Pazartesi , 29 Aralık 2014
Anasayfa » Yazarlar » Tarihin parlak sayfalarından güç devşirme çabası: ‘Diriliş’
Tarihin parlak sayfalarından güç devşirme çabası: ‘Diriliş’

Tarihin parlak sayfalarından güç devşirme çabası: ‘Diriliş’

Toplumlar, zaman zaman geriye bakma lüzumu hissederler. Tarihin parlak sayfaları arasında dolaşmak onlar için bugünün huzursuzluklarına karşı kalkan, gelecek içinse o kutlu günlere tekrar kavuşabilme olasılığı anlamına gelir. Bu hafta başlayan “Diriliş Ertuğrul” dizisi toplumumuzda şu anda var olan bu ihtiyacı fark edip onun üzerinden ilerleyen bir yapım.

Tarih 1225… Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin babası Ertuğrul Gazi’nin ve Kayı Boyu’nun var olduğu zamanlar! Moğol istilasından kaçan Kayı Boyu Selçuklu topraklarına yerleşir. Sonrasında Ertuğrul Gazi’nin başından geçenleri merkeze alan bir kuruluş hikâyesi bizi beklemektedir. Hikâyedeki başlıca karakterler, boyun lideri Süleyman Şah ve oğulları Ertuğrul Gazi, Dündar, Sungur Tigin (dizide uzaklardadır) ve Gündoğdu Alp, Selçuklu komutanı Kara Toygar ve Tapınak Şövalyeleri’dir. Halime Hatun ise hikâyenin olmazsa olmazı aşk unsurunu tamamlar yani Ertuğrul Gazi’nin yavuklusudur!

Dizi, geçmişle günümüz arasında birçok paralellik kuruyor. Bölgedeki anarşi, Haçlıların Müslümanları birbirine düşürme çabaları ve Müslüman âleminin içinde bulunduğu fitne ortamı nedeniyle güçten düşmesi ile günümüze yaptıkları göndermeleri anlamak için hem içte hem de dışta yaşanan gelişmelere biraz vâkıf olmak yeterli! Mesajlar direkt olarak verilip araya yerleştirilen özlü sözlerle de durum pekiştiriliyor: “Türklerle Selahattin Eyyubi’nin torunlarını birbirine düşürdüğümüz gün Kudüs bizim olacak!”, “Bir nefesine bile hükmedemediğimiz bu dünya için boyun mu bükeceğiz?” gibi.

Seyircilerin verdiği tepkiler de bir hayli olumluydu. Dizi henüz yayınlanmadan hem dünya hem de Türkiye’de TT listesine girdi. Facebook’ta ve sözlüklerde de yayına başlar başlamaz anlık yorumlar ve diziden kareler paylaşılmaya başlandı. Tabii eleştiriler de yok değildi: “Diriliş Ertuğrul’u seyrediyorum gözlerim kapalı, eee çok net Türkçe konuşuyorlar.

Tarihsel açıdan göze çarpan bazı farklılıklara gelince: bir kere Süleyman Şah, Kayı Boyu’nu oluşturan farklı aşiretlerden Karakeçeciler Oymağı’nın başıdır. Dizide boy İslamiyet’i tam olarak kabul etmiş ve içselleştirmiş olarak gösterilse de gerçekte 13 yy’da insanlar Müslüman olsalar da önceki “Gök Tengri” inancı ve buna bağlı gelenek ve görenekler hayatlarında hâlâ önemli yer tutmaktaydı. Yani Ertuğrul Gazi’nin “Ya Hak” diyerek oku fırlatması gerçekçi değil! Ayrıca yine 13.yy’ın ilk çeyreğinde Kayı Boyu’nun yarısından fazlası Gök Tengri’ye inanıyordu. Sungur Tigin ailesinden uzakta değildi. Halime Hatun, esaretten kurtarılmadı. Bey kızıydı ve anlı şanlı bir düğün ile Ertuğrul Gazi’ye eş oldu.

Karşımızdaki belgesel değil dizi olduğu için bunlar gayet normal! Yüksek bütçeli ve güzel dövüş sahneleri olan bir dizi var karşımızda. Bir yandan mesaj verip bir yandan halkın beğenilerine hitap etmekse amaç, sonrası nasıl devam eder bilinmez ama ilk bölüm için hedefine ulaştığı söylenebilir.

 

***

Hindistan’ın yeni süper kahramanı Priya

 

Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi, günümüzde dünyanın tecavüz başkenti olarak anılıyor. Hintli kadınlar hem kanunen korunma ve suçluların cezalandırılmasını talep eden gösteriler düzenlerken hem de dövüş sporları öğrenip olabildiğince birlikte gezerek tecavüzden korunmaya çalışıyorlar. Hint mitolojisinden ilham yeni çizgi roman Priya’s Shakti, tecavüz kurbanı Priya ile cinsiyet suçlarına karşı savaşan Tanrıça Parvati’nin maceralarını ele alıyor. Ataerkil bir yapıya sahip olan toplumda konuya dair umursamaz ve kadını suçlayan tavrın değişmesini hedefleyen çizgi roman, özellikle hedef kitlesi çocuklarla toplumsal bir dönüşümün peşinde. Her 21 dakikada bir tecavüz vakası bildirilen Hindistan’da bunun öneminin ne kadar büyük olduğu söylemeye gerek yok sanırım!

[email protected]

 

*

Not:

Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://arsiv.taraf.com.tr

Hakkında Betül Tansel

Betül Tansel