
Su katılmamış doğrular ve yanlışlar
Gelin bugün yine, geçen günlerde yaşanılan spor olaylarını didikleyelim.
Komik olanı var, düşündüreni var, yalanı var, doğrusu var, özetle ne ararsanız o da var. Hattâ fazlası bile var. Makam sahibi olmuşlar ama, karşısındakini saf zannedip aldatmaya çalışanları da var.
DEMİRÖREN’DEN BAŞLAYALIM MI
Türk futbolunun patronu pek muhterem Yıldırım Demirören’i ilk sıraya alalım.
Zatı şahaneleri, bir tv kanalında canlı yayına çıktı. Programın sunucusu çok değerli arkadaşımdır. Sanıyorum ki; bir tatsızlık çıkmasın diye çanak sorularla yetindi. Yoksa, o stüdyoyu Yıldırım Demirören’e dar ederdi. Ortalığı harman yeri gibi bulan Sayın Başkan salladı da salladı. İşte su katılmamış yanlışlarından satırbaşı olacak iki adedi.
Dedi ki Yıldırım Demirören: “Spora siyaset asla karışmamıştır.”
Be hey Sayın Başkan. Sizi Futbol Federasyonu Başkanlığı’na kim getirdi? Siz o dönemde Beşiktaş ve Kulüpler Birliği Başkanı olarak işbaşındaydınız. Ben de aynı kurumun basın müşaviriydim. İsterseniz kitap hâlinde anlatabilirim nasıl futbolun başına geçtiğinizi. Ankara’dan icazet almadınız mı başkan olmak için? Ülkemizde sadece ve sadece trafik ışıklarına karışmayan o muktedir şahıstan “Olur” aldıktan sonra işbaşına gelmediniz mi? Şimdi diyorsunuz ki “Spora siyaset karışmıyor”. “Yalan” demeye dilim varmıyor ama, yanlışın su katılmamışı.
Bir de Sayın başkan diyor ki: “Passolig karaborsayı bitirdi.” Vay anasına sayın seyirciler. Passolig çıktı çıkalı hangi maç full çekti de karaborsayı önledin? Türkiye’de her hafta oynanan dokuz Süper Lig maçının toplam seyircisi, Almanya’da oynanan sadece ve sadece bir maçın seyircisine eşit. Şimdi söylediğine bakın: “Karaborsa bitti.”Amma bir yerde doğru söylüyor, hakkını verelim. Seyirci olmayınca karaborsa mı olur. İşte yanlışın su katılmamış bir hâli daha.
GELELİM FENERBAHÇE’YE
Fenerbahçe’mizin pek muhterem Genel Sekreteri ve Basın Sözcüsü yaramaz çocuk Mahmut Uslu’nun, bir, üç, beş değil, onlarca kere ağzına pelesenk ettiği “Şampiyonluk bizim, kimse alamaz” sözünü umarım herkes hatırlayacaktır. Hadi gel şampiyon ol da görelim şimdi. Ne olur; Fenerbahçeli dostlarımız alınmasın. Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu asla ve asla istemeyenlerden değiliz. Hak eden kazansın. Ama, ortalara çıkıp da, öyle meydan okur gibi konuşursan, bu hâllere de düşersin. Ne demiş atalarımız, “Büyük lokma ye, büyük konuşma”. Ben de diyorum ki: “Küme düşmesi bence kesinleşen Kayseri Erciyes’i yenemezsen şampiyon olamazsın.”
REZA ZARRAB VE BEŞİKTAŞ
Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, su katılmamış yanlışının üzerine tüy dikiyor. Yeni stadın locasını sattığı Reza Zarrab’ın avukatı oldu mübarek. “Yargılandı da ceza mı aldı” deyip işin içinden çıkıyor. Sayın Başkan, en büyük yargı vicdandır. Bana mı aldı 750 bin liralık saati. Aldığı bakan gitti, Reza kaldı. Şimdi o tertemiz değil mi?
KARŞINIZDA AZİZ YILDIRIM
Bir su katılmamış doğru, bir de su katılmamış yanlışı var.
Fenerbahçe ülkemizde amatör spora en büyük katkıyı sağlayan yegâne kulüptür. 12 amatör branşın da Türkiye şampiyonudur. Geçenlerde Spor Bakanı’na postayı koydu. “Desteklemezseniz, şubeleri kapatırım” dedi. Restini Bakanlık gördü ve destekleme sözü verdi. Doğrunun dik âlâsı.
Aynı başkan yani Aziz Yıldırım Kayseri Erciyes maçında talimat üzerine talimat yağdırdı İsmail Kartal’a. Sahadaki futbolcularla mı uğraşsın, başkanın talimatlarını mı dinlesin, ne yapsın İsmail. Abandone etti zavallıyı. Devre arasında soyunma odasına girdi, gergin futbolcuların daha fazla gerilmesine neden oldu. Ne derler hani. Hatasız kul, ya da başkan olmaz. Değil mi?
*
Not:
Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz: