Cumartesi , 7 Mart 2015
Anasayfa » Yazarlar » Sonsuzluğu çizmek
Sonsuzluğu çizmek

Sonsuzluğu çizmek

Ankara’yı nasıl bilirsiniz? Cumhuriyetimizin başkenti, bir zamanlar ülkenin sanat ve kültür başkenti sayılırdı. Çocukluk günlerimden aklımda kalan resimlerden biri, sabahın erken saatlerinde Büyük Tiyatro gişesinin önünde uzanan kuyruklardı.

Şimdilerde ise, ‘kitch’in başkenti, Ankara… Melih Gökçek’in ‘armağanı’ şehir kapılarından, rengârenk ışıklandırılmış TOKİ gökdelenlerine, zerrece kullanılmayan üstgeçitlerden, köy pazarına dönüşen Sıhhiye Meydanı’na, bin bir çeşit zevksizlik

Bir türlü bitirilemeyen CSO (Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası) binası, sanat etkinlikleri için son derece elverişsiz bir AKM, yıkılması an meselesi olan Akün ve Şinasi sahneleri, ranta kurban gideceği anlaşılan Küçük Tiyatro, Ankara’nın sanat mekânları açısından hâl-i pür melalini gözler önüne seriyor.

Melih Gökçek’in sanat anlayışı malumumuz olduğu için, bir şey beklemiyoruz Büyükşehirden… Neyse ki, Ankara’da CHP’li iki Belediye var. Kültür-sanat etkinlikleri açısından nice Büyükşehir’e örnek oluşturan Çankaya ve Yenimahalle Belediyeleri…

Çankaya Belediyesi, Ankara’ya büyük bir sanat merkezi kazandırmak için kolları sıvamış. Yeni başkan Alper Taşdelen ve sanata özel bir ilgi duyan başkan yardımcısı Nafiz Kaya, her ay Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde zengin bir sanat programıyla çıkıyorlar Ankaralıların karşısına, yeni merkez tamamlanana kadar…

Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’nin Yıldız Kenter Tiyatro Salonu yaklaşık 2000 kişilik bir kapasiteye ve donanımlı bir sahneye sahip. İki mekânları daha var, sanat etkinliklerinde kullandıkları. Tıpkı Çankaya Belediye Başkanı gibi, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar da demokrasi kültürünün yerleşmesinde sanatın ne denli önemli bir rolü olduğunun bilincinde.

Ankara’da sanattan söz açıp da, Cer Modern’den söz etmemek olmaz elbette. Başkentin en güzel sergi mekânı burası. Kamu- özel sektör işbirliğinin somut bir örneği. Helün Fırat’ın yönettiği bu mekânda, Nuri Bilge Ceylan’ın fotoğrafları sergileniyor şu sıralarda. Yolunuz Ankara’ya düşerse, kaçırmayın derim.

Sanatsal etkinlikler açısından olmasa da, müzeleri açısından İstanbul’u sollamış görünüyor Ankara. Ankara Kalesi’nin yanıbaşındaki Anadolu Medeniyetleri Müzesi, bugün dünyanın önemli müzeleri arasında sayılıyor. Kale içinde, Çengelhan’daki Rahmi Koç Müzesi’nin hemen yanında bir başka özel müze daha açılıyor haftaya: Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi.

Sanata değer veren bir işadamının, Yüksel Erimtan’ın kurduğu bir müze bu. En önemli başarısı, restorasyon –daha doğrusu yeniden yapılandırma– işini çok değerli mimarlara emanet etmesi. Ayşen Savaş, Can Aker ve Onur Yüncü’den oluşan mimari ve müzeografi ekibi müthiş bir titizlikle çalışmışlar ve ortaya bir sanat eseri çıkarmışlar.

M.Ö. 3000’li yıllardan günümüze uzanan bir ‘ziyafet sofrası’ sunuyor ziyaretçilerine, Erimtan Müzesi. Bu ziyafetin çağdaş unsurunu, Alev Ebüzziya’nın enfes seramikleri oluşturuyor.

Sanatçı Osman Dinç’in müzeye armağan ettiği ‘Sonsuzluğu Çizmek’ adlı eseri, tarihten geleceğe bir çizgi çeken müzeyi özetliyor sanki…

Her şeyin insana bağlı olduğunun somut bir kanıtı bu müze. TOKİ’leri yapanlar da mimar, bu müzeyi yapanlar da… Ankara’yı çirkinleştirmekte yarışan müteahhitler de işadamı, bu güzel müzeyi kuran ve koleksiyonunu kamuya armağan eden Yüksel Erimtan da…

[email protected]

 

*

Not:

Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://arsiv.taraf.com.tr

Hakkında Vecdi Sayar

Vecdi Sayar