Taraf Gazetesi Düşünmek Taraf Olmaktır
Sarıyer’de balık ve Kars kazı keyfi
Boğaz’ın en keyifli semtlerinden Sarıyer’de denize sıfır konumu ile her önünden geçtiğimde dikkatimi çeken “Limanda Balık”a ortaklarından Derviş Aslan’ın daveti üzerine gittim. Kapıdan girdiğim an gördüğüm doyumsuz Boğaz manzarasının büyüsüne ister istemez ben de kapıldım. Limanda Balık samimi ve sıcak atmosfere sahip bir mekân. Deniz kenarındaki masama Boğaz’ın ve günbatımının keyfini çıkartmak için geçtikten sonra Derviş Bey’in ortakları Erdal Yılmaz ve Âdem Yılmaz ile keyifli bir sohbete başladık. Çok geçmeden meze tepsisi de masadaki yerini almıştı…
Bugün mezeye fazla ağırlık vermememi öneren Derviş Bey bana özel bir sürprizleri olduğundan da bahsetti. Beni oldukça meraklandıran bu haber üzerine meze tepsisinden lakerda, atom, levrek marine, fava ve uskumruyu tercih ettim. Yediğim mezelerin lezzetleri ve tazelikleri gayet yerindeydi ancak düşkünü olduğum atomu ve lakerdayı damağıma çok daha uygun buldum.
Mezelerimizi yerken kendimizi derin bir balık, deniz ve lezzetler üçlüsüyle ilgili sohbetin içinde bulduk. Bu sohbette üç ortağında Karslı olduğunu ve sürprizinde “Fırında Kars Kazı” olduğunu öğrendim. Yıllar önce Kars’ta yediğim kazın tadı hâlâ damağımdaydı. Sonrasında çok sık olmasa da yediklerim asla onun yerini tutmamıştı. Bu sefer deneyeceğim bu özel lezzeti cidden merak ediyordum. Ama sırada ara sıcaklar vardı. Limanda Balık’ta her balık restoranında görmeye alışık olmadığım “Balık İskender” ve “Balık Mantı”yı denedim. Her ikisi de benim damak tadıma gayet uygundu. Ancak balık mantıyı daha fazla beğendiğimi söylemeliyim. Bu ikilinin ardından güneşte kurutulmuş kol ahtapotun tadına baktım. Özellikle Yunanistan’da yediklerime göre biraz sert buldum ama yerli ahtapotun lezzetine diyecek yoktu. İşte nihayet sırada günün sürprizi olan “Kars Kazı” vardı. Derviş Bey’in annesinin reçetesiyle hazırlanan ve Kars yöresine has bulgurdan yapılan pilavın üzerinde nar gibi kızarmış olarak servis edilen kazı yemeye inanın doyamadım. Şunu tüm kalbimle söyleyebilirim ki yıllar önce Kars’ta yediğimde damağımda kalan lezzetten bile daha lezzetliydi. Kendimi frenleyemeden neredeyse yarım tepsi kazı yedim. Eğer bugüne kadar kaz yemediyseniz Limanda Balık’ta aralık ayından mart ayına kadar “Fırında Kars Kazı”nı yiyebileceğinizi hatırlatmakta yarar görüyorum.
Bu kadar yemeğin üzerine tatlı yerine tercihimi sadece kahveden yana kullandım. Kahvelerimizi dışarıdan gelen dalga sesleri eşliğinde içerken Derviş Bey Limanda Balık’ta kişi başı yenecek balığa göre hesabın değişeceğini ama içki hariç ortalamanın 75 ile 90 TL aralığında olduğunu söyledi.
Adres: Yeni Mahalle Cad. No: 118/A Sarıyer/ İstanbul
(Tel: 0212 262 01 04)
(www.limandabalik.com)
***
Küçük Çamlıca’daki lezzet basamakları
İstanbul’un tepelerinden biri olan Çamlıca sırtlarında kurulan “Merdiven Cafe & Restaurant” şık ve ferah dekorasyonunun yanı sıra adalara hâkim manzarasıyla bence özellikle yaz ayları için ideal bir mekân. Geçtiğimiz günlerde kurucusu Özdemir Şıklaroğlu’ndan aldığım davet üzerine keyifli bir cumartesi günü öğle yemeği için uğradım. Havanın güzel olması manzaranın tadını daha fazla çıkarma imkânını bana verdi. Özdemir Bey ile yemek boyunca süren sohbetimize zaman zaman Merdiven’in şefi Doğan Şahin de katıldı. Dünya Mutfağı ağırlıklı bir mönüye sahip olan mekânın farklı tercihleri olan misafirleri mutlu edebilecek zenginlikte olduğunu bilmenizi istiyorum. Bu ziyaretimde ben de farklı lezzetlerini denedim…
Özellikle salata çeşitlerini oldukça doyurucu ve başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Yemeklerin lezzeti kadar sunumuna da önem veren şef Doğan Şahin’in her tabağı adeta bir tablo gibi hazırladığını belirtmeden geçemeyeceğim. Merdiven’de özellikle formunu korumak isteyenler düşünülerek mönüye dâhil edilen “Tahıllı Pizza”dan etkilendim.
Tatlı çeşitlerinden cheese cake ve trileçe’sini standardın üzerinde oldukça başarılı buldum. Alkol servisi olmayan Merdiven Cafe & Restaurant da kişi başı ortalama 30-50 TL aralığında hesap ödeyerek yemeklerin ve doyumsuz İstanbul manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
Adres: Erkan Ocaklı Sokak No: 7/A Küçük Çamlıca/ İstanbul
(Tel: 0216 340 43 40)
(www.merdivencafe.com)
***
GEZİyorum
» Geçtiğimiz hafta bir iş seyahati nedeniyle Frankfurt’a gittim. Almanya’nın bu güzel şehrinde tattığım lezzetlerden tabii ki bahsedeceğim ama öncelikle Türk Hava Yolları’nın gidiş ve dönüşteki ikramından bahsetmek istiyorum. Son yıllarda uçmaktan büyük keyif aldığım ve gurur duyduğum THY bu sefer hem gidişte hem de dönüşte beni oldukça şaşırttı. Gidişte kulenin motor çalıştırma izni vermemesinden kaynaklanan gecikme yemek pişirme süresini ve servisini olumsuz etkilediği için neredeyse kuruma noktasına gelmiş bir somon yemek durumunda kaldım. Alternatifinin de aynı durumda olduğunu belirtmekte fayda görüyorum. Bu nahoş durum tabii ki kabin ekibinin misafirperverliğini maalesef gölgede bıraktı. Dönüş yolculuğumda ise yemek daha sorunsuz ama bu sefer de servis kötüydü. Bir de buna iletişim becerisinden yoksun bir kabin ekibi denk gelince etrafımdaki pek çok yolcu ne yazık ki sorunlu bir yolculuk yaşadı. Tüm bunları şikâyet mektubumda belirttiğim için detaya tekrar girmeyeceğim. Eminim THY’nin başarılı basın müşaviri ve eski meslektaşımız Ali Genç bu satırları ve vakit ayırıp şikâyet mektubumu da okur. Zira onca senedir THY’yi bugünlere getirmek için verilen emeğin bu kadar da kolay harcanmaması gerektiğini düşünüyorum.
» Gelelim Frankfurt’ta uğradığım restoranlara. İlk gittiğim akşam tercihimi “steak”ten yana kullandım. Çok sevdiğim dostlarımla birlikte soluğu Almanya’nın meşhur restoran zincirlerinden Block House’da aldık. 1968’den beri en iyi etleri ve özel karışım et baharatlarını servis eden bir mekân. Şöyle 350 gramlık kallavi bir orta derece pişmiş “Rib-Eye Mastercut” siparişi verdim. Gerçekten çok başarılıydı, yanında servis edilen salata ve haşlanmış patates içinde servis edilen sour cream’in de tadı damağımda kaldı. İkinci akşam tavsiyelere uyarak Braun’s Fisch Restaurant’a gittik. Oldukça başarılı bir mezgit tava yedim. Frankfurt’ta son gecemde bu sefer İtalyan Mutfağı’na ait lezzetlerden pizza ya da makarna yemek istedim. Nereye gitsem diye düşünerek yürürken kendimi “Ristorante Quattro”nun kapısında buldum. Oldukça sempatik bir mekân olan Quattro’da beklediğimden çok daha iyi bir “Pizza Caprese” yiyince içimden makarnasını da denemek geldi. İtalyan şefin tavsiyesine uyarak Quattro’nun spesiyal lezzetlerinden “Orrochiette con Broccoli e Salsiccia” siparişi verdim. Bugüne kadar denemediğim için de kendime gerçekten çok kızdım. Bu üç restoranı da yolu Frankfurt’a düşenlere öneriyorum.
» Bu hafta aldığım güzel bir haber beni çok memnun etti. Biliyorsunuz Türk Mutfağı’nın önündeki en önemli sorun her aşçının her ustanın reçetesinin ayrı olması. Restoranlarda da bu sorun sürüyor. Birinin iyi dediğine diğeri kötü diyor. Ortada bir kriter ve standart maalesef yok. Anadolu Halk Mutfağı Derneği Başkanı Adnan Şahin önderliğinde bir gurup bu sorunu ortadan kaldırmak için 7 köşeli yıldız organizasyonunu kurmuşlar. 7 köşeli yıldız müfettişleri restoranlara gidecek yemekleri tadacak, işletmeleri tepeden tırnağa varıncaya dek inceleyecek ve sonra yıldızlayacaklarmış. Bekleyip görmek lazım, ben de yakından takip edeceğim. (Bilgi için www.yedikoseliyildiz.com)
***
SAYIyorum
15 ülkede 260.000’in üzerinde restoranın detaylı bilgilerini sağlayan online ve mobil bir restoran keşif platformu olan “Zomato”nun aylık 25 milyondan fazla kullanıcısının tercihleriyle derlediği analizleri sizlerle paylaşmaya devam ediyorum.
İşte 2015’in ilk verileri arasında dikkatimi çeken sonuçlar:
- İstanbul’da en fazla aranan mutfaklar sıralamasında “Kore Mutfağı” ilk sıradaki yerini bu ay yeniden devralmış. Bu kategoride Zomato’nun hizmet verdiği şehirlerin arasında Auckland ve Jakarta’da da “Kore Mutfağı” bu ayı birinci sırada tamamlamış. 2014 yılına göre “Türk Mutfağı” oldukça gerilemiş ve popülaritesini kaybetmiş durumda.
- Zomato kullanıcılarının İstanbul’da en fazla arama gerçekleştirdiği bir başka deyişle en popüler semt sıralamasında Kuruçeşme bu ayda ilk sırada yer alıyor. İkinci sırayı alan Bebek’i sırasıyla Karaköy, Etiler ve Beşiktaş takip ediyor. 2014 yılına göre Karaköy ciddi bir ilerleme kaydetmiş durumda.
- İstanbul’da kafe bazlı aramalarda Kadıköy bu ayı lider olarak tamamlamış. Kafe aramalarında Kadıköy’ü Üsküdar ve Yeşilköy takip ediyor.
Bu ay yapılan aramaların yüzde 30’u iki kişilik ortalama 20-50 TL fiyat aralığındaki yemek bedeli kategorisinde yapılmış.
***
7 ÖNERİ / 7 yorum
» ÖNERİ: Lale Restaurant- Hasköy/ İSTANBUL
yorum: Haşlamasını denemelisiniz.
» ÖNERİ: Merih Restaurant- Beyoğlu/ İSTANBUL
yorum: Izgara çeşitleri az rastlanır kalitedir.
» ÖNERİ: Hatay Restaurant- Bostancı/ İSTANBUL
yorum: Arnavutciğeri her daim lezzetlidir.
» ÖNERİ: Yusuf Usta- Suadiye/ İSTANBUL
yorum: Kebapları bir yana tavası bir yana.
» ÖNERİ: Sakarya Tatlıcısı- Beyoğlu/ İSTANBUL
yorum: Kaymaklı ayva tatlısı eşsizdir.
» ÖNERİ: Fanya Balık- Erenköy/ İSTANBUL
yorum: Özellikle Ege ot çeşitleri etkileyicidir.
» ÖNERİ: Misina Balık- Fenerbahçe/ İSTANBUL
yorum: Kalkan tandırı denemeli.
Twitter: @yiyosiciyos
Facebook: yiyosiciyosyaziyos
İnstagram: yiyosiciyosyaziyos
*
Not:
Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:
