Pazartesi , 25 Mayıs 2015
Anasayfa » Yazarlar » Seçimlerimiz
Seçimlerimiz

Seçimlerimiz

Önceki akşam, PERA FEST’in son etkinliklerinden birinde, ‘seçimlerimiz’i tartıştık. Tiyatro Hal’in sahnelediği “Kırmızı” adlı oyunun yazarı ve (Güney Zeki Göker’le birlikte) yönetmeni Iraz Yöntem, içinde yaşadığımız bu şiddet ortamında, direncin zaferini muştuluyor.

Oyun, tek bir mekânda, bir karakolun sorgu odasında ve tam da ‘seçim günü’ geçiyor. Zalim bir muktedirin iktidarının son bulmasına saatler kala… İşkence altında işlemediği bir suçu itirafa zorlanan bir gencin karşısına başka gençler getiriliyor ve onlardan genci ikna etmesi isteniyor. Bunu reddeden, üstelik gence direnmesini öğütleyenler çoğunlukta; ama biri korkuya teslim oluyor. Seçimlerimizin sonuçlarıyla yüzleşmemizi sağlayan etkileyici bir oyun, “Kırmızı”. Emmanuel Robles’in “Montserrat”sından esinlenen oyun,‘herhangi bir ülkede’ geçiyor ama sanki birçok şey tanıdık…

Seçimden söz açmışken, yaklaşan seçimlerimize ilişkin bir cümle eklemek isterim. HDP’nin barajı geçecek gibi görünmesi ve CHP’nin yaptığı önseçimin sonuçları umutlarımızı güçlendiriyor. Rüzgârın soldan eseceği bir seçim yaşayacağız anlaşılan. Listelerde, ilerici, demokrat kimliği ile öne çıkan adayların sayısının hiç de az olmayacağı, kadın vekillerimizin sayısının artacağı anlaşılıyor. Ama, bir eksiği de vurgulamakta yarar var; sanat insanlarının yokluğu…

Meclis tartışmalarına farklı bir perspektif getirebilecek, zarafet katacak, gelişmenin yalnızca ekonomik unsurlardan ibaret olmadığını, sanat kültüründen yoksun bir demokratik kültürün güdük kalacağını anımsatacak; sosyal güvenceleri olmayan, ifade özgürlüğü tehdit altında çalışmayı sürdüren sanatçılara, yasal dayanaklardan yoksun kültür endüstrilerine sahip çıkacak insanların yokluğu…

Seçimlerle başladık; sanat alanından seçimlerle devam edelim. Tiyatromuzun geleneksel değerlendirmelerinden ilki, Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (TEB)’nin ödülleri açıklandı. Afife Ödülleri’nin adayları açıklandı. Şimdi sıra, Sadri Alışık Oyunculuk Ödülleri’nde… Sonuçlar, Nisan sonunda belli olacak. Biz de, o sırada yılın oyunlarına, oyuncularına ilişkin görüşlerimizi paylaşırız sizlerle.

Ama, önce filmler… İstanbul Film Festivali bugün başlıyor. 34. yaşına basan Festival’de 200’ü aşkın film gösterilecek. Okurlarımızdan, film önerilerimizi beklediklerini belirten mesajlar alıyorum. Onları, yanıtsız bırakmak istemem. İşte önerilerim (Ulusal Yarışmalardaki yapımları henüz izlemediğim ve taraf tutmak istemediğim için, onları bu seçkinin dışında tutuyorum)…

Uluslararası Yarışma’dan : Ben Hopkins’in “Hasret”, Ann Hui’nin “Altın Çağ”, Cedric Kahn’ın “Vahşi Yaşam”, Shawkat Amin Korki’nin “Taşa Yazılmış Hatıralar”, Christian Petzold’un “Yüzündeki Sır”, Thomas Winterberg’in “Çılgın Kalabalıktan Uzak” benim izleyeceklerim.

Sinemada İnsan Hakları bölümünden, Yury Bikov’un “Enayi”, Reza Mırkarimi’nin “Bugün”, Danis Tanovic’in “Kaplanlar”, Hisham Zaman’ın “Krala Mektup”… Türkiye Sineması/ Yarışma dışı Çayan Demirel, Ertuğrul Mavioğlu’nun “Kuzey”…

Ve diğer bölümlerden… David Gordon Green’in “Manglehorn”, Rüdiger Suchsland’ın “Caligari’den Hitler’e”, Lav Diaz’ın “Evvelden”, Malgorzata Szumowska’nın “Beden” adlı filmlerini merakla izleyeceğim.

Ama, ustaları ihmal etmeye gelmez…Wim Wenders’in iki filmi, “Her şey Çok Güzel Olacak” ve “Toprağın Tuzu”, Bruno Dumont’un “Küçük Serseri”, Andrei Konçalovski’nin “Postacının Beyaz Geceleri”, Michael Winterbottom’un “Meleğin Yüzü”, Ulrich Seidl’ın “Bodrumda” ve elbette Luchino Visconti’nin “Leopar”ı…

Sordunuz diye yazıyorum ama, en iyi seçim kendi seçiminizdir. İyi seyirler…

[email protected]

 

*

Not:

Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://arsiv.taraf.com.tr

Etiketler:

Hakkında Vecdi Sayar

Vecdi Sayar