Taraf Gazetesi Düşünmek Taraf Olmaktır
Yirmi bir maç, on galibiyet, bir hoca değişikliği. Sezon başından beri sorunlardan sıkışan Galatasaray tüm dertlerinin müsebbibi Konyaspor’muş gibi oynadı bu hafta. Adeta vurduğu gol oldu. Tüm vurulanlar gol olsun diye vuruldu. Sarı-kırmızılılar deplasmandaki 5-0’lık galibiyeti, hırsı ve isteğiyle haftaya damga vurdu.
Fenerbahçe, ezeli rakibi kadar olmasa da elindeki birikmişleri yine bir Anadolu takımı olan Sivasspor’a karşı kullandı. Haftalardır iyi oynamayan, skordan çok oyunuyla eleştirilen sarı-lacivertliler olağanüstü bir futbol sergilemese de sahaya özgüvenle çıktı. Bu Fenerbahçe için kritik. Çünkü Ersun Yanal’la geçen sezon kazanılan şampiyonluğun kilit kelimesi bu. Sahaya kim olursa olsun kazanacak gibi çıkan Fenerbahçe bu özelliğini bu sene kaybetmişti. Büyük takım reflekslerini yeniden canlandıran ve Sivasspor’u 4-1 yenen Fenerbahçe özgüveniyle birlikte forvetlerinin form tutmaya başlamasıyla da zirvede iddialı duruma geliyor.
LAMI CİMİ YOK
Beşiktaş, bir büyük takımda ya da şampiyon olacak takımda en çok bulunması gereken özelliği kendine şiar edinmiş durumda. İyi oyun, kötü oyun, eksikler, sakatlıklar, zemin, hava koşulları, hakem kararları… Hiçbir bahaneye sığınmadan kazanması gereken maçları kazanarak hem ligde hem Avrupa’da lider Beşiktaş. Çoğunlukla iyi ve düzenli futboluyla kazanan siyah-beyazlılar bu kez Antep deplasmanından vasat oyunuyla galip geldi. Üç puana Oğuzhan’ın golüyle ulaşan Kara Kartal’ın skor skalasının gelişmesi de kendileri için büyük artı. Yok öyle hep Demba Ba!
Trabzonspor, Ersun Yanal’a alışma, keza Ersun Yanal da yeni kulübüne ısınma sürecini yaşıyor. Arka arkaya gelen yenilgiler şüpheye düşürse de zaman her şeyin ilacı. Trabzonspor yaralarını komşusu Çaykur Rize’nin merhemiyle dindirirken savunmacıları pansumanda başı çekti. Sol bek (kimi zaman da açık) Yusuf Erdoğan asistte, Carl Medjani ise golde zirveye oynuyor. Trabzonspor’un hücum hattı da form tutarsa yeni yılda daha farklı bir takım izleyebiliriz.
BOZKIR’A KIŞ GELDİ
Süper Lig’de ilk üç sıra şekillenirken aşağılara indikçe rekabet artıyor. Dördüncüyle 10. arasındaki puan farkı dört. Lige çok iyi başlayan Mersin İdman Yurdu ve Akhisar Belediyespor galibiyetsizlik serisine başlarken, İstanbul’un iki büyük olmayan takımı Kasımpaşa ve Başakşehir sessiz sedasız üst sıralara tırmanıyor. Gözler Anadolu’ya kaydıkça ise bozkır yüzünü daha da sertleştiriyor. Eskişehir, Sivasspor, Gaziantepspor kötü futbollarını puan kayıplarıyla süslerken, kalan haftalar için taraftarlarına stres ve karın ağrıları vaat ediyor.
- haftanın gizli “kritik” maçı ise Karabük’te oynandı. Rus ruletini andıran maçta iki kırmızı kart ve tartışmalı kararlarla sahadan mağlup ayrıldı Bursaspor. Ama değişen bir şey yok. 13 haftanın ardından hâlâ en çok onların futbolu keyif veriyor.
*
Not:
Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:
