Taraf Gazetesi Düşünmek Taraf Olmaktır
Toplumsal barış atılımının temel taşı
FRANKFURT- Sürdürülebilirlik konusunda artan tüketici duyarlılığı küresel ticaretin artık günümüzde en önemli belirleyicisi. Diğer yandan, sağlıklı suya erişim tüm insanlar için temel bir hak olmasına rağmen bugün dünyada 1 milyardan fazla insanın temiz suya erişimi yok. Dünyanın en yoksulları temiz suya erişimi en az olanlar, her yıl yüzbinlerce çocuk hastalanarak ölüyor. Bunun en önemli sebepleri, temiz su, sanitasyon ve hijyen imkânlarından yoksunluk.
Eczacıbaşı Yapı Grubu, 1 milyar euroyu aşan büyüklüğü ile bu alanda dünyadaki 10 büyük şirket arasında. Bünyesindeki Vitra, Artema, Villeroy&Boch gibi markalarla Avrupalı, ABD’li, Uzakdoğulu dünya devleriyle rekabet eden Eczacıbaşı Yapı Grubu, Frankfurt’taki ISH Fuarı’nda yeni tasarım ve teknolojiye sahip ürünlerini sergiledi. Bir grup gazeteciyle biraraya gelen Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, bu yıl epey iddialı olduklarına vurgu yaptı.
Eczacıbaşı, “Dünyada marka bilinirliğini artırmamız lazım. Bu da parayla satın alınmıyor, zaman lazım. Karşımızda 200 yıllık markalar var. Marka satın alalım dedik. Ama dünyada öne çıkan az marka kaldı. Olanları da en büyükler aldı. Bizim için de yeni ortaklık, yeni satın almalar olabilir” diyor. Bununla birlikte hedefteki yeni pazarlar Rusya, Körfez ülkeleri, Afrika ve Hindistan. Hindistan, temiz su ve banyo kullanımının en düşük olduğu bölgelerin başında. Hükümetin 2020’ye kadar her Hintliyi temiz suya kavuşturma planı çerçevesinde Eczacıbaşı, Hindistan’da sağlık gereçleri alanında büyümeyi planlıyor.
REFORM YORGUNLUĞU VAR
Bülent Bey ile sektördeki gelişmelerin yanı sıra siyasi ve ekonomik alandaki gelişmelerle ilgili de sohbet etme fırsatı bulduk. Piyasalarda yılbaşından bu yana hareketli günler yaşandığını ancak bunların geçici olarak görülmesi gerektiği söyleyen Eczacıbaşı, “Türkiye’nin önünde çok değerli fırsatlar var” diyor.
En büyük fırsatı da Türkiye’nin yapmayı planladığı reformlarda görüyor ve ekliyor: “Türkiye bir reform yorgunluğu var görüntüsü içinde. Bu yorgunluğu üzerinden attığını ve toplumsal atılıma dönüştürdüğünü gösterebilirse pozitif ayrışma sürecine girecektir. Türkiye’nin yeni bir başarı hikâyesine ihtiyacı var. Türkiye reform yavaşlamasını geride bıraktığını gösterebilir.”
Eczacıbaşı, hükümetin 25 maddelik ekonomik dönüşüm programına değinerek, bunun gerçek bir atılıma dönüşebilmesi ve toplum tarafından benimsenmesi için içeride ve dışarıda tanıtımının önemine vurgu yapıyor: “Bazı odak noktalar, bazı sloganlar belirlenmesi Türkiye’yi reform yapan bir ülke olarak öne çıkaracak. Reform yapılamaması tüm dünyada sorun. Bunun için kararlı hükümetler gerekiyor.”
ÇÖZÜM SÜRECİ KRİTİK
Çözüm süreciyle ilgili tartışmalar gündemin ilk sıralarında. Sürecin karşılıklı iyi niyetle bir sonuca ulaşacağını umduğunu kaydeden ve yeni bir hikâye yaratırken çözüm sürecinin kritik olduğunu ifade eden Eczacıbaşı, “Tarafların kararlılığına ve iyi niyetine bağlı olarak sonuca ulaştırmak gerekiyor. Toplumsal huzur ve barış, Türkiye’nin göstermek istediği atılımın temel taşı. Tüm ekonomik kararlar ve atılımlar bu amaca hizmet etmek zorunda” diyor.
Gündemdeki başkanlık sistemiyle ilgili görüşü de epey tartışılacak gibi: “Kişilerden bağımsız olarak tartışılması önemli. Demokrasinin güvence altına alınması, denge ve denetleme mekanizması, hukukun üstünlüğü, azınlık hakları… Parlamenter sistemde bunlar tam sağlanamıyor, rötuşlanması lazım. Örneğin seçim barajı, bugünkü koşullarda isteneni sağlayamıyor.”
Bülent Bey’in Türkiye’nin geleceği için risk olarak gördüğü konular ise şöyle: “Eğitimde reform şart. Matematik ve fen bilimler ele alınmalı. Yargıda, iş piyasalarında reform gerekli. İşsizlik ve orta gelir tuzağının üstesinden gelebilmek için reformların devamı önemli. Aşırı değerli TL’den vazgeçilmeli. Kur yarıya inince ihracat ikiye katlanmıyor. Olması gereken, düşük faiz, düşük enflasyon ve rekabetçi kur.”
*
Not :
Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:
