Cumartesi , 4 Nisan 2015
Anasayfa » Yazarlar » Sergen Yalçın ve Türk spor basını
Sergen Yalçın ve Türk spor basını

Sergen Yalçın ve Türk spor basını

Hem şükürler ve hem de müjdeler olsun! Sergen Yalçın kardeşimize, yeni bir iş bulundu. Kendileri şimdilerde Sivasspor’un anlı- şanlı teknik direktörüdür. Şimdi diyeceksiniz ki; “Sergen Yalçın işsiz miydi?” Olur mu.. bir koltukta beş karpuz! At yarışçılığından tutun da, daha neler neler… Tabii; en birinci görevlerinin başında da spor yazarlığı, pardon pardon, futbol yazarlığı ve futbol yorumculuğu gelir. Öyle bir yazar, öyle bir söyler ki, alimallah mangalda kül bırakmaz. Haa.. işte böyle zamanlarda da, bırak elindeki kalemi ve de mikrofonu, doğru teknik direktörlüğe…

 

NE İŞ YAPARSA YAPSIN MI?

Evet, sahiden ne iş yaparsa yapsın, bize ne. Amma; içimize sindiremediğimiz bazı durumlar var. Bugün yazarsın, yorumcusun, yarın teknik direktör. Gaziantepspor’a gitmeden yazılı ve görsel basında başrolü oynayan ‘esas oğlan’dı.. Gitti Gaziantep’e, üç- beş ay durup “Ben yokum abiler” deyip tüyüverdi. Sonra ne oldu? Sergen Yalçın’a İstanbul’da iş hazır. Hem de devlet televizyonun da ve gazetelerde…

Yazı yazmasına ve de yorumculuk yapmasına hiç mi hiç itirazımız olamaz. Sergen ve Sergen gibi futbolcu eskilerine artık alıştı Türk spor basını. Ancak; bir karar vermeliler. Spor basını mı, spor sahaları mı? İşte Aykut Kocaman, işte Sergen Yalçın.. Büyük marka diye bellediğimiz bir gazetede, dokuz sütun üzerinden ballandıra ballandıra anonsu yapılan Aykut Kocaman, birkaç ay sonra Konyaspor’a ‘Hoca’ oluverdi.

Aykut’un, Sergen’in, daha kim varsa.. gittikleri takımlarda ömürleri alacakları sonuçlara bağlıdır. Üst üste mağlubiyetler geldi mi ‘Haydi eyvallah’. Hooooop.. oradan kalk buraya gel. Yazar isen, yazarlığını bil. Teknik direktörsen, teknik direktörlüğünü…

 

TSYD İŞİN NERESİNDE?

Aslına bakarsanız; spor yazarlığının yok olup gitmesinde esas suçlu bizleriz.. yani spor gazetecileri. İğneyi kendimize çuvaldızı başkalarına batıralım. Üyelerini, meslektaşlarını bu kadar sahipsiz bırakan Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD), üç maymunu oynamaktadır. Yani; ben demedim, ben duymadım, ben görmedim durumları… Onlarca, yüzlerce üyesinin işten atılmasına, sokakta aç bırakılmasına zerrece etki ve tepki gösteremeyenler, Sergen Yalçın, Aykut Kocaman durumlarına mı ses çıkaracaklar.

Genel Başkan’ demeye dilim varmayan bir şahsiyet, oyuncağa çevirdiği dernek işleriyle sözüm ona görev yapıyor. “Derneğine güvenen, derneğinden destek bekleyen bir tek spor gazetecisi kalmadı” dersem, abartı sayılmaz; yanındaki birkaç “Sen ne istersen o olur” diyen hariç. TSYD’nin Levent tesislerini, attığı tek imza ile 10 yıl kiraya vererek kanunsuzluğun daniskasını yapan bu şahsiyet, spor yazarlarını mı koruyup kollayacak. Hadi oradan. Hakkında yazılacak, söylenecek o kadar şey var ki; ona da sıra gelecek.

 

TÜRKİYE BOKS ŞAMPİYONASI VE SPOR BASINI

Yine iğnenin ucu bize çuvaldız başkasına… Pazartesi gününden bu yana Hatay’ın İskenderun ilçesinde Türkiye Büyükler Boks Şampiyonası yapılıyor. Kimse farkında değil. Türk spor basınının hem yazılı hem de görsel kanadından ‘tık’ çıkmıyor. 50 şehirden 180 boksör katılmış.. ne gam. O, spor olayı mı?

Haşaaa.. Fenerbahçe, Şükrü Saracoğlu Stadı’nda maç değil, horoz dövüşü yaptırsa, giden spor gazetecisi yüzleri bulur. Gelin görün ki; ülkemiz boksunda yapılan en üst düzey şampiyonadan tek satır haber vermeyen yine biz, yani Türk spor basını.

Eskiden böyle miydi bu işler? Bin kere hayır. Spor yazarları vardı, futbol yazarları değil.

Kendi kuyumuzu kendimiz kazdık. Bir de, bugünkü gibi, iş bilmez TSYD yöneticileri de, tükenen, iflas eden, yok olan spor gazeteciliğinin üzerine tüy diktiler.

O hâlde; niye hayıflanıyoruz ki, Sergen Yalçın, Aykut Kocaman hâllerine. Bırakalım ne isterlerse o olsun. Başımıza müdür, yönetmen olmasınlar da. Bu gidişle o da olur. Hiç şaşırmam…

[email protected]

 

*

Not:

Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://arsiv.taraf.com.tr

Hakkında Turgut Kologlugil

Turgut Kologlugil