Perşembe , 28 Mayıs 2015
Anasayfa » Yazarlar » Sis altında köşe kapmaca
Sis altında köşe kapmaca

Sis altında köşe kapmaca

 

Basit ama gergin, heyecanlı ama kısa bir çocuk oyunu. Türkiye siyaseti de seçim öncesi köşe kapmaca oynuyor. Yalnız oyunculardan biri, kaba saba olanı, karşısındakini itip tüm köşelerde kendi olmak istiyor. Gerektiğinde milliyetçi köşenin sahibi, işine geldiğinde İslamcı, yeri geldiğinde devletçi ama bir o kadar da kendine özgürlükçü. Kabadayının fiyakası son dönemde bozulunca kimselere çaktırmak istemese de olabildiğine ürkek, olabildiğine saldırgan. Etrafı biraz sis sararsa eline taşı aldığı gibi diğerlerinin üstüne fırlatacak, kan akar baş yarılırsa suçu başkasına, mümkünse en zayıfın üzerine atacak.

 

Geride bıraktığımız günlerde Ağrı- Diyadin’de gerçekleşen silahlı çatışma ve ardından yaşananlar bana işte bu köşe kapmaca oyununu anımsattı. Oylarının ciddi biçimde düştüğünü fark eden AKP şu ana kadar sözüm ona barış yanlısı tutumunu bırakıp bir anda şahin kesiliverdi. Ama unuttuğu iki önemli değişiklik var. Birincisi Türkiye’de olan biteni yakından takip eden son derece etkin ve yaygın bir sosyal medya kullanıcı kitlesi var artık. Bu kitle devlet aygıtının her dediğine körü körüne başını sallamak yerine gerçeklerin ortaya çıkmasını talep ediyor. İkinci olarak aksak olarak ilerlese de barış sürecinin bölgede yaratmış olduğu iyimserlik havası. Türkiyeli Kürtler barış sürecinin olumlu yönde ilerlemesinin kaybedilmeyecek kadar kıymetli bir fırsat olduğunun farkında; TSK ile herhangi bir çatışma yaşanması ve kan dökülmesi durumunda en büyük kaybeden Kürt siyasal hareketi olacak. Gecen haftaki yazımda bahsetmiştim, karanlığa doğru hızla ilerlediğimiz bir seçim sürecine girdik. Ardı ardına gelebilecek şiddet kışkırtmalarına karşı en sağlam duruşun HDP’den gelmesi gerektiğinin altını çizmiştim. HDP’li yurttaşların yaralı TSK mensuplarına yardımları ve çatışma bölgesinden uzaklaştırmaları bu bağlamda HDP’nin ülke barışı için ne kadar kilit bir rol üstlenebileceğinin de bir göstergesi. Barış sürecinin ilerlemesi durumunda HDP’nin üstlendiğini iddia ettiği Türkiyeli, çok kimlikli ve sosyal adaleti temel alan siyasetin gerçekleşmesi mümkün olacak. Silahların tekrar konuşmasıysa önce PKK’yi, ardından AKP’yi ve en sert biçimde HDP’yi vuracaktır. Sanırım TSK içindeki komuta kademesindekilerden kimileri de oynanan köşe kapmaca oyununun farkında ki TSK yurttaşlara teşekkür ettiğini belirten bir açıklamada bulunma gerekliliğini hissetti.

 

Baskı rejimleri çökerken kendileriyle birlikte toplumlarını da uçurumun dibine sürüklerler. Türkiye’nin önünde uçuruma düşmeden önce tutunacağı son dal olarak 7 Haziran seçimleri var. Seçim süreci seçimi ve sonrasını da belirleyecek. O nedenle HDP elinden geldiğince barışçı söylemlerini ve eylemlerini yaşama geçirmeli. Ana muhalefet CHP ile didişmek yerine seçim sürecinde daha yapıcı bir ilişkiye girmesi HDP’nin çıkarına olur. Hattâ ve hattâ Türkiye’de sayıları giderek artan kaygılı orta sınıf Türk milliyetçi kitlelerin de endişelerini gidermeye yönelik adımlar atmalı. Türkiye partisi olmak bunu gerektiriyor: en sisli ortamlarda bile barış köşesini kimseye bırakmamak.

 

@UlasDogaEralp

 

*

Not:

Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://arsiv.taraf.com.tr

Etiketler:

Hakkında Ulaş Doğa Eralp

Ulaş Doğa Eralp