Çarşamba , 27 Mayıs 2015
Anasayfa » Yazarlar » Magazinleş(tiril)en futbolumuz
Magazinleş(tiril)en futbolumuz

Magazinleş(tiril)en futbolumuz

Son iki haftadır yaşadığımız gelişmelere yakından baktığımızda görülen tabloyu yorumlamak istersek, söylenebilecek en net ifade ülkemizin en fazla magazinleştirilen alanlarının başında futbolumuzun geldiğidir. Fenerbahçe kafilesinin uğradığı saldırının ardından yapılan yorumların ne kadar abartılı ve ne kadar komplo teorilerini içerdiğini söylemeye bile gerek yok. Ancak çözüm olarak ortaya konulanlar ve yaşanan gelişmeler bu magazinleşmenin bizzat devlet eliyle gerçekleştirildiğini de gösteriyor. Futbolu yönetenlerin karar almak yerine devletin zirvesine danışmaları ve oradan gelen olur sonrasında sadece Süper Lig karşılaşmalarını ertelemeleri durumun trajikomikliğini fazlasıyla ortaya koymuştur. Ardından Süper Lig takım kaptanlarının toplu olarak Cumhurbaşkanı’nın huzuruna kabul edilmeleri ve oradan yansıtılanlara bakacak olursak, öncelikle, futbolu yönetmekle görevli olan Futbol Federasyonu’nun herhangi bir işlevi bulunmamaktadır. İkinci olarak, ülkemiz 7 Haziran seçimlerinden önce futbol alanında fiilen başkanlık sistemine adımını atmış bulunmaktadır. Üçüncü bir nokta ise, 3 Temmuz 2011 tarihinden bu yana ortada duran cenazenin kaldırılma gibi bir niyetin olmadığının teyit edilmiş olmasıdır. Masanın etrafında oturan ülke futbolunun direktörünün ve milli takımın kaptanının yıllardır yaşadığımız futbol alanındaki şiddete dair gelişmeler konusundaki sorumluluklarının bir kez daha gözardı edilmiş bulunmasıdır. Türkiye’nin siyaset- futbol birlikteliğini net biçimde gözümüzün içerisine sokan fotoğrafta yer alan takım kaptanlarının, içlerindeki en çok tartışılan isim olan Emre Belözoğlu’na sahip çıkma açıklamaları da işin bir başka tuhaf yanını oluşturmuştur. Ancak en çok dikkat çekici açıklama bizzat Sayın Cumhurbaşkanı’ndan gelmiştir; futbolculara maçın bitiminde birbirlerine sarılmaları ve hakemlere bağırmamalarını tavsiye etmiştir.

 

Neyi aradığınız ve bulmak istediğiniz üzerinden gitmek suretiyle karşı karşıya kaldığınız sorunları çözmeye çalışırsınız. Futbolun doğrudan doğruya içinde olup olmadığını bilmediğimiz, buna karşın böyle olduğunu savunanların ekranlar ve gazetelerdeki köşeleri aracılığıyla ahkâm kestiği bir sorunu, elbirliğiyle magazin malzemesi hâline dönüştürdük. Bu konudaki başarımızı teslim etmeliyiz; gerçekten de yaşadığımız sorunları tartışmak, konuşmak, çözüm üretmek yerine farklı bir akıl yürütme biçimini hayata geçirmede çok ustayız. Bu durum için sadece futbola bakmaya da gerek yok, toplumsal hayatımızın her alanı bu konuda fazlasıyla verimli örnekler sunmaktadır. Futbol sahalarında ve toplumsal hayatın her alanında yaşadığımız şiddete dair çözüm önerileri olarak sunulanların gerçekten de bizlerin neyi aradığımızı ya da nelerden kaçtığımızı net bir biçimde gösterdiğini görebiliriz. Ülke futbolunu Süper Lig takımlarından ibaret gören ve sadece oradaki karşılaşmaları erteleyerek çözümü sağladığını zanneden zihniyetin temsilcilerinin masanın etrafında oturup söyleyebilecekleri hiçbir şey bulunmamaktadır. Futbolun yönetim ve medya ayaklarının da masanın etrafına kabul edilmeleri ve orada yaşanan gelişmelere dair öneriler sunmaları, yaşadıklarımızı ortadan kaldırmaya yetmez, tam tersine daha da katmerli bir hâle getirir. Zaten 3 Temmuz sürecinden bu yana bütün olan biten konusunda inisiyatif sahibi değillerdi, son fotoğraf bu durumu net olarak herkese göstermiş oldu. Hayatı magazin hâlinde yaşayan bir ülkenin futbolunun da bundan nasibini almaması beklenemez. Magazin dünyasının ve popüler kültürün en önemli özelliği ise sürekli olarak tüketilecek olan nesnelere ihtiyaç duymasıdır; bu dünyada kalıcı olmak mümkün değildir. Futbolu da magazin gibi yaşamaya başlarsanız, tıpkı o dünyadaki gibi hızla yok olma sürecinin içerisine girersiniz.

 

[email protected]

 

*

Not:

Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://arsiv.taraf.com.tr

 

Etiketler:

Hakkında Ahmet Talimciler

Ahmet Talimciler