işverenin iş sözleşmesini feshetme yani işçiyi işten çıkarma hakkı doğar. Kıdem süresinden kastedilen, işçinin işyerinde işe girdiği tarihten itibaren geçen çalışma süresidir.
- d) Doğum ve gebelik hâllerinde ise yukarıda belirtilen süreler Madde’deki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez. Sözkonusu 74. Madde’nin birinci fıkrasında ise; “Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. Kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır” hükümleri yer almaktadır.
İŞE İADE DAVASI…
Yukarıda belirtilen nedenlerden ilk ikisi oluştuğu takdirde işçi gerekli tespitler, tutanaklar, raporlar vs. ile yazılı olarak belgelendikten sonra işten çıkarılabilir. Bu durumların kesinlikle yazılı bir şekilde belgelenmesi gerekmektedir. Bunun haricinde diğer maddelerde olan süreye bağlı olarak işçinin işten çıkarılmasında ise sürenin dolması beklenmelidir. Eğer bu şartlara göre işçi istirahatli iken çıkarılmış sorun oluşturmaz. Ama bunlara aykırı çıkarılması hâlinde işçi şartları sağlıyorsa işe iade davası açarsa davayı kazanacaktır.
*
Not:
Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz: