Cuma , 29 Mayıs 2015
Anasayfa » Yazarlar » Sahaya madde atmak
Sahaya madde atmak

Sahaya madde atmak

 

 

Trabzonspor- Galatasaray maçında hakem Ali Palabıyık’ın kafasına çakmak isabet etti. Hakem çakmağı yerden alıp 4. hakeme iletti. Yeni ceza sistemine göre Trabzonspor’a tribün kapatma cezası verilmesi gerekiyor. Daha geçen hafta takım kaptanlarının beyan ettiği sözlerine göre herkes üzerine düşeni yapacaktı ama yine maçın son anlarında bol sarı ve bir kırmızı kartlı bir gerginlik yaşandı. Bu gerginlik ile birlikte çakmağı atan mı cezalandırılmalı, yoksa tribün mü kapatılmalı, hattâ ne yapsak çözüm olmuyor eskisi gibi komple seyircisiz oynama cezası tekrar gelse daha mı iyi, bir kişi yüzünden herkes mi cezalandırılmalı tartışmaları başladı.

Maça girerken özel güvenlikler seyircinin üstünü detaylı arayarak, çakmak, bozuk para veya sahaya fırlatılabilecek hiçbir şeye izin vermezler. Çünkü 6222 sayılı kanun “bulundurulması esasen yasak olmamakla beraber kesici, ezici, bereleyici veya delici aletler ile patlayıcı, parlayıcı, yanıcı veya yakıcı maddelerin” spor alanlarına sokulmasını yasaklar. Hâlbuki içeriye alınmayan bozuk para, içeride alışveriş yapılınca size veriliyor.

Diğer ilginç bir durum hukuken suç olmayan maddelerin, sahaya atılır diye spor alanına sokulmasının engellenmesi de ayrı bir hak ihlali olsa gerek. Kanunda tarif edilen “kesici, delici, bereleyici” maddelerden kastedilen, kavga vs. hâlinde insanların yaralanmasına neden olacak maddeler olduğunda şüphe yoktur herhalde. Aksi takdirde elinizdeki her alet bereleyici olur. Bereleyici diye bozuk para alınmaması yanlış yorumlamadır. Hakemin kafasına yanıcı madde olan çakmak yerine, bozuk para gelseydi uygulamanın doğru olduğunu söyleyenler çıkardı.

Asıl sorun, sahaya madde atma nasıl engellenir?

Cevap zor değil:

Mevcut sistem zaten koltuk numaraları ve TC kimlik numaralarını eşleştiriyor. Kapıdan girişte de resim çekiyor. Ayrıca yüksek çözünürlüklü kameralar bütün koltukları maç boyu kayda alıyor. Atanı bulmak kolay. Cezası, seyirden men tedbirinin yanında “3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası”dır. Aslında gayet caydırıcı, ama siz sahaya atılan hiçbir maddeye elinizde imkân olduğu hâlde işlem yapmaz, kimseye ceza vermezseniz, hakemin kafasına gelen maddeye ise mecburen işlem yapıp sadece bir kişiye ceza verir ve olayı kapatırsanız, taraftar her maç sahaya bir şeyler atar.

Cezaların caydırıcılığının kullanılmamasında ciddi bir sosyal sorun yatıyor. Takımın bel kemiği görülen taraftarı kimse küstürmek istemiyor. Takımlar maalesef şehirlerin namusu olarak görülüyor, her kişi ve kurumun kayıtsız şartsız desteği bekleniyor. O nedenle cezaların toleranssız uygulanması takıma ihanet olarak düşünülüyor. Aynı şike davasında herkes şike yaptı neden bize soruşturma açılıyor dendiği gibi, herkes sahaya madde atıyor, küfür ediyor, niye bize işlem yapıyorsunuz deniliyor. Bununla birlikte Federasyon’un verdiği cezalar için durum biraz daha açık. Merkezden verilen cezalarda bir haksızlık varsa kızgınlık sadece merkeze karşı oluyor. Ancak, yerel kurumların ilin takımının ceza almasını sağlayacak sert tedbirler alması mümkün değildir. Ben bu ilde çalışmak istemiyorum ile aynı manaya gelir.

[email protected]

 

*

Not:

Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://arsiv.taraf.com.tr

Etiketler:

Hakkında Numan Türer

Numan Türer