Yaz ayları yaklaştığında sosyal medya “Tehlikenin farkında mısınız?” uyarılarıyla dolar. Herkes bununla kastedilenin yaz günlerinde hafta boyunca televizyonu her açtığınızda karşınıza çıkacak olan “Doktorlar” (2006-2011) dizisinin tekrarı olduğunu bilir ve çaresizce kendini bu duruma ruhen hazırlamaya çalışır. En son Kanal 7’de tekrarları verilmeye başlanan dizinin yapımcıları şimdi ona benzer yeni bir medikal drama ile karşımızdalar: “Acil Servis”
Acil Servis, hastanelerde hepimizin en çok aşina olduğu birimdir. 2013’te “90 milyon” hastanın başvurduğu ve doktor başına günde 200-300 hastanın düştüğü neredeyse hayatımızın bir parçası hâline gelmiş olan bu birimin dizi dünyasında yer almaması da düşünülemez zaten. Orada bir gün geçirmenin bile birkaç bölümlük senaryo malzemesi sağlayacağı düşünüldüğünde diziye bunun nasıl yansımış olduğuna bakalım.
Acil Servis birimi dizide “Hayatın kalbinin attığı yerdir. Buraya ölümle yaşam arasındaki ince çizgide yürüyen hastalar gelir” diye tanımlanıyor. Sinan doktor, dizinin yakışıklı, çapkın, fevri ve bir o kadar da duyarlı karakteri, Murat doktor, kendini mesleğine adamış, babacan ve sorumluluk sahibi iken Berzan, disiplinli, sert ve gözü pek bir doktorumuz. Dizinin tek kadın doktoru ise Yeşim. O da hassas ve duyarlı! İntern kadrosunu Aslı ve Mert karakterleri dolduruyor. Medikal dramanın ve hastanelerin olmazsa olmazı doktor- hemşire aşkı ise Sinan ve Zeynep üzerinden anlatılıyor.
İlk bölümdeki olaylara bakıldığında sosyal mesaj içerikli ve hareketli olduğu söylenebilir. Çöken inşaatın altında kalan işçiler ve mal düşkünü patron, ani bir doğum, acil ameliyat, ihtiyar çiftten birinin ölümü… Ama asıl mevzu Zeynep hemşirenin intiharıydı. Bu da ilerleyen bölümlerde gelgitli bir aşk hikâyesi izleyeceğimizin göstergesi. Zeynep’in başka biriyle nişanlı olduğu da gözönüne alınırsa işler karışacak gibi!
Sosyal medyadaki yansımalarına gelirsek; sağlık sektöründe olanlar senaryonun medikal desteğe ihtiyaç duyduğunu söylerken diğerleri şimdiden, dizinin tekrarları ile kanalın 10 yılını garantilediğine vurgu yapıyorlar. Veterinerlerin diziye gösterdiği tepkiyi de unutmamak lazım. Berzan’ın ameliyatta yaptığı kesi için şefinin “Bu hayatımda gördüğüm en kötü kesi. Bir veteriner bile hastayı daha iyi açardı” demesini hakaret olarak algılayan Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Talat Gözet, e-posta hesaplarının bu diyalogu protesto eden yazılarla dolduğunu belirtip RTÜK’ten kanalın ve dizi yapımcısının uyarılmasını ve özür dilemelerini istedi. Bir kurgu karakter ve özür dileme isteği polemiği daha!
Acil Servis, bazen karakterleri bazen de kurgusu ile Doktorlar dizisini hatırlatsa da yayınlandığı dönemde –hatta tekrarlarında– onun kazandığı kadar başarı kazanıp kazanamayacağı belirsiz. Medikal dramaların bizde kemikleşmiş bir alıcı kitlesi var. Bu nedenle belli bir reyting garantisine sahip dizinin ayakta kalıp kalamayacağını kendisini emsallerinden ne kadar farklılaştıracağı gösterecek. Sonuçta Acil Servis’in uyarlandığı Amerikan yapımı ER dizisi 1994-2009 yılları arasında 15 sezon ayakta kalmış ve biri Golden Globe olmak üzere 133 ödül kazanmayı başarmış bir yapım.
***
‘Mortal Kombat’ın önlenemez vahşileşme süreci
Mortal Kombat oyunu 1992 yılında piyasaya sürüldü. İlk defa bir dövüş oyununda birebir gerçek resimlerden oluşan hareketli animasyonların kullanılması onu farklı kılan ve geniş kitlelerce sevdiren şeydi. Dövüş sonunda kaybeden karakter sadece yere düşerdi. Ancak süreç içinde karakterlerin ölümlerini dozu gittikçe artan vahşet sahnelerine dönüştü. 14 Nisan’da yayınlanacak olan Mortal Kombat X serisi de yeni evrenler, maceralar ve karakterlerle daha sofistike bir oyun ve daha vahşi ölümler vadediyor sevenlerine. Bu ve bunun gibi gittikçe vahşileşen oyunların sosyal yansımaları hâlihazırda görünse de asıl sonuçlar, şimdinin çocukları yetişkin olduğunda daha belirgin olacak!
*
Not:
Geçmiş yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz: