Cumartesi , 30 Mayıs 2015
Anasayfa » Yazarlar » Ne tepki ama
Ne tepki ama

Ne tepki ama

Fenerbahçe takım kafilesinin içinde bulunduğu otobüse yapılan IŞİDvari saldırı sonrası Süper Lig takımlarının kaptanları Kulüpler Birliği Başkanı ve TFF Başkanı’nın önderliğinde Cumhurbaşkanı’nı ziyaret etti.

 

Bu ziyareti Kulüpler Birliği Başkanı’nın Cumhurbaşkanı’na olan yakınlığından dolayı organize ettiği belli.

 

Bu ziyaretin ne işe yaradığını biri bize anlatırsa bilgileneceğiz.

 

Şiddetle, gerginlikle, nefretle beslenen, empati, diyalog ve hoşgörü yoksunu bir toplumda bu tür olayların yaşanması kaçınılmaz.

 

Şiddet ve gerginlik kültürü siyasette, sporda, hayatın her alanında egemen. Kadına yönelik şiddet korkunç boyutlarda.

 

Tüm ciddi sorunlarımızı yok sayıp geçiştirip, halının altına süpürerek, bu sorunların nedenlerine akılcı çözümler üretme reflekslerini de gösteremediğimizden çözümsüzlüğe doğru hızla ilerliyoruz.

 

Fenerbahçe kafilesine yapılan bu saldırı sonrasında öncelikle futbolcular etkili ve kararlı tepkiler vermeliydi.

 

Süper Lig kulüplerinin kaptanları Cumhurbaşkanı’nı ziyaret etmeden önce biraraya gelip kamuoyuna dostluk, centilmenlik, saygı ve kararlılık mesajları vermeliydi.

 

Antrenörler, teknik direktörler ve hakemler futbolcuların bu eylemlerine ve tepkilerine destek vermeliydi.

 

TFF sürekli gerginliği ve kavgayı yönetim stratejisi olarak kullanan kulüp yöneticilerinin demeç ve tavırlarına karşı daha etkili çözümler uygulayacağını kararlı biçimde acilen hayata geçirmeliydi.

 

Yorumcular birkaç hafta müsabaka yorumu yapmamalıydı.

 

Futbolcuların, antrenörlerin ve hakemlerin örgütlü hak arama gibi bir tercihleri olmadığı için bunlar yapılmadı.

 

Basında bu vahim olaya tepki verilmesi yerine medya malzemesi bazı futbolcuların gece hayatlarına, ilişkilerine, mal varlıklarına, araba markalarına, saatlerine ilişkin daha önemli haberlere öncelik verilmeye devam edildi.

 

Öncelikli amacı TFF’nin açtığı kurslardan parasal kaynak almak olan Futbol Antrenörleri Derneği her zaman olduğu gibi topa girmemeyi tercih etti.

 

Hakemler ve gözlemciler o günlerde iktidar partisine mensup birini tekrar başkan seçmekle meşguldü.

 

Eski futbolcu olan yorumcuların birçoğu olayın ertesi günü oynanan müsabakaları yorumladıkları yazılarında olay hakkında tek kelime bile etmediler.

 

Sorumsuz, keyfî tavırlarıyla gerginliğe ve şiddete katkıda bulunup kulüpleri borç batağına sokan bazı kulüp yöneticilerinin bu olaydan da ders almadığı görüldü.

 

Bazı derin yorumcuların, olayda dış mihrakların parmağı olabileceği analizleri ise müthiş bir zekâ ürünüydü.

 

Yıllardır acizliklerimiz için hep dış mihraklar argümanına sığınmayı bu olayda da hemen devreye soktuk.

 

Herkes masum, tek sorumlu dış mihraklar.

 

KULÜPLER KANUNU YİNE ÇIKAMADI

 

Spor kulüplerinin keyfî ve sorumsuz yönetilmelerinin önlenmesi için yıllardır sürekli konuşulduğu hâlde bir türlü çıkartılamayan Spor Kulüpleri Kanunu’nun aciliyeti Beşiktaş Kulübü’ne gelen ilginç hacizle zorunlu hâle gelmiştir.

 

Beşiktaş Kulübü’ne gelen bu ilginç haczin ve önceki yönetimlerin icraatlarıyla gerçekleşen büyük borçların hikâyelerini Kulübü çok iyi bilen değerli yazar arkadaşımız Nurullah Öztürk’e bırakalım.

 

Aylar önce, yıllardır bir türlü çıkarılamayan Kulüpler Kanunu’nda son aşamaya gelindiği mesajını veren Gençlik ve Spor Bakanı’na bu demecini hatırlatarak tasarıyı yasalaştırmaya neden gücünün yetmediğini soralım.

 

[email protected]

 

*

Not:

Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://arsiv.taraf.com.tr

Etiketler:

Hakkında Haluk Çetin

Haluk Çetin