Cumartesi , 30 Mayıs 2015
Anasayfa » Yazarlar » Yolsuzluğa karşı İspanya
Yolsuzluğa karşı İspanya

Yolsuzluğa karşı İspanya

24 Mayıs’taki İspanya yerel seçimlerinde, yeni parti ve platformların adaylarının çıkışı, ülkenin askerî cunta sonrası siyasi tarihin en büyük dönüşümünün yaşanmasına neden oldu.

Geleneksel partiler ve özellikle de, geleneksel sağ, tamamen eriyor.

Sonuçlara bakarsak, merkez sağ iktidar Partido Popular (Halk Partisi –PP), yüzde 27’lik destekle, en yüksek oyu aldı. Geleneksel olarak ülkenin iki merkez partisinden sağ ve muhafazakâr kanadı temsil eden PP’nin oylarında, geçen yerel seçimlere oranla tam 10 puanlık düşüş var. Ciddi zayıflayan PP’ye karşılık, merkez solu temsil eden diğer geleneksel parti Partido Socialista’nın (Sosyalist Parti –PS) oy oranı, geçen seçimlerdekine yakın biçimde yüzde 25’e çakılı kaldı. PS, belki sadece iki puanlık bir kayba uğradı ama o da “bilindiği anlamıyla” merkezin bir kutbu sayıldığından, hükmen mağlup algılanıyor.

Merkezi zora sokan tabloya karşılık, sol kanadın en solunda yer alan Podemos (Yapabiliriz) ve yeni sağ hareket Ciudadanos (Vatandaşlar), ülke siyasetinde koalisyon ortakları ve güç dengelerini belirleyen oyuncular olarak ortaya çıkmış durumda. Sonuçta, 14 bölgede, yerel çapta koalisyonlar oluşturulması gerekecek –çünkü “kesin kazanan” yok.

Katalonya’nın başkenti Barselona’da, Podemos’un desteklediği bağımsız aday Ada Colau’nun belediye başkanı seçilmesi, başlıbaşına bir “dönüm noktası”. İspanya genelindeki merkez krizi ötesinde, Colau’nun seçilmesi, Katalonya siyasetinin kendi içinde de bir sarsıntı yarattı.

Colau’ya “bağımsız” diyorum çünkü kendisi, Barcelona en Comú (Ortaklaşa Barselona) adlı bir vatandaş platformunun adayı. 2014’te, Barselonalıların biraraya gelerek kurduğu bir siyasi yapı yani. İstanbul’da, “Vatandaş Dayanışması” gibi bir platformun kurulduğunu ve belediye başkanlığını bu platformun adayının kazandığını düşünelim –bu durum aynen öyle. Bu açıdan, aslında sarsılan geleneksel parti siyaseti. Bu platformu destekleyen Podemos’un da geleneksel bir parti yapısına sahip olduğu söylenemez.

Yaklaşık tam bir yıl önce şöyle yazmıştım:

“Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, bir sürpriz yaşandı. İspanya’da, henüz 100 gün önce kurulmuş bir parti (yani Podemos), 1 milyon 250 bin oyla, Avrupa Parlamentosu’na beş temsilci gönderme hakkını kazandı… İspanya’nın 2011’den bu yana toplamda yaklaşık 8 milyon kişinin katıldığı sokak gösterilerine sahne olduğunu, Indignados (Öfkeliler) olarak adlandırılan göstericilerin arkasında da, güçlü sosyal ağları olan hareketler bulunduğunu gözardı etmemek gerek… Indignados’un temel bileşenleri arasında sayılan Juventud Sin Futuro (Geleceksiz Gençler) ve Democracia Real YA (Gerçek Demokrasi ŞİMDİ) gibi, birbirleriyle sürekli sosyal medya üzerinden haberleşen, kendi iletişim ağını oluşturan son derece dinamik topluluklar.

Peki, Podemos ne vaat ediyor seçmenlere? Avrupa Parlamentosu seçimleri için hazırladıkları manifestoya bakınca, verdikleri “seçim sözlerinin” neredeyse hepsinin ekonomi odaklı olduğu gözleniyor.”

Barselona’nın yeni belediye başkanı Colau da, seçim vaatlerini tamamen sıradan vatandaşların günlük dertlerine odaklı, somut adımlar şeklinde formüle etti.

Colau ile beraber Ciudadanos da, bölgede çıkışa geçti; üçüncü parti oldu. Onlar da, tamamen yolsuzluk, arınma odaklı ve çok somut vaatlerde bulundular. Buna karşılık, Katalan milliyetçiliğinin klasik partileri de, mesela bölgenin bağımsızlığından yana Convergència i Unió (Yakınlaşma ve Birlik), hâlâ ikinci konumda olsa da ciddi düşüşte.

İspanya’da yıldızı parlayan siyaset, yolsuzluk karşıtı sıradan insanı politikaya çeken siyaset.

Gerek Yunanistan, gerekse İspanya’da seçmen, hakkınlarında yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkan partilere karşı kızgınlığını, parti odaklı tüm siyaseti tepetaklak ederek gösterdi. Slovenya’da da, seçimden üç hafta önce kurulan bir parti geçen yıl iktidara gelmişti. Bu ülkelerde, ortaya çıkan “yeni” hareketler bir yana halkın bakış açılarını, politikadan taleplerini “yenilemesi” sözkonusu. Ve tabii, “temizlik”, “arınma” taleplerinin halkta ve siyasette oluşmasına izin veren demokratik düzenin de varlığıyla mümkün oluyor bütün bunlar.

[email protected]

 

Etiketler:

Hakkında Sezin Öney

Sezin Öney